Bilerek ve isteyerek çifte katliam

Çöpler Altın Madeni / Erzincan

Çöpler Altın Madeni / Erzincan

  • SSR Mining ve Çalış Holding ortaklığındaki Anagold Madencilik’e ait Çöpler Altın Madeni’nde yığın liçi (heap leach) sahasına yığılmış malzemenin toprakla birlikte kayması sonucu 9 işçi toprak altında kaldı. İşçilere dün de ulaşılamadı.
  • Fay hattı üzerinde kurulan işletme, siyanür sızıntısı ile gündeme gelmesine rağmen AKP-MHP hükümeti tarafından korundu. İktidar, mühendis odaları ve çevreciler ile bölge halkını duymazlıktan geldi. Böylece bir katliama daha imza attı.

Erzîngan'ın Licik (İliç) ilçesinde Anagold Madencilik'te ait Çöpler Altın Madeni’nde önceki gün saat 14.28'de toprak kayması meydana geldi. Türk İçişleri Bakanlığının açıklamasına göre en az 9 işçi toprak altında kaldı.

Anagold Madencilik’e ait maden sahasında 21 Haziran 2022'de siyanür sızıntısı yaşanmış ve şirkete 16,4 milyon lira para cezası kesilmişti. Sızıntının 20 ton olduğu ve Fırat Nehri’ne karıştığı belirtilmişti, ancak şirketten yapılan açıklamada, sızıntı olan siyanür miktarının 8 kilogram olduğu ve nehre karışmadığı ileri sürülmüştü. Türkiye'nin en büyük siyanürlü havuzundaki sızıntıyı ortaya çıkaran Erzînganlı yurttaş Sedat Cezayirlioğlu, madenin yakınında çektiği görüntülerde sızıntının Fırat Nehri’ne karıştığını gündeme getirmişti.

Önceki günkü toprak kaymasında toprak altında kalan 9 işçi için arama kurtarma çalışmaları dün de devam etti. Soruşturma başlatan savcılık, saha sorumlusu olduğu belirtilen 4 kişi hakkında gözaltı kararı verdi; 4 kişi bunun üzerine gözaltına alındı. 

Hemen yasak kararı

Tunceli Valiliği, Dêrsim’den hareket eden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İl Örgütü ile Dêrsim Çevre Derneği üyelerinin kentten çıkışını yasakladı. Erzîngan’a gitmek isteyen dört İHD’li ise gözaltına alındı. DEM Parti Dêrsim İl Eşbaşkanı Özcan Gürtaş, il çıkışında durdurulduklarını belirterek, “Bize Erzincan Valiliğinin Erzincan’a giriş-çıkış yasağı kararını gerekçe gösterdiler. İliç’teki olay yerine kimsenin girmesine izin verilmeyeceğini belirttiler. Dêrsim’den çıkışta ve Erzincan’a girişe dair Tunceli ve Erzincan Valiliği kararlarını gerekçe gösterdiler. Gitmekte ısrar etmemiz durumunda müdahale edeceklerini söylediler” dedi.   

Dêrsim’den Erzîngan’a hareket eden ESP’liler Muti Köprüsü’nde, Munzur Çevre Derneği üyeleri ise Pilemûriye (Pülümür) girişinde durduruldu. Jandarma, Erzincan Valiliğinin kararını gerekçe göstererek girişe izin vermeyeceğini bildirdi.   

 Kentte inceleme yapmak isteyen İHD Dêrsim Şube Eşbaşkanları Gürbüz Solmaz, Gönül Sonbahar ile üyeleri Nilüfer Akdağ ve Gökmen Yeşil gözaltına alındı. İHD Dêrsim Şubesi, “Tunceli Valiliğinin İl İdaresi Kanunu kapsamında almış olduğu ‘Tunceli İlinden Erzincan İline Çıkışları Yasaklayan Karar’ kapsamında gözaltına alınan İHD üye ve yöneticilerimiz derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz” dedi.

 

 

Sıralı sorumluları olan katliam

AKP-MHP iktidarının şirketlere iltimasının, sermayenin para ve kar hırsıyla birleşmesi üzerine denetimsizlik, kuralsızlık ve gelen katliamlara göz yumma eklendiğini; böylece büyük bir doğa katliamına yol açtığını belirten DEM Parti Ekoloji ve Tarım Komisyonu ile Emek Komisyonu, “Bu, sıralı sorumluları olan bir katliamdır. Madenin işletmecisi Kanadalı şirket Anagold, madenin ortaklarından Çalık Holding ve göz göre göre gelen bu felaketin ayak seslerine göz yuman AKP iktidarı ve bürokratları, bu facianın sıralı ve eşit derecede sorumlularıdır” dedi.

Siyanürün etkisi sürecek

Toprak kayması sonucunda kanserojen etkili siyanürün havaya, suya ve toprağa karıştığına dikkat çekilen açıklamada, şunlar ifade edildi: “Su kaynaklarını, geniş bir bölgedeki toprakların tamamını ve bölgedeki atmosferi zehirleyen siyanürün etkisi oldukça uzun bir süre devam edecektir. AKP iktidarı, Çöpler Kompleks Madeni’nin faaliyete geçtiği bölgede aktif Bingöl-Yedisu Fay Hattı’nın bulunmasını dikkate bile almadı. Bu maden projesi, 2008’de Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporu aldı. Üstelik 2014 ve 2021’deki yeni ÇED raporlarıyla iki kez kapasite artışı yapıldı. Madende 2019’da siyanürlü üretimden 39 çeşit kimyasal + sülfürik asit + siyanürle üretime geçildi. Anagold, Ağustos 2023’te ‘ÇED gerekli değildir’ kararıyla da maden sahası içindeki açık ocak alanına 5,83 hektarlık bir bölüm daha eklemek için onay aldı.” 

Para cezasıyla yetinildi

Çöpler Madeni’nin, Haziran’da siyanür taşıyan borulardan birinin patlaması sonucu 20 metreküp siyanürlü çözeltinin çevreye yayılmasıyla kamuoyunun gündemine geldiği hatırlatılan açıklamada, “Anagold Madencilik sızıntıyı kabul ederken, sızan çözelti içindeki siyanür miktarının yaklaşık 8 kilogram olduğunu ve hızla temizlendiğini savundu. Madene 16,4 milyon lira idari para cezası verildi, ancak Türkiye ekonomisine katkı sağladığını vurgulayan firmaya men cezası uygulanmadı. Bütün bunlar yapılırken doğa savunucularının ve bölge halkının itirazları iktidar tarafından duyulmadı” denildi.

Maden ocağı kapatılmalıdır

Anagold Madencilik’in Ağustos’taki açıklamasında ‘Çevre, iş sağlığı ve güvenliği açısından ulusal ve uluslararası standartların uygulandığı Çöpler Maden İşletmemiz, kullanılan teknoloji ve teknikler açısından dünyanın ve ülkemizin sayılı madenleri arasında yer almaktadır’ dediğini hatırlatan DEM Parti, doğa ve bölge halkı için tehlike olmaya devam eden bu madenin ruhsatının derhal iptal edilmesi ve maden ocağının kapatılmasını istedi. Bu katliamın tüm sorumluları hesap verene kadar takipçisi olacağını kaydeden DEM Parti, şunları vurguladı:  ”Havaya suya ve toprağa karışmış ağır metallerin ve zehirli kimyasalların bir an önce temizlenmesi ve bu konuda etkili önlemlerin atılması için acilen adım atılmalıdır. Yığma toprağın kayması sonucunda oluşan siyanür bulutundan etkilenecek yerleşim yerlerinde kimyasal zehirlenmeye karşı halk ve çevre sağlığını gözeten önlemler derhal alınmalıdır.”

 

* * *

Sürekli kapasite artırımı

Çöpler Madeni’nin ilk Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) çalışmaları 2007-2008’de yürütüldü, 2008’de verilen ‘ÇED Olumlu’ kararında 18 yıl sürmesi planlanan faaliyetlerde 100 milyon ton kaya (pasa) ve 52 milyon ton cevher çıkarılacağı belirtildi. İşletme, sürekli kapasite artırıma gitti, 2014’teki ÇED raporunda pasa 173 milyon tona, 2021’de 420 milyon tona çıkarıldı, 85,3 milyon ton cevher çıkarılması planlandı.

Dolayısıyla son olarak, dönemin bakanı Murat Kurum’un imzasını taşıyan ÇED olumlu raporu ile maden alanının 3 kat artırılmasına izin verildi. Patlatma yöntemiyle madeninin çıkarıldığı bu alan, Çöpler Köyü’ne 2, Bahçeler Mahallesi’ne 2,2, Sabırlı Köyü’ne 2,8, İliç ilçesine 3,7 kilometre uzaklıkta, proje alanı olarak belirlenen bin 746 hektar alanının kadastro kayıtlarına göre yüzde 45’i orman, yüzde 43’ü hazine ve yüzde 5’i mera arazisidir.

SSR Mining, 72 milyon dolar vergi borcu 2023’te silinerek, ödüllendirildi.

 

* * *

Faciaya açık davetiye

Türk Tabipleri Birliği (TTB), idari ve yargı korumasının faciaya davetiye çıkardığını söyledi.

TTB’nin yazılı açıklamasında, siyanür sızıntısına rağmen madenin ruhsatı iptal edilmediği gibi kâr hırsıyla kapasitesinin artırılması, TTB'nin de aralarında olduğu örgütlerin hukuk mücadelelerine karşın şirkete yargı koruması sağlanmasının, yaşanan faciaya açıkça davetiye çıkardığı vurgulandı.

Geliyor dedik, geldi

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ise 6 Aralık 2023’te İliç'de açtıkları iki ayrı davanın bilirkişi keşfinde olduklarını hatırlatarak, “2. Kapasite artırımı için Bakanlığın verdiği ÇED olumlu kararı ve açık ocak işletme genişletmesi için verilen ÇED gerekli değildir kararına karşı açtığımız davalardı. İşletme kapatılmalıdır ve rehabilite çalışmalarına başlanmalıdır, dedik. Facia geliyor dedik... Facia geldi..." dedi.

 

* * *

Bakanlık neden onay verdi?

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, 2022’deki siyanür sızıntısının ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının alınan hangi tedbirleri yeterli görerek işletmenin tekrar açılmasına onay verdiğini sordu.

Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından yapılan açıklamada,  yığın liçi (heap leach) sahasına yığılmış malzemenin duyarsızlık sonucunda kaydığı ve 9 maden işçisinin toprak altında kaldığı hatırlatıldı. Söz konusu malzemenin siyanürlü kimyasallar ile liç edilmiş, içinde siyanürlü sıvı çözeltinin yanında bol miktarda zehirli ağır metaller de içerdiğinin belirtildiği açıklamada, 2022’deki siyanür sızıntısının ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın alınan hangi tedbirleri yeterli görerek işletmenin tekrar açılmasına onay verdiği soruldu.

Fay hattı bile dikkate alınmadı

Jeoloji Mühendisleri Odası, Haziran 2022’de Çöpler Altın Madeni İşletmesi yığın liçi sahasındaki siyanür karışımının Sabırlı Deresi’ne akması nedeniyle bölgede incelemelerde bulunduklarını hatırlatarak, Munzur segmenti olarak tanımlanan bir fay hattının, işletme projeleri hazırlanırken dikkate alınmadığını, hatta fayın inaktif olduğunun belirtildiğini, hazırlanan atık depolama, üretim ve diğer tesis projelerinde 0.30 g ivme değerleri gibi düşük ivme değerleri baz alınarak proje hazırlandığını kaydetti. 

“Yığın liçi (heap leach) geçirimsiz bir zemin üzerinde hazırlanan cevher yığını üzerine uygun bir çözücü gönderilerek kazanılacak metalin çözeltiye alınması işlemidir” diyen Jeoloji Mühendisleri Odası, bu malzemenin kaya ortamlara göre oldukça zayıf, gevşek ve gözenekli bir zemin türü olduğunu belirtti. Söz konusu malzemenin siyanürlü kimyasallar ile liç edildiği, içinde siyanürlü sıvı çözeltinin yanında bol miktarda zehirli ağır metaller de içerdiği ifade edilen açıklamada, bu yığınların sıvı içerdiğini ve sıklıkla stabilite sorunları yaratabildiğine dikkat çekilerek, kaymanın olası nedenlerine ilişkin şu ihtimaller sıralandı:

* İliç’te gelişen bu büyük boyutlu kaymanın olası nedenlerinden belki başlıcası, video görüntülerinden görüldüğü gibi, yığın yüksekliğinin fazla olması ve bu nedenle yüksekliğin belirli bir limiti geçmiş olma olasılığı ve yığının içerdiği çözeltinin gözeneklerde yarattığı basıncın yükselmiş olması olabilir.

* Ayrıca yine malzemenin hareketini gösteren görüntülerden, yığın linçini oluşturan malzemenin kayma sırasında oldukça yüksek bir hızla akan bir zemin gibi davranarak (çamur akması) hareket etmesi de gözenek sıvısı basınçlarının oldukça yüksek olma olasılığının bir göstergesi olabilir.

* Geçtiğimiz hafta içinde bu bölgeye düştüğü belirtilen yağışın, bu malzemenin içine süzülmesiyle malzemenin doygunluk derecesinin artmış olması da kuvvetle muhtemeldir. Videoya alınan kayma sırasında malzemenin oldukça hızlı bir akışla sıvı gibi davrandığı da görülmekte olup, bu davranışın “akma duraysızlığı” şeklinde adlandırılması söz konusudur.

Ruhsatları iptal edilmeli

Jeoloji Mühendisleri Odası, çevre felaketlerine neden olan ve bunu da alışkanlık haline getiren firmaların işletme ruhsatlarını derhal iptal edecek düzenlemelerin, Maden Kanunu ve Çevre Kanunu içinde işlevlendirilmesini istedi. 

 

* * *

DEM Parti’den soru önergesi

DEM Parti Grup Başkanvekilleri, Erzîngan'ın Licik (İliç) ilçesinde Anagold Madencilik’in faaliyet yürüttüğü Çöpler Madeni’nde siyanürlü liç dağının kayması sonucu açığa çıkan durumun tespiti ve sorumlularının açığa çıkarılması amacıyla Meclis Başkanlığına araştırma önergesi verdi. Önergede, yıllardır çeşitli meslek odalarının, bilim insanlarının, ekoloji aktivistlerinin, bölge yurttaşlarının ve avukatların yapmış olduğu uyarılara rağmen söz konusu şirketin faaliyetlerine devam ettiği hatırlatıldı. DEM Parti’nin konuyu hem komisyonlarda doğrudan ilgili bakana sorduğu hem de soru ve araştırma önergeleri ile gündeme getirdiği hatırlatılan önergede, “Ancak iktidar hiçbir uyarımızı dikkate almamıştır. Keban, Karakaya ve Atatürk barajlarını besleyen Fırat Nehri’ne 350 metre mesafede bulunan maden sahası siyanür ve sülfürik asit yüklü atıklarla kilometrelerce etki alanı bulunan toprağı, suyu ve havayı zehirleme potansiyeline sahiptir” denildi. 

 

 

* * *

Kanal’ın imar değişikliğine iptal

İstanbul 11. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Yenişehir Rezerv Yapı Alanı imar planını iptal etti.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Kanal İstanbul Projesi’nin imar planına ilişkin açtığı dava karara bağlandı. Mahkeme, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yaptığı imar planı değişikliğini iptal etti. Mahkeme, ayrıca İBB’nin imar planına ilişkin İBB’nin itirazını reddeden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın işleminin hukuka uygun olmadığına hükmetti.

Kanal İstanbul'a ilişkin yargıya taşınan plan süreçlerine dair diğer davalar için yargı süreci devam ediyor. ÇED davası da Danıştay'da görülüyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.