Ayağın takılıp düştüğünde seni kaldıracağını biliyordun

Seyit Evran

Seyit Evran

  • Gazeteci Mehmet Emin Mutlu, Seyit Evran’ın 30 yıllık mücadele tarihinin belli kesitlerinde ağır bedeller verdiğini, engellere rağmen her koşulda mücadele ettiğini hatırlatarak, gençlik yıllarından itibaren bir sütun, yol göstericisi ve öncü olmayı başardığını söyledi. 

ZANA DENİZ/QAMIŞLO

Gazeteci Mehmet Emin Mutlu, gazeteci arkadaşı Seyit Evran’ın Rojava’daki pratik gazetecilik ile örgütleyici ve eğitici rolüne dikkat çekerek, insani ilişki ve desteğinin altını çizdi. Bazı dönemlerde çalışmalardan kaynaklı uzak kalmış olsalar da varlığını sürekli hissettiğini, çünkü varlığının bile manevi anlamda büyük bir güç verdiğini ifade eden Mutlu, “Bir gün ayağın takılıp düştüğünde nasıl destek olacağını, seni nasıl kaldıracağını biliyordun. Uzağında olsa bile hep vardı” dedi.

Özgür Basın geleneğinin öncülerinden Seyit Mahmut Evran’ın yaşamına dokunduğu, birlikte mücadele ettiği gazeteci arkadaşı Mehmet Emin Mutlu, gazetemize konuştu. Seyit Evran’ın 30 yıllık mücadele tarihinin belli kesitlerinde ağır bedeller verdiğini, engellere rağmen her koşulda mücadele ettiğini hatırlatan Mutlu, gençlik yıllarından itibaren bir sütun, yol göstericisi ve öncü olmayı başardığını söyledi. 

Seyit Evran’ın özellikle Kuze-Doğu Suriye’deki pratiğine dikkat çeken Mutlu, Rojava Devrimi’nin başlangıcından itibaren aktif basın çalışmalarını örgütlediğini; bütün basın kurumlarının ve akademilerinin kuruluşunda rol aldığını kaydetti. 

Hem pratikte hem de eğitimci

Mehmet Emin Mutlu, Evran’ın hem örgütleyici ve eğitici olduğunu hem de pratik gazetecilik yaptığına belirterek, şöyle devam etti: “Rojava sahasında basın kurumlarının hemen hemen hepsinde yer aldı. Temellerini attı. Politikasını belirledi. Özgür Basın geleneğinde çalışacak insanları, gazetecileri eğitti. Bu topraklarda Özgür Basın geleneğini yarattı. Bu gelenek şu anda onun verdiği eğitimlerle birlikte güçlü bir biçimde sürüyor. Bu topraklarda eğitim verdiği gazeteci sayısı binleri buluyor. Bu devasa bir yapıya dönüştü. Şehadetini açıklayan Özgür Basın Birliği de bunlardan bir tanesidir.

Heval Seyit, Özgür Basın geleneğinin pratikçisiydi. Pratik olarak Kuzey-Doğu Suriye’de basına dair atılan bütün adımlarda görürdünüz. Bütün hamlelerde yerini aldı, yakından takip etti. Şehirlerin DAİŞ ve Şam hükümetinden özgürleştirilmesi hamlelerini; işgalci Türk devletinin saldırılarını takip etti. Kuzey-Doğu Suriye’nin tarihi bölgelerine giderek, o havayı soluyup haberlerini yaptı.”

Gazeteci Mehmet Emin Mutlu

Halkı dinler, onlara anlatırdı

Rojava’da neredeyse evine gidip çayını içmediği kimsenin kalmadığını özellikle yaşlı insanlarla muhakkak bir temasının olduğunu söyleyen Mutlu, şunları dile getirdi: “Onların yaşamını ve hakikatlerini muhakkak dinledi. Onların gözünden devrimi kitlelere anlatmaya, duyurmaya çalıştı. Kürt Özgürlük Hareketi’nin son 40 yıllık Rojava ve Suriye deneyimini bire bir yurtsever halktan dinledi. Dokunduğu her insanda, her gazetecide büyük izler bıraktı.” 

Her şeyiyle oldukça açıktı

Evran’ın duyguları, hayalleri, amaçları, ne yapmak istediği, yani her şeyiyle oldukça açık olduğunu vurgulayan Mutlu, “Pratikte yaşadığı zorlanmalar, aklınıza gelecek ne varsa, sevinçleri, hüzünleriyle her şeyini topluma mal etmişti. Böylesi bir karekterdi” dedi. 

Uzağında da olsa vardı

Bazı dönemlerde çalışmalardan kaynaklı uzak kalmış olsalar da varlığını sürekli hissettiğini, çünkü varlığının bile manevi anlamda büyük bir güç verdiğini ifade eden Mutlu, şöyle konuştu: “Onun manevi ve pratik olarak sana nasıl destek olacağını bilirdin. Bir gün ayağın takılıp düştüğünde nasıl destek olacağını, seni nasıl kaldıracağını biliyordun. Bu bakımdan bir anne ve babanın da yerini tutuyordu. Onun gibi ince ve maneviyata önem veren arkadaş çok az. Uzağında olsa bile hep vardı. Bunu bilmek bile insan güç katıyordu.” 

Ölümden daha büyüktü

Evran’ın şehadetinin büyük bir kayıp olduğunun altını çizen gazeteci Mehmet Emin Mutlu, şunları ekledi: “Fiziki varlığı olmayacak fakat yaşadıklarımıza, öncü rolüne baktığımızda ölümden daha büyüktü. Bir fiziki varlıktan daha da büyüktü. 30 yıllık ortaya koyduğu maneviyat, tecrübe, pratik ve söyledikleri, ölümü çok çok aşan bir durumdur. Bizler için kendini ölümsüzleştirdi. Açtığı yoldan ve gösterdiği hakikat yürüyüşünde adım adım yürüyeceğiz.” 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.