Belediyeler 5 yılda neler yapabilir?

Forum Haberleri —

DEM Parti

DEM Parti

  • Nüfusun %90'nının kentlere yığıldığı, içme suyunun parayla satıldığı,barınma sorunun zirve yaptığı güncel bir durum bulunmaktadır. Belediyelerin yapması gerekenlerin pratik ve kalıcı olması, hayata dokunan bir forma evrilmesi acil hale gelmiştir. 

TALAT ÇETİNKAYA

1999 seçimlerinden 2016'ya kadar kesintisiz olarak belediyeleri yöneten bir güç olarak bu yönetimlerin demokratik özerklik sistemi temelinde çok önemli olduğunu artık biliyoruz. Negatif tarafları çokça tartışıldı ve tartışılacak. Ben bu yazıda soyutlamalardan çok deneyimler ışığında daha pratik ve yaşamsal noktalara dikkat çekmek istiyorum ve eğer tekrar gasp edilmezse 5 yıl sonunda neler yapılmazsa bir belediye başarısız olarak değerlendirmeliyiz sorusuna şimdiden yanıt aramak istiyorum.

Öyle bir dönemden geçiyoruz ki daha önce gündeme getirildiğinde değeri yeterince bilinmemiş noktalar bugun altın değerine gelmiş durumda. Geçmişte ekonomik alandaki alternatif öneriler ve ekolojik yaklaşımlar bir kısım “tuzu kuru” çevre için dudak bükülen konular olmuştur. Ama her şeyin ateş pahası olduğu, doğadan kopuşun en yüksek hızına ulaştığı, koptukça hayatta kalmanın bile zora girdiği çoktan anlaşılmış olması gerekir. Hepimizin önünde nüfusun %90'nının kentlere yığıldığı, içme suyunun parayla satıldığı, bütçelerin sadece ekmek fiyatı üzerinden yapıldığı, başımızı sokacak evlerin ateş pahası olduğu, barınma sorunun zirve yaptığı güncel bir durum bulunmaktadır. Bu durumda belediyelerin yapması gerekenlerin de pratik ve kalıcı olması, hayata dokunan bir forma evrilmesi acil hale gelmiştir. Bu anlamda yapacağım öneriler son 20 yılda kent bileşenlerinin, yerel yönetimlerin, demokratik toplum kurumunun, ekoloji ve kadın hareketinin yaptığı yüzlerce çalıştay, konferans ve toplantıların çok küçük bir özeti olacaktır. Lafı fazla uzatmadan temel konulardan baslayalım.

1- Alt yapı çalışmaları, kanalizasyon sisteminin olmadığı bir kent düşünülemez, ama maalesef hala bazı kentlerimizin bu konuda ciddi eksiklikleri bulunmaktadır. Bununla birlikte biyolojik arıtma tesisleri inşa edilmelidir. İklim değişikliğinin etkilerini her gün daha çok hissettiğimiz günümüzde en az o kadar önemli olan yağmur suyu drenaj sistemleri kurulmalıdır.

2- Sistemin, barajları özel şirketlere peşkeş çektiği, suyu da şişeleyip halka sattığı günümüzde, çeşmesinden içilebilir suyu akmayan kent kalmamalıdır. İçilebilir suya en ucuz şekilde ulaşamayan ev olmamalıdır. Belediyeler bu konularda gerekli yatırımları acilen planlamalıdır. Mahalle, sokak çeşmeleri yaygınlaştırılmalıdır.

3- Bakur kentlerinin hemen hepsinin içinden ya da yakınından nehirler, dereler geçmektedir, yanında yöresinde göller ya da sulak alanlar bulunmaktadır. Bu alanlar için ilk altı ay içinde koruma planları ilan edilmeli, bu alanların bakımı yapılmalı, kıyı alanları belirlenip yapılaşmadan uzak sürdürülebilir ekolojik alan olarak tanımlanmalıdır. Bu alanlar kanalizasyonların akıtıldığı alanlar olmaktan acilen çıkarılmalıdır. Van Gölü, Bitlis Deresi, Batman Çayı ve Dicle Nehri’nin geçtiği yerleşim alanları acilen koruma eylem planlarına dahil edilip, başta kum ocakları olmak üzere zarar verici faaliyetler durdurulmalıdır.

4- Kent içi geniş yeşil alanlar, sosyal donatılar artırılmalıdır ve bu alanlarda ucuz ve kaliteli hizmet sunulmalıdır.

5- Gençlik merkezleri, kadın dayanışma merkezleri, kreşler, kültür merkezleri her kentte mutlaka olması gereken kurumlardır. Buralarda yaygın ve kalıcı hizmetler üretilmelidir.

6- Fidan ve çiçek üretim merkezleri kurulmalı, buralarda yerel ağaç ve çiçek türlerinin üretilmesine önem verilmelidir. Kent peyzaj çalışmalarında bu üretimlerin dışında çeşitler kullanılmamalıdır. Bu konularda dışarıdan alımlardan özellikle uzak durulmalıdır.

7- Sosyal konut üretme çalışmalarına özellikle önem verilmeli, özel sektörün piyasayı manipüle etmesinin önüne geçmek için güçlü bir plan açıklanmalıdır. Yapılan konutların depreme dayanıklılığı ciddi olarak denetlenmelidir. Alınan belediyelerin kapılarının sökülmesi, duvarlarının kaldırılması açıklık, şeffaflık, ulaşılabilir olma konularında bir mesaj içerse de artık bu tanımların gerçek anlamına kalıcı olarak ulaşılması gerekir.

Bu anlamda özetini yapmaya çalıştığım önerilerin temellerine baktığımızda; ekolojik dengeyi koruyacak, karbon ayak izini azaltacak, demokratik katılımı artıracak, eğitim, kültür, örgütlenme konularında önemli ihtiyaçları karşılaması kadar ekonomik ve siyasi özerklik için de çok önemli adımlar olduğu görülmelidir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.