•  Türk devletinin kimyasal saldırıları Avrupa’da uzun süredir protesto edilirken, 13 Kasım’da Strasbourg’da da merkezi bir eylem organize edilecek.
•  Almanya’da çadır eylemleri sürerken, Alman hükümetinin Türk devletinin kimyasal saldırılarına karşı harekete geçmesi talebiyle de imza kampanyası başlatıldı.

Türk devletinin, Güney Kürdistan’da halkın yerleşim alanlarını bombalaması ve gerilla alanlarında kimyasal gaz kullanmasına yönelik tepkiler gelmeye devam ediyor. Almanya’da bir yandan OPCW’ye kimyasal kullanımına karşı harekete geçmesi için imzalar gönderilirken, birçok merkezde de çadır eylemleri yapılıyor.

Nord Rhein Westfalen (NRW) Eyalet Parlamentosu önünde  Pazartesi günü başlatılan çadır eylemi üçüncü gününde Düsseldorf’un en işlek meydanlarından biri olan Königsalle’de devam etti. YJK-E ve KON-MED tarafından organize edilen eyleme, TEV-ÇAND bünyesindeki sanatçılar da destek verdi.  KON-MED Eşbaşkanı Zübeyde Zümrüt, “Almanya’nın birçok şehrinde eylemlerimiz devam ediyor. Eylemlerimizin amacı Avrupa devletlerine incelemelerde bulunulması için çağrı yapmak ve Türk devletine kimyasal silah satan ülkeleri teşhir etmektir. Gelin birlikte sesimizi yükseltelim” çağrısında bulundu.

Dr. Mustafa Ali, ”Kimyasal silah kullanımı insan yaşamını olduğu kadar diğer tüm canlıların yaşamını da yok ediyor. Doğaya zarar veriyor. Tedavisi olmayan hastalıkların yaşanmasına neden oluyor. Bütün dünyanın gözleri önünde bir insanlık suçu işleniyor ve herkes bunu görmezden geliyor. Kürt doktorlar olarak bunu kınıyoruz” dedi.

 

Silahlarınız halkımızı öldürüyor

Sanatçı Hozan Comerd ise şunları söyledi: ”Türk devleti ahlaksız bir savaş yürütüyor. Gerillaların dünya kamuoyuna onlarca çağrısı oldu. Heyetler gelip incelemelerde bulunsun denildi. Bu çağrılar karşılıksız bırakıldı. Tüm dünya Türk devletinin ahlaksızlığını görene dek eylemlerimizi sürdüreceğiz.”

Çadır eylemi, 13 Kasım Cumartesi günü yapılacak yürüyüşle sona erecek. Zümrüt, ”Düsseldorf’ta buluşarak Avrupa ülkelerine ‘sizin silahlarınız bizim halkımızı öldürüyor. Biz bu katliama karşı duracağız’ diyelim” çağrısında bulundu.  

OPCW için imza toplandı

Stuttgart’ta 9 Kasım’da açılan çadır eylemi dün sona erdi. Eyleme katılanlar kimyasal kullanımına dikkat çekmek için beyaz tulum giyip gaz maskeleri takıyor. Aynı zamanda uluslararası kurumların harekete geçmesi talebiyle de yüzlerce imza toplandı.

Üç günlük eylem 

Almanya’nın başkenti Berlin’de de kimyasal saldırı protesto ediliyor. Üç gün sürecek eylem için kentin işlek birkaç noktası çekildi. Yıkık Kilise olarak adlandırılan bölgede Dest-Dan Kadın Meclisi tarafından stand açıldı, OPCW’nin iddiaları araştırması talebinin yer aldığı bildiriler dağıtıldı. Eyleme dün de Brandenburger Tor’da devam edildi.

Münih’te de üç günlük çadır eylemi yapıldı. Demokratik Kürt Toplum Meclisi ve Sara Kadın Komünü tarafından organize edilen eylemde kimyasal saldırıya dikkat çekmek için beyaz kıyafetler giyildi, gaz maskeleri takıldı. Bavyera Parlamentosu yakınlarındaki Maxmonomentplatz’ta kurulan çadırda Türk devletinin kınandığı dövizler de taşındı.  

Hamburg’da Rojbin Kadın Meclisi bileşenleri kentin en işlek semti Jungferstieg’de eylemdeydi. Kimyasal saldırısında şehit düşen gerillaların fotoğraflarının da taşındığı eylemde Avrupa devletlerine ”suça ortak olmayın, sessiz kalmayın” çağrısı yapıldı.

Bonn’da ise Demokratik Kürt Toplum Merkezi’ne bağlı Dış İlişkiler Komisyonu tarafından yürüyüş organize edildi.

BM’nin sessizliğini kabul etmiyoruz

İsviçre’nin Cenevre kentinde 25 Ocak’tan bu yana her çarşamba günü Birleşmiş Milletler (BM) önünde yapılan oturma eyleminde, Türk devletinin kimyasal saldırısı protesto edildi. Eylemciler, beyaz önlük giydi ve gaz maskeleri taktı. Cenevre Demokratik Kürt Toplumu Eşbaşkanı Salih Sağlam, şunları ifade etti: ”BM ve uluslararası devletlerin suskunluğunu kabul etmeyeceğiz. Bizler Türk devletinin savaş ve insanlık suçlarını bulunduğumuz her yerde teşhir etmeyi sürdürürken suskunluklarıyla bu suça ortaklığını kabul eden başta BM olmak üzere bu devletlerin kirli politikalarını da teşhir etmeye devam edeceğiz.”

AK önünde merkezi eylem

Fransa’nın Strasbourg kentinde ise 13 Kasım (yarın) günü Türk devletinin kimyasal saldırılarını protesto için merkezi bir eylem organize ediliyor. Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi (KCDK-E), hem Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecridi protesto ederek özgürlüğünü talep etmek hem de Türk devletinin kimyasal saldırılarını protesto için Cumartesi günü bir miting ve yürüyüş gerçekleştireceklerini duyurdu. Farklı merkezlerden Kürdistanlılar, 13 Kasım saat 12.00’de Avrupa Konseyi önünde toplanacak.

Göz yummaktan vazgeçin

Almanya’daki Kürdistanlı Toplumlar Konfederasyonu (KON-MED) tarafından yapılan açıklamada da AK ve CPT’ye tecridin sona ermesi için acilen harekete geçme çağrısı yaparak, ”Artık halkımızın İmralı sistemi ile yaşamaya tahammülü, sabrı kalmamıştır” dedi. OPCW’nin Türk devletinin kimyasal saldırılarına karşı sessizliğine de tepki gösteren KON-MED, ”Ekonomik çıkarlarınız nedeniyle bu insanlık suçlarına göz yummaktan vazgeçin” çağrısında bulundu.

KON-MED taleplerini şöyle sıraladı:

*  Önder Öcalan üzerindeki tecridin sonlandırılması için CPT ve Avrupa Konseyi’nin (AK) derhal harekete geçmesi gerekmektedir.

* İşgalci Türk devletinin Güney Kürdistan’da kimyasal silah kullandığına ilişkin bağımsız bir soruşturma yapılması,

* Alman hükümeti, Birleşmiş Milletler ve OPCW’yi ekonomik çıkarları nedeniyle bu insanlık suçlarına göz yummaktan vazgeçmeye ve göreve çağırıyoruz!

 HABER MERKEZİ

 

Almanya’da imza kampanyası  

KON-MED, Türk devletinin kimyasal silah ve zehirli gaz kullanımına ilişkin imza kampanyası başlattı. Alman hükümetine Türk devletinin kimyasal saldırılarının yerinde incelenmesi için OPCW’ye başvurmasını isteyen KON-MED, Erdoğan rejimiyle suç ortaklığına son verilmesini; AB’nin Türkiye’ye karşı ekonomik ve siyasi yaptırımlar başlatmasını istiyor. Toplanacak imzalar Alman hükümetine temsil edilecek. İmza kampanyasına şu link üzerinden katılmak mümkün:

https://weact.campact.de/petitions/fur-einen-sofortigen-stopp-der-giftgasangriffe-der-turkei-in-sudkurdistan-nordirak