Yerelin yönetimi adım adım büyüdü

.

.

  • Kurdistan Özgürlük Mücadelesini esas alan yerel deneyim pratiği, 1980 öncesine dayansa da HADEP ile 1999’da ilk kez yerel seçimlere girildi. Aradan geçen 30 yıla yakın sürede Kürt sorununa bakış açısı değişmediği gibi Kürtlerin özgürlükçü yerel yönetim modelleri sistematik olarak hedef alındı, ancak buna rağmen demokratik siyaset ve eşit temsiliyet çizgisi adım adım büyüdü. 

31 Mart 2024 tarihinde gerçekleşecek yerel seçimlere kısa bir süre kaldı. JINNEWS’ten Habibe Eren, Kürtlerin yerel yönetim mücadelesini derledi. Kürtler açısından, yerel seçim deneyimi parti olarak ilk defa 18 Nisan 1999’da Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) ile başladı. HADEP ile başlayan demokratik belediyecilik geleneği, kültürel zenginlik, çeşitlilik ve çok dilli yaşamı hayata geçirmeyi hedefledi. HADEP, Amed Büyükşehir, Agirî (Ağrı), Êlih (Batman), Çewlîg (Bingöl), Colemêrg (Hakkâri), Sêrt (Siirt) ve Wan (Van) illeri ile 30 ilçe ve belde olmak üzere toplam 37 belediye kazandı. Bu belediyelerden Qoser (Kızltepe) , Bazîd (Doğubayazıt), Şemrex’in (Mazıdağı) başkanlığını kadın başkanlar yürüttü. 2002’de Sosyalist Enternasyonal'e kabul edilen HADEP, 13 Mart 2003’te AKP iktidarının ilk yılında Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından oybirliğiyle kapatıldı. 46 yöneticiye siyaset yasağı getirildi.

Demokratik Güç Birliği 

Demokratik Halk Partisi (DEHAP), 28 Mart 2004’te yapılan yerel seçimlerde Emek Partisi (EMEP), Özgür Toplum Partisi (ÖTP) ve Sosyalist Dayanışma Partisi (SDP) ile “Demokratik Güç Birliği" adı altında bir araya geldi; birçok seçim merkezinde adaylarını SHP çatısı altında gösterdi. DEHAP, belediye sayısını arttırarak Amed, Êlih, Dersim, Colemêrg ve Şirnex (Şırnak) illerinin de içinde bulunduğu toplamda 57 belediye başkanlığı kazandı. Kadınlar, seçimlere kendi seçtiği adaylarla girmeye başladı ve liste sıralamalarında kadınlar lehine yapılan düzenlemeler sonucunda, 1999’da üç olan kadın belediye başkan sayısı, 2004 yerel seçimlerinin ardından 9’a çıktı.

DTP ile 2009 seçimleri

Demokratik Toplum Partisi (DTP) ile girilen 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde ise “Özgür Yurttaşla Özgür Kentlere!” sloganıyla demokratik özgürlük çizgisi vurgulandı. Cinsiyet özgürlüğü, toplumsal ekoloji ve doğrudan demokrasi gibi üç esasa dayalı olan, yüzde 40 kadın kotasının uygulandığı seçim çalışmalarının sonucunda 8 il, 51 ilçe ve 40 beldede DTP toplam 99 belediye başkanlığı kazandı. Kürtlerin kazanımları, devlet tarafından bir kez daha tehdit unsuru olarak görüldü. Dönemin Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in "DTP Güneydoğu'yu kazandı, Iğdır'ı da aldı, Ermenistan sınırına dayandı” sözleri sonrası Kürtlere dönük çok kapsamlı olan “KCK operasyonları”nı beraberinde getirdi.

BDP 102 belediye kazandı

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde “yerel yönetimlerin, toplumun devlet karşısında direnen özgür kişiliği ve ruhu” ilkesi ile seçime girdi. Bu ilkeyi “Özgür İnsan, Özgür Toplum, Özgür Doğa!” slogan ile seslendirdi. BDP, seçim sonucunda üç büyükşehir (Mêrdîn, Amed ve Wan), 8 il (Agirî, Êlih, Bedlîs, Colemêrg, Şirnex, Îdir, Dersim ve Sêrt), 67 ilçe ve 24 belde belediyesi olmak üzere 102 belediye kazandı. Bu seçimde yerel yönetimlerde bir ilk olan eşbaşkanlık sistemi ile birlikte, meclis üyeliklerinde fermuar sistemi hayata geçirildi. BDP, 11 Temmuz 2014’te tarihinde isim değişikliğine giderek Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) adını aldı.

Özgürlükçü kent kurumları

Yerel yönetimlerde mahalle ve kent meclislerinin toplantı, tartışma ve karar alma gibi mekanizmalarını işleterek katılımcı demokrasinin zeminini oluştururken, bu bağlamda yerel yönetim anlayışı esası özgürlükçü yerel yöneticilik, radikal ve özgürlükçü kent kurumlarının oluşturulmasını amaçladı. 

7 Haziran başarısı 

Kürt siyasi hareketi, 7 Haziran 2015 seçimlerine 2007 ve 2011 seçimlerinde olduğu gibi bağımsız adaylarla değil parti olarak girdi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile girilen seçimde 6 milyon 057 bin 506 ile oyların yüzde 13,12'sini alarak 80 milletvekilliği kazandı. Bu Türkiye’de demokratik cephe için tarihi bir başarı olurken AKP iktidarı için Kürtleri bastıracak yeni bir hamlenin hızlandırılmasını sağladı. 

Diyalog masası devrildi

Diyalog masası devrildikten sonra Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK) Ekim 2014’te kararlaştırılan ‘Çöktürme Planı’ devreye konuldu. Yeni bir savaş dönemi başladı. Kürt düşmanlığına dayalı ve soykırımı tamamlama hedefli saldırılar tüm Kurdistan’a yeniden işgal ve Türkleştirme eksenli yayıldı. Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla belediyelerin gaspı ve devlet memurlarının kayyum olarak atanmasına geçildi. 11 Eylül 2016’da üç büyükşehir belediyesi olmak üzere, 10 il, 63 ilçe ve 22 belde ile DBP’li toplam 95 belediye gasp edildi; vali ve kaymakamlar belediyelerin de başına atandı. 15 bine yakın Kürt işçi ve memur, 300’e yakın muhtar ihraç edildi. 93 belediye eşbaşkanı, yüzlerce belediye meclis üyesi ve il genel meclis üyesi ile sayısı binleri aşan parti il ve ilçe teşkilatlarındaki yönetici ve çalışan tutuklandı.

2019 seçimleri, yine kayyum

2019 seçimlerine gelindiğinde ise HDP, üçü büyükşehir toplam 8 kentte il belediye başkanlığı kazandı. HDP listelerinden bin 230 belediye meclis üyesi ve 101 il genel meclis üyesi seçildi. 6 belediye başkanına, KHK ile kamu görevinden ihraç edildikleri için mazbataları verilmedi. Seçimlerden sonra, 19 Ağustos 2019'da Amed, Wan ve Mêrdîn Büyükşehir Belediyelerine kayyum atandı. Bu dönemde Îdir, Êlih, Sêrt ve Colemêrg il belediyelerine de kayyum atandı. En son HDP’li belediyelere kayyum atanmayan üç belediye kaldı. 

31 Mart’ta bir kez daha umut

Türkiye ve Kuzey Kurdistan, 31 Mart’ta bir kez daha yerel yönetimleri belirlemek için sandık başına gidecek. Kürtler birçok kentte adaylarıyla yeniden umut olmayı ve kazanımlarını taçlandırmayı arzuluyor. Bunun işaretini de tüm baskı, tutuklamama ve kayyumlara rağmen veriyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.