Alevilik, Kurdoloji, Türkoloji araştırmalarında Mehmet Bayrak

Forum Haberleri —

.

.

  • Bugüne kadar her biri kendi alanında birer bilgi hazinesi olan onlarca kitaba imza atan Mehmet Bayrak, artık kendisi ve eserleri araştırmalara ve dolayısıyla kitaplara konu oluyor.

İKRAM OĞUZ

Kurdoloji ve Alevilik denilince hiç kuşkusuz akla ilk gelenlerden biri araştırmacı, yazar ve yayıncı, Mehmet Bayrak’tır.

Bugüne kadar her biri kendi alanında birer bilgi hazinesi olan onlarca kitaba imza atan Mehmet Bayrak, artık kendisi ve eserleri araştırmalara ve dolayısıyla kitaplara konu oluyor.

“Alevilik, Kurdoloji, Türkoloji Araştırmalarında Mehmet Bayrak” adıyla yayınlanan kitap da bunlardan biri.

Yazarı ve hazırlayanı Zeynep Uğraş olan kitap, Mehmet Bayrak’ın tüm eserleri gibi ÖzGe yayınları tarafından basılmış. İlk baskısı 2023 yılında, Ankara’da yapılmış olan kitap 18 bölüm ve 438 sayfadan oluşuyor.

…Mehmet Bayrak ile ilgili yazdığım ilk yazı, önce Firaz Baran’ın 2008 yılında yazmış olduğu "Karanlıktan Süzülen Aydınlık – Mehmet Bayrak“ adlı kitapta, daha sonra da NavKurd sitesinde yayınlandı.

"Mehmet Bayrak’ı nasıl anlatmalı“ başlıklı o yazının başında yer alan ilk iki paragrafta Mehmet Bayrak ve o güne kadar yayınlanmış olan eserleriyle ilgili olarak şöyle diyorum:

‘Mehmet Bayrak’ı ilk eseri olan "Köy Enstitüleri ve Köy Edebiyatı“ kitabıyla mı, yoksa "Alevilik ve Kürtler“ adlı araştırma ve incelemesiyle mi, ya da “Kürt Müziği, Dansları ve Şarkıları”nı içeren üç ciltlik eseriyle mi anlatmalı.

Bunlardan hiçbiri tek başına Mehmet Bayrak’ı anlatmaya yetmiyor. Bunlarla tanımlanınca Bayrak, her biri kendi alanında birer şaheser olan, "Kürtler ve Ulusal- Demokratik Mücadeleleri“, "Kürt Sorunu ve Demokratik Çözüm“, "Öyküleriyle Halk Anlatı Türküleri“, "Ortaçağ'dan Modern Çağ'a Alevilik, "Alevi Bektaşi Edebiyatında Ermeni Aşıkları“, "Gravürlerle Kürtler: Bi Gravuran Kurd“ ve "Kurdoloji Belgeleri“ gibi eserlerine haksızlık olur…’

O yazının üzerinden tamı tamına 15 yıl gibi uzun bir süre geçmiş. Bu süre zarfında Mehmet Bayrak, kendine özgü yöntemi olan zengin belge ve de derin bilgiye dayanan araştırmalarını sürdürmüş, bu çalışmaları sonucunda onlarca yeni esere imza atmış.

Bugün, her biri kendi alanında birer şaheser olan o paha biçilmez araştırma ve incelemelerinden zengin bir külliye oluşmuş.

Keza eserleri yüzlerce makaleye, toplantıya konu olmuş, kendisi ve çalışmalarıyla ilgili kitaplar yazılmış.

Bugüne kadar onun yapmış olduğu tüm çalışmalarından haberdar olmuş, imzası ve sevgi kokan sözlerini içeren takdimiyle, her biri birer bilgi hazinesi olan tüm kitaplarına sahip olmuş, okumuş ve bazılarıyla ilgili kendi çapımda değerlendirme yazıları yazmış biri olarak, çok rahatlıkla söyleyebilirim ki, tarihçi, araştırmacı ve yazar gibi sıfatların hiçbiri tek başına Mehmet Bayrak’ı tanımlamaya yetmiyor. Bu üç sıfatla tanımlanması halinde de birçok yönü eksik kalıyor.

Çünkü Mehmet Bayrak, ilk kitabı, “Tevfik Fikret ve Devrim”in yayınlanmış olduğu tarih olan 1973’den bugüne bir yarım asır geçmiş.

Yarım asrı aşan bir süreden beri bin bir zorlukla boğuşarak yaptığı ve hala yapmakta olduğu değerli araştırmaları sonucunda, bulabildiği her görsel ve yazınsal belgeyi bir kuyumcu titizliğiyle inceleyip, bilimsel yöntemlerle değerlendirmeye tabi tutarak, her biri birer bilgi hazinesi olan eserleriyle Alevilik ve Kurdoloji alanında bir ekol oluşturdu.

Bugün Mehmet Bayrak’ın eserlerinden beslenen, onun araladığı kapılardan arşivlere girip bulabildikleri belge ve bilgilere ulaşan, onun oluşturduğu ekole katkı sunan yüzlerce genç araştırmacı var ki, her geçen gün sayıları artan bu araştırmacıların oluşturduğu okulun, hala üretmeye devam eden kurucusu Mehmet Bayrak, okulun adı da Özgür Gelecek’tir.  

Mehmet Bayrak‘ın oluşturduğu bu ekolun temel eksenlerinden birini Kurdoloji alanındaki çalışmaları oluştururken, diğer ekseni de Alevilik ile ilgili araştırmaları oluşturmaktadır.

Bayrak’ın Alevilikle ilgili araştırmaları ve bu araştırmalar sonucunda belge ve bilgiye dayalı olarak ortaya çıkardığı sonuçlar da, onu aynı alanda araştırma yapanlardan farklı kılıyor. Özelikle de iki temel başlıkta…

Bunlardan biri Aleviliğin Kürtlükle olan ilişkisiyle ilgili tarihsel belgelere dayanan çalışmaları sonucu ileri sürdüğü tezler, bir diğeri de Aleviliğin İslam ile olan ilişkisi(zliği)yle ilgili bilgi ve bulgulara dayalı gözler önüne serdiği tarihsel ve inançsal gerçeklerdir.

Mehmet Bayrak’ı Alevilik, Kurdoloji ve Türkoloji alanlarında araştırma yapanlardan ayıran, onlardan farklı kılan en önemli etkenlerden biri, tarihsel ve toplumsal bir olay ya da olgunun ortaya çıkış kaynaklarına uzayıp, bulabildiği belge ve bilgileri, bilimsel yöntemlerle süzgeçten geçirip, tarihsel gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışması ise, diğer bir farkı da, onun toplumsal ve sosyal olaylar karşısında araştırmacı ve aydın olma duyarlılığıyla hareket etmesi ve o duyarlılığa uygun bir tavırla sağlam bir duruşa sahip olmuş olmasıdır.

Kendisine özgü bir yaşam felsefesi haline dönüşmüş olan bu özelliklerini Mehmet Bayrak, yine kendine özgü söylemiyle, eserlerinde ve katıldığı konferanslarda şöyle formüle ederek, dile getirmektedir:

"Ezilen bir ulus oldukları için Kürtlerden…

Ezilen bir sınıf oldukları için işçi ve emekçilerden…

İnançlarından dolayı baskı gördükleri için Alevilerden…

Ezilen cins oldukları için de Kadınlardan yanayım…“

Mehmet Bayrak, ezilen ulus oldukları için Kürtlerden yanadır. Bu nedenle bir Türkolog olarak başladığı araştırmalarını Kurdoloji alanına kaydırarak, bu alanda bir ekol oluşturmuştur.

Ezilen bir sınıf oldukları için işçi ve emekçilerden yanadır. Bu nedenle yaşanan toplumsal ve sosyal olaylara seyirci kalmamış, araştırmacı ve aydın olma duyarlılığıyla hareket ederek, ezilenlerin zulme ve baskıya karşı direnişlerini konu alan halk destanlarını bulup kitaplaştırarak, kaybolmalarının önüne geçmiştir.

İnançlarından dolayı baskı gördükleri için Alevilerden yanadır. Bu nedenle araştırmalarının ana eksenlerinden biri Alevilik oluşturmaktadır ki, külliyesini oluşturan eserlerinin önemli bir kısmı Alevilik ve Alevilik inancının tarihsel gelişimiyle ilgilidir.

Ezilen cins oldukları için de Kadınlardan yanadır. Bu nedenle “Osmanlı’da Kürt Kadınları Jinên Kurd Di Serdema Osmanî de” ve “Kuşatmayı Yaran Kürt Kadını (Kurt Amazon Fatareş’ten Gerillaya) olmak üzere kadınları konu alan iki önemli esere imza atmıştır.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.