DAİŞ esaretinden öncü yürüyüşe

Kadın Haberleri —

YPJ

YPJ

  • YPJ/YPG savaşçıları tarafından DAİŞ’ten kurtarıldıktan sonra toplumun baskısına aldırmadan hayallerindeki yolu yürüdü ve İç Güvenlik Güçleri’ne katıldı. “Kadını ve toplumu güçlendirmek için yükümüz ağır” diyen Mihdiya Hilal, tüm kadınların hayallerini gerçekleştirmesinde köprü olmak istiyor.

Kuzey-Doğu Suriye’de kadınların öncülüğünde gerçekleşen 19 Temmuz Devrimi’nde Arap kadınları da aktif rol oynadı. Hesekê’nin 50 km batısındaki Kizwan Dağı’n yakınlarında Midliîye köyünde YPJ/YPG savaşçılarının DAİŞ’ten kurtardığı Mihdiya Hilal’de bu kadınlardan birisi.

Şu an Kuzey ve Doğu Suriye Kadın İç Güvenlik Güçleri Genel Müdürü olan Mihdiya Hilal, aynı zamanda mensup olduğu aşiretten çalışmalara katılan ilk genç kadın.

Jinha’dan Sorgül Şêxo’nun hikayesini yazdığı Mihdiya Hilal, kadınların sadece ‘ev hizmetçisi’ olarak görüldüğü, evliliğe hazırlandığı ve çok kadınla evliliklerin olduğu bir ailede büyüdü.

Hayallerinin peşinden gitti

Mihdiya Hilal, “Bunu çok normal gördüler. Aşiretin aile üzerindeki etkisi arttı. Ailenin kızları olarak tarım ve ev işi dışında başka hiçbir şeyle uğraşmadık. Kız kardeşlerimin hepsi evlendi ve aile kurdu. Ben evlenmedim çünkü bir hedefim ve hayalim vardı” dedi.

“Kalbimdeki sevgi duygularını harekete geçiren şey kadın savaşçıları görmekti ve bu 19 Temmuz Devrimi'yle oldu” diyen Mihdiya Hilal, devrim çalışmalarına katılırken birçok engelle karşılaştığını söyledi.

‘Bu benim yürüyüşümdü’

Mihdiya Hilal, savaşçı olma sürecini şöyle anlattı: “Köyümüz savaşçıların bulunduğu yere çok uzaktı. Özellikle bölgemiz DAİŞ çetelerinden kurtarıldıktan sonra katılma isteği oluştu. Sonrasında İç Güvenlik Kuvvetleri’ne ulaşmak istedim. Bir yandan da korkuyordum ‘nasıl savaşçı olacağım’ diyordum kendi kendime. Amcalarım, ailem ne der diye düşünüyordum. Ardından her şeyi göze alarak katılma kararı aldım. Katılmak için gerekli tüm evrakları hazırladım ve Kadın İç Güvenlik Güçleri'ne resmi başvuruda bulundum. Sonrasında ise aileme haber verdim. Benim bu yürüyüşüm ve isteğim toplumdaki tüm söylentilerden daha önemliydi.”

Arap bir kadının askeri güce katılması ve kontrol noktalarında devriye gezmesinin aşireti için yeni bir şey olduğuna dikkat çeken Mihdiya Hilal, bu kararı aldığı için toplumun baskısıyla karşılaştığını ekledi.

Arap kadınları tehdit ettiler

Şedad ve Dêrazor bölgesinde geleneklerin baskın olduğunu belirten Mihdiya Hilal, Arap kadınlarını nasıl örgütlediklerini anlattı:

“Aşiret zihniyeti ve DAİŞ’in bıraktığı izlere karşı kadınlara yol gösterebilir, kaderlerini değiştirebilir ve çalışmalarda kadın sayısını artırabilirdik. Korku yaratmak ve seçilen yoldan vazgeçirmek amacıyla Arap kadınları ölümle tehdit edildi. Ancak bizler davamıza olan inançla korkuyu yendik ve yürüyüşümüzde başarı adımlarını ısrarla atabildik. Erkek egemen zihniyet binlerce yıldır kadınların haklarını gasp ediyor. Kadınlar bunu kabul etmemeli. Bu dünyanın erkeklerin dünyası olmadığını, kadınların da hakları olduğunu göstermeliyiz.

Hiçbir zaman pişman olmayacak

Sürekli değişim ve dönüşüm yaşadığını, gün geçtikçe bilgisinin derinleştiğini belirten Mihdiya Hilal, şunları ifade etti:

“Şiddet ve onursuzlukla karşı karşıya kalıyoruz. Bazen kendi kendime ‘bu sen misin Mihdiya’ diye soruyorum. Bazen geldiğim seviyeye şaşırıyorum. Çünkü böyle olacağına inanmıyordum. Önder Abdullah Öcalan paradigmasından ve 19 Temmuz Devrimi'nden sonra değişim dönüşüm yaşadım. Eğer bu mücadeleyle tanışmasaydım şimdi benim de durumum diğer birçok kadın gibi olacaktı. Ya evlenecektim ya şiddete maruz kalacaktım ya da intihara kalkışacaktım. Önder Apo'ya minnettar olduğumu ve asla pişman olmayacağımı her zaman söylüyorum."

Aşiretlerin baskısıyla karşılaşıyorlar

Erkeklerin kadınlara bakış açısının ‘Adem'in kaburgasından yaratılmış’ şeklinde olduğunu söyleyen Mihdiya Hilal, “Erkek egemen zihniyete karşı savaşıyoruz. Kadın özgürlüğü davasına ve özgür yaşam felsefesine inanıyoruz. Örneğin bazı erkek arkadaşlarımız kız kardeşlerinin ve annelerinin hiçbir etkinliğe katılmasına izin vermediklerini söylüyorlar, kısmen kız kardeşleri ve anneleri de bizim güçlerimizin bir parçası. Zihniyeti değiştirmek çok önemli. Dolayısıyla kadına yönelik şiddet ve katliamlar başta olmak üzere her konuda araştırma ve analizlerimizin derin olması gerekiyor. Özellikle de aşiretlerde kadın katliamında bir değişiklik yapabiliriz” diye konuştu.

Yükümüz ağır…

Zihniyet olarak aydınlandıklarını ve bunu yaşadıkları için çok şanslı olduklarını ifade eden Mihdiya Hilal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün geldiğimiz seviye çok önemli. Mevcut başarıları koruyabilmek için Önder Abdullah Öcalan'ı iyi okumalıyız. Kadını ve toplumu korumak ve güçlendirmek için yükümüz çok ağır. Bu saldırılara karşı mücadele etmek temel görevimizdir. Henüz bizi tanımayan kadınlara yardım eli uzatmamız gerekiyor. Buradan yola çıkarak yeni sürecimizde bazı zorluklar olacak ama davamıza olan inancımız bize yol gösterecektir.”

QAMİŞLO

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.