• Almanya’da ikinci kez tutuklanan Kürt siyasetçi Mustafa Çelik (43) hakkında açılan davanın ilk duruşması dün görüldü. Mahkeme önünde toplanan Kürdistanlılar “Mustafa Çelik’e özgürlük” istedi.

M. ZAHİT EKİNCİ / HAMBURG

Kürt siyasetçi Mustafa Çelik hakkında Alman Ceza Kanunu’nun 129 b maddesinden açılan dava görülmeye başlandı. Çelik ve avukatları dün sabah görülmeye başlayan duruşmada hazır bulundu. Hamburg Yüksek Bölge Mahkemesi’ndeki duruşmayı Kürt siyasetçinin babası Sadın Çelik, FED-DEM Eşbaşkanı Sait Bilgin, Rojbin Kadın Meclisi Eş Sözcüsü Leyla Kaya ve Hamburg Sol Parti Milletvekili Cansu Özdemir’in de aralarında bulunduğu kalabalık bir grup Kürdistanlı ve Alman izledi. Çelik salonda bulunanlar tarafından alkışlarla karşılandı.

Mahkeme, Çelik hakkındaki iddianamenin okunmasıyla başladı. ‘Örgüt üyesi’ olduğu ileri sürülen Çelik’in Temmuz 2018’den Mayıs 2019’a kadar Bremen ve Hamburg’da ‘yönetim kadrosu’nda faaliyet yürüttüğü iddia ediliyor.

Kürtlerin eylemi kriminalize ediliyor

Hakkındaki suçlamalar ise Kürtlerin her türlü faaliyetinin nasıl kriminalize edildiğini ve Kürt siyasetçilerin nasıl uyduruk gerekçelerle tutuklandığını ortaya koyuyor. Türk Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın Almanya’yı ziyaretine ilişkin yapılan protesto eylemi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tecrit koşullarına karşı yapılan eylem, MİT ajanı tarafından 2013’te Paris’te katledilen üç Kürt kadın devrimci için yapılan anmanın da yer aldığı birçok etkinliği düzenlemesi, katılımı da ‘suç’ gibi yansıtılıyor.

Die Linke’yle görüşmek de suç

Mustafa Çelik hakkındaki iddialardan biri de Almanya’da mülteci başvurusu yapmış olan hasta bir PKK’liye yardım etmesi. Çelik’in Die Linke (Sol Parti) ile görüşmeler yapması da savcılığa göre politik bir insanın normal bir girişimi değil,  ‘PKK’nin Sol Parti’yi etkileme çabası’ olarak krimanilize ediliyor. Bremen seçimlerinde Sol Parti adayı Mazlum Koç’un seçilmesi için çalışma yürütmesi de iddianamede yerini aldı.

Yasal eylemler suç gibi gösteriliyor

Mustafa Çelik’in avukatı Heinz R. Schmitt yargılamanının “sıkı güvenlik önlemleri” altında yapılmasına anlam veremediğini belirterek, buna itiraz edeceklerini söyledi. Müvekkilinin ciddi sağlık sorunları olduğunu belirterek, “Mutlaka tam teşekküllü bir doktor heyeti tarafından kontrol edilmesi gerekiyor” dedi. Çelik’in avukatları Tuncay Karaman ve Schmidt bununla ilgili talebini daha önce de mahkemeye heyetine iletmişti. Talebi bu kez dikkate alan mahkeme heyeti, Çelik’in Cuma gününe kadar (bugün) muayeneden geçirilmesini istedi.

Avukat Schmitt savcılık iddianamesine de tepki göstererek, izinli, yasal tüm eylemlerin suçmuş gibi gösterildiğini belirterek, Türkiye’de yaşanan hak ihlallerine hiç değinilmemesinin ilginç olduğunu vurguladı.

Mahkeme başkanının Çelik’in ‘itirafta bulunması ya da suçlamaları kabul etmesi’ halinde ceza indiriminde bulunacağını söylemesi de dikkat çekti.

Çelik’in davasına bugün devam edilecek. Temmuz ayındaki diğer duruşmaların tarihleri ise şöyle: 9,10, 29 ve 30 Temmuz.

İkinci kez rehin

6 Ocak 2020’de evine yapılan baskınla gözaltına alınan Elazığ-Palulu 43 yaşındaki Mustafa Çelik tutuklanarak önce Bremen ardından Hamburg cezaevine sevk edildi. Kürt siyasetçi Çelik Almanya’da 5 yıl önce de tutuklanmıştı. 12 Kasım 2015’te Bremen’de tutuklanarak 129b’den yargılanan Çelik, Celle Yüksek Eyalet Mahkemesi tarafından Ağustos 2016’da 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Ciddi sağlık sorunları olduğu ve haftada bir doktor kontrolünden geçmesi gerekiyor.

Çelik’in babası: Haklı davasının yanındayız

Mahkeme önünde yapılan eylemde “Mustafa Çelik ve tüm siyasi tutsaklara özgürlük”, “PKK yasağına son” dövizleri taşındı. Mustafa Çelik’in babası Sadin Çelik gazetemize şöyle konuştu: “Oğlum bütün hayatını halkının özgür ve mutlu olması için çabaladı. Asla yanlış bir şey yapmadı. Sağlık sorunu yaşamasına rağmen bunu asla bize hissettirmedi. Daha öncede cezaevinde kaldı. Onun tek suçu Kürt ve yurtsever olmasıdır. 30’un üzerinde polis uzun namlulu silahlarla evimizi basarak oğlumu rehin aldılar. Neye uğradığımızı şaşırdık. Bizler bu hukuksuzluğu hak etmedik, kabul de etmiyoruz. Ailesi ve arkadaşları olarak her zaman haklı davasının yanında olacağız.