Amed’in kalbi engel tanımıyor

Kadın Haberleri —

Gulan Önkol

Gulan Önkol

  • Sûr Belediyesi Eşbaşkan adayı Gulan Önkol, DEM Parti’nin tek engelli eşbaşkan adayı. Mücadeleyle geçen hayatında Kürt Kadın Hareketi’nin önemli bir yeri olduğunu anlatan Önkol, “Kürt Kadın Hareketi kendi özümü bulma arayışımda bana ışık oldu. Yürüdüğüm en güzel yollardan biri” diyor.
  • Projelerini anlatan Önkol, “Sûr’da halk hem ciddi bir yoksulluğa hem de özel savaş politikalarının insafına bırakıldı. Hafızasızlaştırma, asimilasyon politikaları ve yoksulluğa karşı çalışmalar yürüteceğiz. Sûr’da çalınmadık kapı bırakmayacağız. Burayı eskiden olduğu gibi güvenli hale getireceğiz” diye ekliyor.

MEDİNE MAMEDOĞLU/AMED

Fatma Gulan Önkol, genç yaşına rağmen, kayyum gaspı ve özel savaş politikalarına karşı çalışma yürütmek için aday adayı olduğu Sûr Belediyesi eşbaşkan aday adaylığından oyların büyük çoğunluğunu alarak çıktı. Aynı zamanda DEM Parti’nin tek engelli eşbaşkan adayı olan Gulan Önkol, engelinin kendisi için imkânsızlık değil, bir mücadele hattı olduğunu söyleyerek, “Verdiğim mücadelede Kürt Kadın Hareketi yoluma ışık oldu” diyor.

Licê’nin Çemê Elika (Birlik) köyünde dünyaya gelen Gulan Önkol, henüz çocuk yaştayken, köylerinin yakılması sebebiyle Adana’ya göç eder. On yılın ardından 2004’te yeniden doğduğu topraklara, Amed’e döner. Doğuştan var olan engeli nedeniyle toplum içerisinde sürekli görünmez kılınır. Uzun yıllar bu baskı ve psikolojiye karşı direnen Önkol, engelinin bulunduğu ayağında kanser riski oluşması sebebiyle ayağını kestirmek zorunda kalır. Ancak kısa süre sonra taktığı protez ayak ile yeniden yürümeye başlar.

Hayatıyla örnek oldu

“Mücadeleye katılmam bu süreçle başladı” diyerek yaşadıklarını anlatan Önkol, kendisi için vermeye başladığı mücadelenin zamanla toplumsallaştığını söyleyerek attığı ilk adımların ardından halk için de bir adım atarak çalışmaya başlar. Önkol, özel savaş politikalarıyla yok edilmek istenen Sûr ilçesinde yapacağı projelerle hem kadınlara hem çocuklara hem de engellilere umut olmak istiyor.

Peşkeş çekildi

Kayyum sürecine ve yapılan irade gaspına dikkat çeken Önkol, kayyumların halka dair etkili ve kalıcı bir hizmette bulunmadığının altını çiziyor.

Kayyumların ilçede ihaleleri yandaşlarına peşkeş çektiğini ve belediyedeki işçilerin maaşlarını dahi ödemekte zorlandığını anlatan Önkol, “Kurdistan kentleri yıllardır kayyum politikaları ile yönetiliyor. Tek elden ve tek sesten oluşan bu politikaların etkilerini alanda da görmek mümkün. Kayyum dönemleri boyunca halka dair bir hizmet yapılmadı; halk daha da yoksullaştırıldı. İlçelerde demografik yapı değiştirilmek istendi. Yine halka ait alanlar resmi kurumlara ve yandaşlara peşkeş çekildi” diyor.

 

 

Kadın kurumları önceliğimiz

Seçim startının verilmesi ardından çalışmaları halkla birlikte yürüttüklerini söyleyen Önkol, “Bizler yerel yönetimlerde halktan beslenen, halka hitap eden bir paradigmaya sahibiz. Halkın yüksek yararını gözeten ve katılımcı demokrasiyi esas alan bir pratikle yol alıyoruz. Partimiz dezavantajlı hale getirilen grupları gözeten, kadını, çocuğu, genci ve engelliyi düşünen bir çalışma profiline sahip. Belediyeleri aldıktan sonra daha önce açmış olduğumuz kadın kurumlarını, çocuk alanlarını yeniden aktifleştireceğiz. Derinleşen yoksullukla mücadeleye dair kalıcı adımlar atacağız” diye belirtiyor.

Burası Amed’in kalbi

Sûr’da öz yönetim direnişinin ardından çok sayıda ailenin hak ihlallerine maruz kaldığını hatırlatan Önkol, ilçenin kendine ait tarihi ve toplumsal yapısının yok edilmek istendiğinin altını çiziyor:

“Burası çok dilli ve çok renkli bir ilçe. Halk göçe zorlanarak bu renklilik bitirilmek istendi. Birçok aile yerinden edilirken, alınan acele kamulaştırma kararları sonrası mülksüzleştirme politikası ile karşı karşıya kaldı. Bu sürecin ardından halk hem ciddi bir yoksulluğa hem de özel savaş politikalarının insafına bırakıldı. Burası Amed’in kalbi hem tarihi hem de kültürel açıdan çok zengin bir ilçe. Bu anlamda halka dönük yapılan çalışmalarda şeffaflığı ve sosyal belediyeciliği hayat geçirmek gerekiyor. Burada yapılmak istenen hafızasızlaştırma, asimilasyon politikaları ve yoksulluğa karşı çalışmalar yürüteceğiz. İlçede çalınmadık kapı bırakmayacağız. Burayı eskiden olduğu gibi güvenli hale getireceğiz.”

Yürüdüğüm yolların en güzeli

Engelinin kendisini hiçbir süreçte umutsuzluğa sürüklemediğini söyleyen Önkol, çalışmalar içerisinde kadınların kendisine moral olduğunu belirtiyor:

“Doğuştan engelliyim. Altı yıl önce kanser oluştuğu için sol ayağımı kestirmek zorunda kaldım. Bu durum benim için her zaman bir mücadele alanıydı. Engelli bir kadın olarak toplum içinde dışlanma ve görülmeme haliyle büyüdüm. Hem Kürt hem kadın hem de engelli kimliğimle hiç durmadan mücadele ettim. Bu mücadeleyle tanıdığım Kürt Kadın Hareketi kendi özümü bulma arayışımda bana yol oldu; ışık oldu. Bu süreç benim için çok anlamlı ve kıymetli. Kadın Özgürlük Hareketi yürüdüğüm en güzel yollardan biri.”

Umut olmak istiyoruz

“Bu yolun bir neferi ve bir parçası olmak, sorumluluk almak bu mücadelemin bir parçası" diyen Önkol ekliyor: "Kadını, engelliyi ve bir bütün toplumu gözeten bir çalışma perspektifiyle alanda olacağız. Umut olmak istiyoruz. Bu toprakların emeğe ve umuda ihtiyacı var. Halkla beraber yürüyeceğiz.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.