• Kürtçe mevlit okuduğu gerekçesiyle Patnos L Tipi Cezaevi’nde tutulan 80 yaşındaki hasta tutsak Ali Boçnak katledildi.

 

Ali Boçnak, Kürtlüğünü sahiplenen ve Kürtçe mevlit okuyan bir alim olduğu için ‘KCK’ adı altındaki siyasi soykırım operasyonları kapsamında Kars’ta gözaltına alındı. Boçnak’a verilen 7 yıl 8 ay hapis cezası 2013’te onanınca yaşına ve hastalıklarına bakılmadan cezaevine atıldı. Tüm girişimlere rağmen ölümünü bekleyen devlet, nihayet dün sabaha doğru 80 yaşındaki hasta tutsağın cenazesini tahliye etti.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishane Komisyonu’nun verilerine göre Türk cezaevlerinde bilindiği kadarıyla 604’ü ağır olmak üzere bin 605’in üzerinde hasta tutsak var. Ailelerin ve insan hakları derneklerinin tüm girişimlerine rağmen hasta tutsaklar, son olarak Boçnak örneğinde görüldüğü gibi tahliye edilmiyor, tedavileri de engelleniyor. Hastanelere götürülen tutsaklar ise hijyen koşullarından uzak olan mahkum koğuşlarında refakatçi olmadan tutuluyor. Kars’ta 2009’da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ve Kürtçe mevlit okuduğu gerekçesiyle 7 yıl 8 ay hapis cezası verilen 76 yaşındaki Ali Boçnak’ın sağlık durumu gün geçtikçe daha da kötüye gidiyordu. Yargıtay tarafından 2013’te cezası onandıktan bir süre sonra tutuklanan Boçnak, 2017’den bu yana Ağrı Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuluyordu. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) hasta tutsaklar listesinde de yer alan Boçnak’ın böbrek yetmezliğinin yanı sıra birçok hastalığı bulunuyordu.  

ATK ‘gerek yok’ demişti

 Babasının yaşadığı sağlık sorunlarına ilişkin geçen hafta konuşan Alpaslan Boçnak, ”Babamın kimlik yaşı 76. Ancak gerçek yaşı 80’dir. 2018’de ameliyatı oldu. Raporları Adli Tıp Kurumu’na gönderdik. ‘Cezasını çekebilir, salıverilmesine gerek yok’ kararı verildi. Babam geçen ay da göbek fıtığından ameliyat oldu. Ameliyatından sonra karantina sürecine girdiği için onunla görüşemiyoruz” demişti.

Yanındaki oğluna sürgün

Bu yılın başından bu yana babasıyla sadece telefon üzerinden görüşebildiğini aktaran Boçnak, şöyle konuşmuştu: “Son ameliyatından sonra karnında şişmelerin olduğunu, böbrek yetmezliğinin başladığını söyledi. Kardeşim de aynı cezaevinde kalıyordu. Daha sonra kardeşimi Giresun’a gönderdiler. En azından kardeşim orada olsaydı babama yardımcı olurdu.”

Babasının sağlık sorunlarından dolayı biran önce tahliye edilmesini isteyen Boçnak, Adalet Bakanlığı’na yaptığı çağrı ve başvurulardan da yanıt alamamıştı.  

Eşi: İhtiyaçlarını karşılayamıyor

Boçnak’ın eşi Besra Boçnak ise hasta tutsak eşinin derhal serbest bırakılmasını isteyerek, “Eve gelmesini istiyorum. Şu an sağlık sorunları olduğu için cezaevinde ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Ev hapsinde olsa en azından yardımcı oluruz. Hasta bir insanın cezaevinde bulunması insani değil” diye seslenmişti.

Bir hafta sonra cenazesi çıktı

Bu durumdaki Boçnak’ın tedavi ve tahliye etmeyen, ev hapsine de olumlu yanıt vermeyen Türk yargısı ve idaresi, tabutla cezaevinden çıkardı.

Aynı cezaevinde dört tutsak

Ağır insan hakkı ihlalleriyle gündemden düşmeyen Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nde, son bir yılda dört hasta tutsak katledildi. Neredeyse her ay yaşanan hak ihlalleriyle ilgili raporların hazırlandığı cezaevi, AKP döneminde “Pilot Cezaevi” olarak kuruldu. Tutsaklar tarafından sürekli “Nazi kampı” benzetmesi yapılan cezaevinde yaşanan hak ihlallerinin yanı sıra temiz su bile sağlanmıyor. Son olarak önceki hafta Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubesi, Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) ile Van Barosu Cezaevi Komisyonu tarafından hazırlanan raporda, cezaevinde insani koşulların olmadığına dikkat çekildi.

 Patnos Cezaevi’nde son bir yılda Boçnak’ın yanı sıra yaşamını yitiren üç hasta tutsağın tahliye edilmesi için Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Adli Tıp Kurumu’na (ATK) başvuruda bulunulmuş ama herhangi bir dönüş yapılmamıştı: 

MUSTAFA AKYOL

 Ağrı’da 2011’de “örgüt üyesi” suçlamasıyla 13 yıl 6 ay hapis cezası verilen ve Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan eski Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Ağrı İl Başkanı Mustafa Akyol, 16 Eylül 2019’da yaşamını yitirdi. Akyol, tutuklu bulunduğu Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nde yaşamını yitirmeden bir hafta önce, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Parkinson ve kalp rahatsızlığı bulunan Akyol ile ilgili ATK ve AYM’ye yapılan başvurulara dönüş yapılmamıştı.

KİNYAS GÜLCAN

 Hasta tutsak Kinyas Gülcan (59), 1993’te tutuklanarak, cezaevine konuldu. 10 yıl tutukluluk sürecinin ardından tahliye edilen Gülcan, 1 Eylül 2018’de bir kez daha “örgüte yardım etmek” iddiasıyla tutuklandı. Yargılama sonucunda 6 yıl 3 ay hapis cezası verilen Gülcan, 30 Eylül 2019’da enfeksiyon kaparak fenalaşması üzerine Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Dursun Odabaşı Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. 6 gün boyunca yaşam mücadelesi veren Gülcan, 6 Ekim 2019’da yaşamını yitirdi. Gülcan’ın tahliye edilmesi için defalarca savcılığa başvuru yapıldı, ancak tahliye edilmemişti.

TAKİYETTİN ÖZKAHRAMAN

 Muş’un Malazgirt ilçesinde 2017’de tutuklanan 75 yaşındaki emekli öğretmen Takiyettin Özkahraman, 18 Eylül’de tutuklu bulunduğu Patnos L Tipi Cezaevi’nde fenalaşması üzerine ambulansla Patnos İlçe Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı, daha sonra Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Hastanesi’ne sevk edilerek, tedavi altına alındı. Özkahraman, solunum ve akciğer yetersizliği nedeniyle tedavi gördüğü hastanenin yoğun bakım servisinde bir gün sonra 19 Eylül’de yaşamını yitirdi. Kardeşi Sadullah Özkahraman, ağabeyinin tutuklanmadan önce herhangi bir rahatsızlığının bulunmadığını belirtti. Kardeş Özkahraman, ağabeyinin tahliye edilmesi için Adalet Bakanlığı’na iki kez verdiği dilekçelerin yanıtsız kaldığını söyledi.  AĞRI

 

5 tutsak daha

Patnos Cezaevi dışında da bu yıl 5 tutsak daha katledildi.

Osmaniye 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevin’de tutulan, kalbi yüzde 25 çalışan ve iki kez bağırsak kanaması geçiren hasta tutuklu Sabri Kaya da öleceği anlaşılınca tahliye edilmişti. Sabri Kaya tahliye kararından birkaç saat sonra 22 Mayıs’ta yaşamını yitirdi.  Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutukluyken kansere yakalanan ve ATK’nın infazın ertelenmesi yönündeki kararına rağmen hastalığının son evresinde tahliye edilen Erdinç Tülay da diğer hasta tutukluların kaderini paylaşıp, 4 Temmuz’da yaşamını yitirdi.  Cezaevinde hastalanan ve tedavi süreci geciktirilen böbrek kanseri hastası Medeni Arifoğlu da geç tahliye edildiği için 25 Ocak’ta yaşamını yitirdi.

Mevlüt Öztaş ve Fatih Terzioğlu da geç tahliye edildikleri için yaşamlarını yitirdiler.