Ana dilde eğitim yerine göz boyama
27 Ocak 2023 Cuma - 18:45

Eğitim Sen Amed 1 No'lu Şube Eşbaşkanı Emine Akşahin
- Haftada iki saate sıkıştırılan ve ana dilde eğitimin ötelenmesinde kullanılan Kürtçe seçmeli ders için 2022'de sadece 3 kadro açıldı.
MUSTAFA DOĞAN / AMED
Eğitim Sen Amed 1 No'lu Şube Eşbaşkanı Emine Akşahin, öncelikli mücadelelerinin ana dilde eğitim olduğunu, haftanın iki saatine sıkıştırılan Kürtçe seçmeli dersin kabul edilemeyeceğini belirterek “Ana dilde eğitim, evrensel bir hak ve değerdir" dedi.
Yaşayan Diller ve Lehçeler dersi için ortaokullarda 2022-2023 eğitim ve öğretim yılında okutulacak seçmeli dersler tercihi, 2 Ocak’ta başladı. 20 Ocak’ta sona eren başvurular 10 Şubat’a kadar uzatıldı. Müfredatta haftanın iki saatine sıkıştırılmış Kürtçe dersi eksik bulduklarını ifade eden Eğitim Sen Amed 1 No'lu Şube Eşbaşkanı Emine Akşahin, "Mücadelemiz ana okulundan, üniversiteye kadar öğrencilerin kendi ana dillerinde eğitim görmeleridir. Ancak, 2 saat bile olsa bunun çalışmalarını okullarımızda yürütüyoruz. Tercih etmeleri yönünde mücadele yürütüyoruz” dedi.
Adı var öğretmeni yok!
"Geçtiğimiz yıl sadece belirli dersler üzerinden seçim yapıldı. Haftanın iki saati de olsa, bunu kabul etmesek de madem böyle bir ders konulmuş, öğrencilerin özgürce seçmesini istedik" diyen Akşahin, geçen yıl Kürtçeyi tercih eden öğrencilerin, 'Biz hangi dersi seçersek seçelim, okul idaresi o dersi verecek öğretmen ve dersliğimiz yok' dediklerini vurguladı. Akşahin, "Geçen yıl durum böyleydi. Bu yıl sonuçlarını göreceğiz” dedi.
Öğrenciler yönlendiriliyor
Seçmeli ders programının, aslında iktidarın kendi politikalarını güçlendirme, zihniyetini yayma adına bir proje olduğunu söyleyen Akşahin, ”İlçe Milli Eğitim Müdürlerinin, Şube Müdürlerinin, Kaymakamların, Valiliğin, onlarla beraber yürüyen sendikaların bu konuyla ilgili iş birliği içerisinde, çocukları Arapça, Osmanlıca gibi belirli derslere yönlendirdiklerini gördük. Çocuklar tercihlerini özgürce yapamıyor. Bu yıl biz ders seçimleri bittikten sonra araştırma yapacağız. Takipçisi olacağız. Şikayet gelirse kamuoyu ile paylaşacağız” şeklinde konuştu.
Sadece 3 öğretmen
Kürtçe dersi seçen öğrencilerin verilerinin kendilerine verilmediğini söyleyen Akşahin, şöyle devam etti: “Yaşayan Diller ve Lehçeler kapsamında bölüm açıyorsunuz. Çok sayıda mezun var. 2022'de 29 öğretmenin kadrolu ataması söz konusuydu. Sadece 3 kadro açıldı. Kürtçeyi tercih eden 10 öğrenciye sınıf açmak zorundasınız. Öğretmen ataması yapmak zorundasınız.
Algı ve göz boyama
Üniversitelerde Kürtçe öğretmen yetiştirilme kadrosu açıldığından bu yana 70-75 arasında öğretmen mezun oldu. Onlar da iş bulamadıkları için başka yan bölümlere gitti. Başka alanlara geçiş yaptılar. Algı ve göz boyama olduğunu defalarca söyledik. Samimiyseniz üniversiteden mezun olanların kamuoyuna açık şekilde atamasını yaparsınız. Samimi olsaydınız adımını da atarsınız. Kadro vermiyorsunuz. İş bulabilmek için başka bölümlere geçiş yapmak zorunda kalıyorlar.”
Bir sıfır geride başlıyorlar
Amed'in Sur ilçesine bağlı Erimli köyünde öğretmenlik yaptığını anlatan Emine Akşahin, “Her yıl milyonlarca öğrenci kendi ana diliışında başka bir dil ile eğitime bir sıfır geride başlıyor. Psikolojik, pedagojik sorunlara neden olarak okula başlıyorlar. Kırsal kesimde herkes kendi ana dilinde yaşadığı için, çocuklar ana diliyle eğitim görme hayaliyle okula gelirken, ilk gün biz başka bir dil ile derse başlıyoruz" dedi.
Tek dile düştü
Ötekileştirme ve dıştalamanın çocukların hayatında travmaya yol açtığını kaydeden Akşahin, şöyle konuştu: “1923'ten beri sadece iktidarlar tek dil, tek kimlik üzerinden politikalar ürettiler. Onlarca farklı dil, etnik kimlik, farklı inanç, egemen dilin zihniyetiyle bir potada eritilerek, tek kimlik haline getirilmeye çalışılmış. Cumhuriyet kurulduğunda 30'a yakın dil varken, Türkçenin hâkim olması, diğer dillerin yasaklanması, toplumsal barışı bozan çatışmayı büyütmeye neden olmuştur.
Talep etmekten vazgeçmedik
Eğitim Sen olarak tüzüğümüzde de her toplumun kendi ana dilinde, toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde kamusal eğitime girme anlayışı üzerinden mücadele yürütüyoruz. Bu nedenle 2006'da Eğitim Sen'in kapatılması söz konusu oldu. Hiçbir zaman talep etmekten vazgeçmedik. Ana dilde eğitimin evrensel bir hak ve değer olduğunu ifade ettik. Dillerin statüsü olmaz. Her dil, bir toplumun, kültürün, tarihin temsiliyetidir. Dilin geliştirilmesini engellediğiniz zaman aslında o toplumu da yasaklamış oluyorsunuz. İnsanlık suçu işliyorsunuz. Bugüne kadar hiçbir iktidar talepleri karşılamadı. AKP'nin şu andaki pratiği de karşılamayacağı yönündedir.”