Ardından bakmak

Toplum/Yaşam Haberleri —

Hatay, Defne/Foto:AFP

Hatay, Defne/Foto:AFP

“Size bu ölü yaamı hazırlayan, sermaye sahibi egemen sınıftır. Bu amaçsız oyunun varlıı siz izin verdiiniz sürece devam edecektir.”

Maksim Gorki

  • Deprem’in 1. senesi dolayısıyla yola çıkmı ve 6 ubat gecesi dönmütüm. Bu içerisinde bulunduum birkaç günde gördüüm de buydu aslında, bakaldırı. Halil Aksakal’ın yoldaları bu iarla çıkmılar en bata yola ve yolu bu ekilde sürdürmeye devam ediyorlar. “Bizler Halil Aksakal’ın (Mazlum Aktaş) yoldaşları, başkaldıracak, yeniden inşa edecek ve hiçbir düşü yarım bırakmayacağız!’’

EYLEM ÖZBUĞANLI

Foucault, iktidarın öncelikli ilevinin boyun edirilmi bedenler olduunu açıklar. Günün sorununun olduumuz eyi reddetmek olduu iddiasını ortaya koyar. Çünkü artık olan ey, karı olduumuzu deitirmeye yetmez. Bir benzerlik ortaya çıkar, bu benzerlik ‘normal’ görmedir. Olan –her ey- karısında tepkisizlik ve kabul edi. Ve benzerlik gün geçtikçe artıyor. Reddediin açıı da buradan ortaya çıkıyor.

Ortada olan u; eziliyorsak direnen, direniyorsak bakaldıran olmalıyız.

Deprem’in 1. senesi dolayısıyla yola çıkmı ve 6 ubat gecesi dönmütüm. Bu içerisinde bulunduum birkaç günde gördüüm de buydu aslında, bakaldırı. Halil Aksakal’ın yoldaları bu iarla çıkmılar en bata yola ve yolu bu ekilde sürdürmeye devam ediyorlar. “Bizler Halil Aksakal’ın (Mazlum Aktaş) yoldaşları, başkaldıracak, yeniden inşa edecek ve hiçbir düşü yarım bırakmayacağız!’’

Yollar onları Hatay’da karılatırmıtı bu sefer. Bu karılama gerçein çarpıcılıını da ortaya koyuyordu. Yok olmu bir kent, yarım kalmı hayaller fakat asla boyun emeyi düünmeyen bedenler. Halil, Mazlum Doğan’ın adıyla çıkmıtı bu yola. Antakya'da Arap, Alevi ve içi bir ailenin evladı olarak doup, genç yaında içilik yapmaya balamı, içi bir genç olarak devrimci sosyalistlerle tanı ve örgütlü mücadeleye katılmıtı. Antakya ve stanbul'da çalımalar yürütmü, Gezi direniçilerindendi Halil. Bir aamadan sonra da yüzünü 21. yüz yıl devrimlerinin iaret fiei olan Rojava Devrimi'ne çevirmi, Rojava Devrimi'nin savunmasında, komünist bir savaçı olarak yer almı ve Rojava'da ölümsüzlemiti. Mücadelesi ardıllarına ıık tuttu ve tutmaya da devam ediyor.

Duraımız Hatay Defne’de bulunan Karyer Mahallesiydi. Halil’in mahallesi. Mahallede bana ku cıvıltıları elik ediyordu. Duyumsadıkça, hsan Oktay Anar’ın “her gün gülleri ve bülbülleri görmeyen o kii, dünyanın kendisini anlayabilir mi?’’ alıntısı dolanıyordu aklımın bir köesinde. Halil burada anlayabilmi dünyayı diye geçirdim içimden. Fakat güller ve sesler eksildikçe ortaya bir direngenlik hali çıkmıtı. nsanlar soruyor, cevapsız kalan her eye yanıt arıyor, ardında bırakmayıp, affetmeyeceklerini belirtiyorlardı. 6 ubat günü de bunu hep bir aızdan tekrarlamılardı zaten. Büyük bir öfke vardı. Bu öfke birkaç gün öncesinde Erdoan tarafından sarf edilen sözlerle daha da perçinlenmiti. Erdoan; “Merkezi yönetim ve yerel yönetimlerin, el ele vermeyip bir arada olmayacaı durumda, ehire herhangi bir ey gelmeyecek’’ diyerek, gözdaı vermiti. Bu mecbur bırakmaya daha da bilenmiti halk. nsanlar yaadıkları toprakları terk etmi, aır ve büyük kayıplar yaamı, hala cenazelerine ulaamamı, cenazeleri kaçırılmıtı. Bu öfke gayet olaandı.

Tüm bunların yanında etrafıma bakıyor ve en baından beri kendi kendime sorduum u soruyu tekrar sormadan edemiyordum; “Devlet bu süreçte ne ie yaramı, süreci nasıl yönetmi ve ardını nasıl getirmiti?” Depremde hazırlık yapmayan ve sonrasında da yetiemeyen, ardından toplanan paralara effaflık göstermeyen ve 99’dan beri halktan toplanan deprem vergilerinin meçhuliyetini koruyan, hala ortada tehditten ve mecbur bırakmaktan baka bir i yapmayan devlet, ne ie yaramıtı? Tek derdi bu süreçten nasıl kar edilecei olan bu Devlet..

Tüm bunlara ramen hiçbir yerden talimat almayıp, örgütlü ve gönüllü bir ekilde organize olan, depremin birinci senesinin ardından da beraber yola çıkan Halil’in yoldaları, hem maddi hem manevi olarak yaranın bir kısmını sarmaya, yıkılanı yeniden ina etmeye girimilerdi. Tekrar ayaa kalkmanın inancıyla ve bu inancı her geçen günün ardından daha da arttırarak.

Bu süreçte tiyatro etkinlikleri yapılmı, kadınlarla dayanıma için panel oluturulmu, kadın yaam noktaları kurulmu, avukatların katılımıyla süreci yaayanların hakları hakkında bilgilendirmeler yapılmıtı. Ortada yaamın farklı yerlerinde bulumanın verdii bir umut vardı.

Ve bende unu düündüm; bu dayanıma için gösterilen çaba, devlete güvensizliin verdii bir sonuçtur.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.