Kadınlar için en uygun sistem: Özerk Yönetim
Kadın Haberleri —
- Kadın aktivistler ve siyasetçiler, işgal altındaki bölgelerde kadınlara yönelik suçlar karşısında ‘Suriyeli Kadınlar Cephesi’ kurulması gerektiğini belirterek, kadınlar için en uygun yönetim modelinin ‘Özerk Yönetim’ olduğunu vurguladı.
Suriyeli kadın aktivist ve siyasetçiler, kadınların toplumdaki rolünün güçlenmesi ve haklarının korunması için mücadelelerine devam etmeleri gerektiğini belirterek, Özerk Yönetim modelinin bu mücadelenin en uygun yolu olduğunu ifade etti. Hawar Haber Ajansı’na konuşan aktivist ve siyasetçi kadınlar, işgal altındaki İdlib, Ezez, Efrin, Girê Spî ve Serêkaniyê'deki kadınlara yönelik işlenen suçlara karşı daha güçlü bir dayanışma çağrısında bulunarak, ‘Suriyeli Kadınlar Cephesi’nin’ kurulması gerektiğini vurguladı.
Yazar ve toplumsal araştırmacı Nîda Sadiq, “Dünyanın neresinde olursa olsun, kadınlar haklarından asla vazgeçmemelidir. Toplumun ilerleyebilmesi için, adalet ve eşitliği sağlayabilecek aydın bir nesil yetişmelidir. Yaşamın her alanında her iki taraf da (kadın-erkek) birbirlerine hem pratikte hem de teoride destek olmalıdır. İşgal altındaki topraklarda yaşayan kadınları kendilerine karşı işlenen suçlara karşı korumak için dayanışma içinde olmalıyız ve onlar da bu suçlara karşı birlikte ayağa kalkmalıdır. Bölgedeki kadınlara destek olmak amacıyla etkinlikler, toplantılar ve çalıştaylar düzenlenmeli, işgal altındaki bölgelerdeki kadınların mücadelesini güçlendirecek perspektifler geliştirilmelidir. Kadınlar kendilerini asla küçük görmemeli; aksine, birer direnişçi olarak serhildanların, hayatın, özgürlüğün ve iradenin kaynağı olduklarını görmeliler” dedi.
Kadınlar baskılara karşı bir arada durmalı
Lazkiyeli aktivist Zehra Hebîb, kadınların çatışmalarda yaşadığı acıların ve karşılaştıkları zorlukların kamuoyunun temel gündem maddesi olması gerektiğini belirterek, çözüm için ciddi adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Zehra Hebîb, kadınların baskılara karşı birlik olup birlikte mücadele etmeleri gerektiğini belirtti ve şu ifadeleri kullandı: “Kadınlar, karşılaştıkları baskılara karşı bir arada durmalı ve ayakta kalmalı. Dış müdahaleler, ülkedeki çatışmalı ortamı daha da derinleştirdi. Bizler, kadınlara yapılanların bir daha yaşanmaması için dayanışmamızı güçlendirmeliyiz. Ülkedeki sorunların çözümü adına düzenlenen kongreler ve kadın toplantılarında, tutsak kadınların sesini duyurmalıyız. Onların yanındayız ve işlenen suçları kabul etmiyoruz. Kadınlar, halk ve toplum olarak öncelikle birliğimizi sağlamalıyız.”