• CPT’nin Kürt halkını tatmin etmeyen ve doğruluğu şaibeli ‘görüştük’ açıklaması sonrası Asrın Hukuk Bürosunun, ‘Kürt Halk Önderi Öcalan CPT heyeti ile görüşmedi’ açıklaması, sonrası teyakkuz halinde olduklarını vurgulayan Eşbaşkanı Kartal; “Kürt halkı ve onun mücadelesini oluşturan kurumlar, dinamikler asla olumsuz bir şeyi kabul etmez” dedi. 

REWŞAN DENİZ / BRÜKSEL

KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, “Önder Apo’ya yönelik uygulamalar kaygı verici. Her türlü oyun olabilir. Halk ve harekat olarak alarm durumdayız” diyerek ekledi: “Kürt halkı ve onun mücadelesini oluşturan kurumlar, dinamikler asla olumsuz bir şeyi kabul etmez. Olumsuzluğu yapanların dünyayı başlarına yıkar. Buna göz yummak, seyirci kalmak herkes için çok büyük tehlikedir.”

KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, 24 yıldır ağır tecrit altında tutulan, 21 aydır hiçbir haber alınamayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın durumundan endişeli olduklarını belirterek, “CPT’nin yaptığı bir ziyaret var ve ‘görüştük’ diye bir beyanı bulunuyor. Diğer taraftadan da Önderliğin görüşmeye çıkmadığı bilgisi var. Son derece birbirini tutmayan iki bilgi. İmralı ile ilgili yapılan ziyaret, Önder Apo’ya yönelik uygulamalar, halkımız ve hareketimiz için son derece kaygı verici bir düzeyde. Halk ve hareket olarak alarm durumundayız” dedi. 

CPT-Türkiye arasında paslaşma

CPT’nin Kürt Halk Önderi Öcalan’a görüşme yapıldığı yönündeki manipülatif açıklamasını “CPT ile AKP hükümeti arasında karşılıkla paslaşma ya da anlaşma var” biçiminde değerlendiren Kartal şöyle devam etti: “Çünkü şu ana kadar CPT İmralı ziyaretlerinden kamuoyuna ve halkımıza güven verecek bir yaklaşım olmadı. Hep Türkiye’yi koruyan, -zaten yasaları işleyişleri bu şekilde- ilgili ülkeyi koruyan, onun kabulu çerçevesinde açıklama yapmayı esas alan bir sistemleri var. Kendileri ile yapılan görüşmelerde hiçbir soruya yanıt vermiyorlar. Onun için CPT ve Türkiye arasında karşılıklı bir paslaşmamı durumu var. Bu konuda her türlü oyun olabilir, Önderlik boyutunda da her türlü oyun olabilir endişesi içindeyiz.”

Her türlü çılgınlığa başvurabilir!

KCK’nin “Önderliğimizin yaşamından endişe ediyoruz” açıklamasına atıfta bulunan Kartal, çöküş sürecine giren AKP iktidarının her türlü çılgınlığa başvurabileceği uyarısında bulunarak şöyle konuştu: “Gelinen süreç, faşizmin çöküş sürecidir. Bugüne kadar uyguladıkları askeri konsept neye dayalı? İmha konsepti sonuçsuz kaldı, bundan dolayı kimyasal silah kullanmaya geçtiler. Bu da askeri, siyasi konseptlerinin çöktüğünün açık ifadesidir. Siyaseten ve ekonomik olarak sistem bir çöküş içerisinde. Bu çöküşü durdurmak için her türlü çılgınlığa başvurabilirler. Halkımızın ve hareketimizin bu duyarlıkla süreci karşılaması gerekir.Faşizm çöküşünün önünü almak için İmralı’da bazı uygulamalar içerisinde olabilir.”

Cesaretini bunlardan alıyor 

İmralı’da Öcalan’a verilen 6’şar aylık disiplin cezalarını hatırlatarak, “Uluslararası sistemde böyle bir şey yok ama Türkiye uyduruyor ve CPT ve AK başta olmak üzere herkes üç maymunu oynuyor” diyen Kartal, “AKP ve MHP hükümeti cesaretini; AK, AB, NATO gibi ilgili uluslarası kurumlardan alıyor. Türkiye’nin icraatları, saldırıları ortada. Bunlara karşı müdahale etmeyen bir müeyyide uygulamayan Avrupa sistemi, İmralı konusunda da tam bir iş birliği içindedir” diye belirtti. 

Halkımız ayakta olmalı

İmralı’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik olumsuz bir gelişimin Türkiye’ye bedelinin çok büyük olduğunu kaydeden Kartal, “Uluslararası kurumlar da bunun ortağıdır. Uluslarası kurumları, herkesi, sürece müdahale etmeleri için halkımız ayakta olmalı. Her yerde eylemiyle, kararlığı ile uluslararası sistemi harekete geçirmelidir.

Haber alana kadar eylemdeyiz

CPT’nin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile açıklama yapması için Strasbourg’da bugün CPT önünde 3 günlük nöbet eylemi başlatılacak. “Süreç bununla sınırlı değil. Önder Apo ile ilgili sağlıklı bir bilgiye ulaşıncaya kadar herkes kendi iradesi ile ben ne yapabilirim arayışı içinde olmalı” diyen Kartal şu mesajı verdi: “Herkes kendi bulunduğu alanda seferberlik ruhu ile kamuoyu oluşturma, uluslararası kurumları harekete geçirmeyi amaçlayan eylemler yapmalı. Uluslararası basın kurumları, uluslararası kurumların kendisi, siyasi parti ve kamuoyuna yönelik her türlü çalışma, etkinlik, eylem olmalı. Uluslararası sisteme bu süreçte net olarak şu mesaj verilmeli: Kürt halkı ve onun mücadelesini oluşturan kurumlar, dinamikler asla olumsuz bir şeyi kabul etmez. Olumsuzluğu yapanların dünyayı başlarına yıkar. Buna göz yummak, seyirci kalmak herkes için çok büyük tehlikedir.”HABER MERKEZİ 

Öcalan’ın yoldaşları endişeli

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması için İsviçre’de kurulan Öcalan’a Özgürlük Komitesi, “Öcalan’ın yoldaşları ve bizler Öcalan için endişeliyiz” dedi.

Aralarında Basel BastA Partisi Eşbaşkanı Sina Deiss, Sosyalist Parti (SP) Federal Parlemento Milletvekili Laurence Fehlmann Rielle, AGİT Komisyonu Başkanı Margret Kiener Nellen, Ulusal Meclis üyesi Stefanie Prezioso Batou, Onkolog ve Ulusal Parlamento danışman üyesi Franco Cavalli, Ulusal Politik Danışman üyesi ve Avrupa Konseyi elçisi Dick Marty, Yeşiller Partisi Dış İlişkiler Sorumlusu ve Federal Parlamento Milletvekili ve  Nicolas Walder, İsviçre Demokratik Kürt Konseyi (CDK-S) dışilişkileri sözcüsü Ahmet Yaman ile İsviçre Önderlik Komitesi Sekreteri Dr. Beppe Savary’nin bulunduğu komite, “Abdullah Öcalan'la son olarak görüşme yapılmasından bu yana çok uzun bir süre geçmesine rağmen heyetin hiç bir üyesi Öcalan'ı görmedi. Öcalan'ın yoldaşları ve bizler Öcalan için endişeliyiz. Bu nedenle, Türk hükümetinden acilen onun akıbeti hakkında bilgi vermesini ve Öcalan ile hemen görüşme sağlanmasını talep ediyoruz” diyerek Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın her derhal serbest bırakılması çağrısı yaptı.