
6 Şubat depremi/foto: AFP
- Yas, sevilen birinin ölümü nedeniyle oluşan doğal bir tepkidir.
- Son günlerde yaşadığımız deprem ile, doğal olmayan bütün toplumu etkileyen patolojik yas sürecine gebeyiz.
EVİNDAR KARABULUT*
Travma, güvenlik deneyimini ,güvende olma hissini, temel güvenlik duygusunu zedeler.Travma, duygusal bağların aniden kontrol edilemeyen bir şekilde kopmasına ve en radikal haliyle aidiyet bağlarının tamamen yok olmasına neden olabilir. Yas, sevilen birinin ölümü nedeniyle oluşan doğal bir tepkidir. Bu tepki kaybı yaşayan kişinin, ölen kişiyle olan ilişkisine ve ölüm biçimine göre değişkenlik gösterebilmektedir. Son günlerde yaşadığımız deprem ile, doğal olmayan bütün toplumu etkileyen patolojik yas sürecine gebeyiz.
Yas olağan süreçte ise çoğu zaman sağlıklı bir şekilde tamamlanır. Normal, hayatın olağan akışının devam ettiği bir durumda kabaca toplumsal destek ,yas ritüelleri, cenaze töreni ve taziye kabulü gibi süreçlerin tamamlanmasıyla olur. (Herkeste aynı olmaz ve aynı tepkiler olmak zorunda değildir).
Yas süreçleri 4 evreden oluşur:
1. Evre: Birkaç saat ile birkaç hafta arasında değişebilen bu evrede kişi ölümün gerçekliğini kavramakta zorlanır. Yaşadıkları karşısında şaşkın, donuk, tepkisiz olabilir, boşluk ve gerçek dışılık duyguları yaşayabilir. Bu dönemde hatırlamada güçlükler, bedensel belirtiler görülebilir.
2. Evre: Kişi kaybın acısını giderek daha fazla hisseder, yoğun üzüntü ve özlem duyguları yaşar, ölen kişiyi arar, ağlamalar olur. Öfke, huzursuzluk, korku ve heyecan, konsantrasyon güçlüğü, ilgi duyulan ve keyif alınan şeylere yönelik isteksizlik görülebilir. Zihin ölen kişiyle ve ölümle meşguldür. Bu evre günler, haftalar boyu devam edebilir.
3. Evre: Kaybın geri dönmeyeceği gerçeğinin giderek fark edilmesiyle ümitsizlik ve çaresizlik duyguları ortaya çıkar, buna bağlı olarak yorgunluk-bitkinlik, isteksizlik ve ilgi kaybı ön plandadır.
4. Evre: Aylar içinde ölümün kesinliğinin ve sonuçlarının kabullenilmesiyle kişinin özlem ve üzüntü duygularının yoğunluğu giderek azalır. Ölen kişinin anıları yitirilmemekle birlikte, kişi kayıptan önceki haline döner, yaşamını yeniden düzenler, geleceğe dair umutlar ve tasarılar yeniden kazanılır.
Normallik duygusu
Deprem ile normallik duygumuz artık yok oldu ve geleceğe belirsiz içinde kaygılı bakıyoruz. Temel insani ihtiyaçları karşılamak mümkün olmamasıyla, çoğu insan kendi hayatı ve yakınlarının hayatı arasında kaldı. Bu nedenle çoğu kişi suçluluk, çaresizlik öfke, pişmanlık gibi bir çok duyguyla baş başa kaldığını söyleyebiliriz. Yakınlarına hoşçakal diyememek, cenaze töreni ,mezar ziyareti gibi olağan zamanda olan yas ritüellerini de yaşayamadı.Bu sürecin ne kadar süreceği ,eski hayatından nelerin kaybolduğunun bilincine varmak da henüz net değil. Ancak birey ve toplum olarak bir çok şeyi kaybettiğimizi yeni anlamaya başlıyoruz.
Yaslı bireylerin bir kısmı bu süreci olağan atlatırken bir kısmı; komplike yas dediğimiz bir süreç yaşayabilir.Komplike yas bir ruh sağlığı uzmanı ile çalışarak tamamlanabilir.
Komplike yası bir başka yazıda ele almak üzere burda bırakalım.
Yas sürecini tamamlamak için yaslı bireylere aşağıdaki önerilerde bulunulabilir.
Beslenme, barınma, giyinme gibi temel gereksinimlerin karşılanması ve uyku düzeninin sağlanması.
Kendini güvende hissedeceği bir ortamın oluşturulması.
Kaybın gerçekliğini fark etmesi ve kabullenebilmesine yardımcı olmak için ölen kişi hakkında konuşmasını cesaretlendirmek.
Kayıptan doğan üzüntü, acı, sıkıntı, öfke, çaresizlik gibi duygularını dile getirmesine izin vermek.
Acıyı azaltmak için söylenen “Güçlü olmalısın”, “Hayat devam ediyor, “Yakında geçecek, bitecek”, “Çocukların için ayakta kalmalısın” gibi sözlerden kaçınmak, bunun yerine yaşanan duyguları içtenlikle anlamaya ve paylaşmaya çalışmak.
Yaslı kişiyle konuşurken kaybın gerçekliğini vurgulayan bir dil kullanmak (Örneğin“Oğlunuzu kaybettiniz”yerine “Oğlunuz öldü ”demek. “Oğlunuz nasıl bir insandı” gibi di’li geçmiş zaman kullanmak) daha iyi olacaktır.
Kültürü ve inancı doğrultusunda cenaze ve yasla ilgili törenleri yapabilmesine yardımcı olmak, ölen kişi olmaksızın yaşayabilmek ve bağımsız kararlar alabilmek için var olan sorunları belirlemek, farklı seçenekleri konuşmak, baş etme yollarını öğrenmesinde yardımcı olmak,
Yaşamıyla ilgili önemli değişikliklerin ve ani ve iyi düşünülmemiş kararların (örneğin taşınmak, işini veya şehir değiştirmek gibi) önüne geçmek de faydalı bir öneridir.
Aile, arkadaş, komşu gibi sosyal destek verebilecek kişilerle temasını güçlendirmek, gerekirse destek gruplarına ve ruh sağlığı hizmeti veren kişi ve/veya kurumlara yönlendirmek.
Yas sürecindeki olumlu etkileri dikkate alınarak çalışma yaşamına yönlendirmek, öğrencileri okula devam etmeleri için desteklemek, çalışmayanları, yaşlıları ve ev kadınlarını yeni ilgi ve uğraşı alanları bulmaları için teşvik etmek. Yas sürecini ve tepkilerini tanımak, yasın zaman ve emek gerektiren bir süreç olduğunu belirtmek de iyi olacaktır.
Yas’ın kişiden kişiye değişebilen bir süreç olduğunu bilmek, bireysel farklılıklara (örneğin aynı ailenin üyelerinin farklı şekilde tepki verebileceği) fırsat vermek ve anormal karşılamamak da gerekir.
Alkol ve/veya uyuşturucu madde kullanımı, kayıpla ilgili yerlerden kaçınma gibi baş etme yöntemlerini ele almak ve kişiyle bunları konuşmak.Yas sürecinin belirtilerinin şiddetli olduğu, beklenenden uzun sürdüğü, kişinin günlük yaşamını, ilişkilerini etkilediği durumlarda psikiyatri uzmanına yönlendirmek gerekir.
Ölümün ardından ortaya çıkabilecek ruhsal bozukluklar (depresyon, kaygı bozukluğu, intihar düşünceleri ve girişimleri gibi) konusunda dikkatli olmak psikiyatri uzmanına yönlendirmek gibi önerilerde bulunarak yukarıdaki çerçevede iletişim kurmamız yas sürecinde olan ve yas süreci başlamamış olan kişilere faydalı olacaktır.
*Psikiyatrist
Yararlanılan kaynaklar:
Türkiye Psikiyatri Derneği Deprem ve Ruh Sağlığı We sitesi.https://psikiyatri.org.tr/ Evindar Karabulut Akut yas süreci ve etki eden faktörler Tez çalışması
Disaster Mental Health Counseling Jane M. Webber,J Barry Mascari
Text Book of Disaster Psychiatry Robert J Ursano,Carol S Fullerton