Ateşe verilen köylere girilmiyor

  •  Demokrasi ve Siyaset Akademisi Başkan Yardımcısı ve Dihok Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Kamuran Berwarî, Türk devletinin 30 Ağustos’ta Berwarî bölgesinde birçok köyü ateşe verdiğini; bu köylere kimsenin girmesine izin vermediğini; KDP medyasının da alınmadığını söyledi.
  •  Bu şekilde devam etmesi halinde buralarda Kürt ve Kürdistan adının kalmayacağı; bunun bir sonraki adımının Başûrê Kurdistan yönetiminin de yıkılması olacağı uyarısı yapan Dr. Berwarî, ”Artık Türk devleti ile el ele durmaktan vazgeçmeliyiz. BM ve uluslararası hukuk işletilerek çıkarılması gerekiyor” dedi.

Federe Kürdistanlı siyasetçi Polat Bozan, petrolden elde edilen ve Türkiye bankalarında yatırılan 42 milyar doların Barzani Ailesi’ne karşı kullanıldığını; bu nedenle KDP’nin Türkiye’nin bölgeye yönelik planlarda ortaklaştığını ileri sürdü.

Türk devletinin Federe Kürdistan’a 23 Nisan’da başlattığı son işgal saldırıları dört ayı aşkındır sürüyor. Türk ordusu, Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik saldırılarının yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM) denetimindeki Mexmûr Kampı ve Şengal’i de savaş uçakları ve Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile bombalanıyor. Diplomatik trafik de yoğunlaştı. Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa ve Türkiye’den yetkililerin son zamanlarda sık sık ziyaret ettiği Bağdat ve Hewlêr’e, bu kez MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ziyaret gerçekleştireceği belirtildi.

MA’dan Erdoğan Altan’a konuşan Federe Kürdistanlı siyasetçi Polat Bozan, Mexmûr ve Şengal’in “Türkiye’nin Federe Kürdistan’ı işgal etme projesi” önünde birer engel olduğunu söyledi. 

3 cephede ilerleme yok

Türkiye’nin Kürt sorununda çözümsüzlüğü her geçen gün derinleştirdiğini kaydeden Bozan, “Bu çözümsüzlüğün sonucu olarak da Kürdistan’ın dört parçasında saldırılar başlatıldı. Nisan’dan beri Başûrê Kurdistan’da işgal saldırısı devam ediyor. ‘Kkısa bir sürede ele geçiririm’ fikrindeydi, ancak şu ana kadar bu gerçekleşmedi. İşgal saldırılarının olduğu 3 cephede bir ilerlemesi olmadı, tam aksine bir çıkmaza girdi. Bu nedenle her gün yasaklı olan kimyasal silahlar kullanıyor” dedi.

50 yıllık gizli anlaşma

Türkiye ile KDP ilişkilerinin, sadece askeri olarak bir birliktelik oluşturmadığını kaydeden Bozan, şunları söyledi: ”Türkiye ile gizli 50 yıllık anlaşma imzalandı. Bölgede dillendirilen iddialardan biri; Barzani Ailesi’nin 42 milyar dolarının Türkiye’deki bankalarda olduğu. Kürdistan’ın petrolünden elde edilen para. Bu,  Türkiye tarafından Barzani’ye karşı kullanılıyor.”

Şengal Mexmûr’a saldırılar

Şengal ve Mexmûr’un son dönemlerde saldırıların hedefi olduğunu ifade eden Bozan, şöyle devam etti: “Kürtlerin direniş mevzileri olan stratejik yerler. Şengal, Türkiye’nin KDP eliyle işgal etmek istediği Rojava’nın savunması konumunda. Mexmûr’un nüfusunun büyük bir çoğunluğu Bakur’dan göç edenler. Burada örülen mevzi, Kürt halkının iradesi, ısrarlı direnişi ve duruşuyla ön plana çıkıyor. Şengal ve Mexmûr, onurlu duruşlarıyla işgal politikalarına karşı birer engel teşkil ediyor. Bu nedenle her gün saldırılara maruz kalıyorlar.”

Türkiye hassasiyetleri kaşıyor

ANHA’ya konuşan Federe Kürdistanlı siyasetçi, Federe Kürdistan Demokrasi ve Siyaset Akademisi Başkan Yardımcısı ve Dihok Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kamuran Berwarî de Türkiye’nin saldırıları ve KDP’nin bu noktadaki rolüne dikkat çekerek, Türkiye’nin KDP ve PKK arasındaki bazı hassasiyetleri bilinçli olarak kaşıdığı uyarısında bulundu. 

Doğalgaz kaynaklarının peşinde

Türkiye’nin dış politikada çıkmaza girdiğini ifade eden Berwarî, savaş nedeniyle çöken ekonomisini yeniden ayağa kaldırmak için doğalgaz kaynaklarının bulunduğu yerleri işgal etmeye çalıştığını söyledi. Rojava, Suriye, Başûrê Kurdistan ve Şengal’deki saldırılara işaret eden Berwarî, ”Türk devleti içte yaşadığı çökmeyi, bu saldırılarla gizlemeye çalışıyor. Türk devleti büyük bir saldırı hazırlığı yapıyor. İleride kendisine dönük bir hamle olması halinde kimyasal silahı rahatlıkla kullanmak istiyor” şeklinde konuştu.

KDP eliyle kirli bir oyun

KDP’nin PKK’lilere yönelik saldırılarını “Tehlikeli bir adım” olarak değerlendiren Berwarî, şöyle devam etti: “Bundan hiç kimsenin çıkarı olmayacaktır. KDP ile PKK arasında çıkarılmaya çalışılan savaş, kirli bir oyundur. Bu planın hazırlanmasında uluslararası güçler de etkilidir. Bu, Türk devletinin son kartıdır. PKK’yi yok etmek için Başûrê Kurdistan, Şengal ve Rojava’yı komple işgal etmek istiyor. Bu şekilde Kürt halkının da tüm kazanımlarını ortadan kaldıracaklar.”

Köyler ateşe verildi

Federe Bölgesi’nin tehdit altında olduğunu vurgulayan Berwarî, şunları söyledi: “Türk devleti geçtiğimiz 30 Ağustos’ta Berwarî bölgesinde birçok köyü ateşe verdi. Bu köylere kimsenin girmesine halen izin vermiyorlar. Başûrê Kurdistan basını bile buralara gidemedi. Türk devleti girdiği her yeri Türk toprağı olarak görüyor. Kimsenin girmesine izin vermiyor. İşgal ettiği yerler için ‘Buralar bizimdir. İstediğimiz gibi ormanları da keseriz. Ateşe de veririz’ diyorlar. Bu şekilde devam etmesi halinde buralarda Kürt ve Kürdistan adı kalmayacaktır. Bunun bir sonraki adımı Başûrê Kurdistan yönetiminin yıkılması olacaktır. Bu nedenle Türk devletinin stratejik planlarını iyi okumamız gerekiyor. Artık Türk devleti ile el ele durmaktan vazgeçmeliyiz. BM ve uluslararası hukuk işletilerek Türk devletinin bu topraklardan çıkarılması gerekiyor. Başûrê Kurdistan’da Türk uçaklarının bu kadar rahat uçmasını kabul etmiyoruz.”  MA/DUHOK

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.