Dışarıda zindanı yaşıyorlar

Avukat Yusuf Çakas

Avukat Yusuf Çakas

  • Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, hem aileler hem de tutuklular açısından korkunç bir boyuta ulaştı. Avukat Yusuf Çakas, “Bu işi sadece güvenlik ve hukukla izah edemezsiniz. Bu politikaların temel hedefi örgütlü direnen kesimlerdir” dedi. 

Cezaevlerinde çıplak arama, iletişim cezası, ayakta sayım, görüş yasakları, infaz yakma gibi hak ihlalleri sürüyor. Tutsaklar, ailelerinin yaşadığı yerlere uzak cezaevlerine sevk edilirken, sağlık durumları her geçen gün ağırlaşan hasta tutsaklar ise tahliye edilmiyor. Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) yöneticilerinden avukat Yusuf Çakas, tutsaklar ve ailelerinin yaşadıkları sorunları anlattı.   

Van'dan Edirne'ye görüş

Tutsakların, ailelerin ikametgahından uzak cezaevlerine “güvenlik” gerekçesiyle sevk edildiğini söyleyen Çakas, “Bu koşullarda en çok zorlanan ailelerdir. Van'da oturan bir ailesiniz, çocuğunuz Karadeniz'de. Van'da oturuyorsunuz ama İzmir'e, Antalya'ya ya da Edirne'ye görüşe gitmeniz gerekiyor. Yaşlı ve hasta insanların uzun süreli otobüs yolculuğu zor olduğu için uçakla gitmek zorunda. Bir kişinin görüş masrafı 10 bin TL'yi buluyor. Asgari ücretin 8 bin 500 TL olduğu bir ülkede, bir ailenin her ay açık görüşe gitmesi imkansız. Hatta yılda bir defa gitse mucize oluyor. Konaklama, yol ve diğer masrafları düşündüğünüzde, aileler açısından görüşe gitmek büyük bir eziyete dönüşüyor. Bunun ilk adımı maddi eziyet. Tutsaklar, ailelerinden, avukatlarından ve bulundukları kentten koparılıp, tecrit altına alınmak isteniyor. Tutsaklara ulaşımı, maddi olarak engellemeye çalışıyorlar” şeklinde konuştu.

Bakanlık ayarlamak zorunda

İnsanların sadece birkaç ayda bir kere kısıtlanmış açık görüşte evlatlarını, eşlerini ya da aile fertlerini görmek zorunda bırakıldığını kaydeden Çakas, "Haftalık kapalı görüş, ayda bir açık görüş hakkını mevzuatta tanıyorsanız bunu fiziki olarak da ayarlamak zorundasınız. Devletin başlıca yükümlülüğü budur. Kişiyi özgürlüğünden alıkoymuşsanız, seyahat özgürlüğü gibi hiçbir hakkını da engelleyemezsiniz. Yasada kapalı görüş hakkı varsa görüş hakkını kullanmanın önündeki engelleri de kaldıracak olan Adalet Bakanlığı ve devlet mekanizmasıdır. Oysa kapalı ve açık görüş haklarının kullanmasını bizzat engelleyen Adalet Bakanlığıdır” dedi.

Tutsağı aileden koparmak 

Görüşlerin yanı sıra tutukluların birbirini görme, temas etme ve iletişim kurma haklarının ellerinden alındığını ifade eden Çakas, şöyle devam etti: “10 kişinin açık görüşte olduğunu varsayarsak; kendi tutuklusu dışında başka bir tutukluyla temas ettiği zaman iletişim ve görüş yasağı alıyor. İletişim cezası da akabinde geliyor. Tutuklu, aylarca ailesini arayamıyor. Tümden ailesinden ve bağlarından tecrit ediliyor. Aileler açısından hedeflenen, tutsağı ailelerden tümden kopardıktan sonra da tecrit altında bırakıp itaat ettirmek.”  

Çıplak arama dayatmasının artarak devam ettiğini ifade eden Çakas, “Bir annenin evladıyla ya da bir tutuklunun eşiyle yapacağı sohbet, infaz koruma memuru tarafından yakın mesafeden dinleniyor. Açık ve kapalı görüş, kayıt alma durumu söz konusu. Ailelere çıplak arama yapmayı güvenlik gerekçesiyle makul görüyorlar. Cezaevlerinde sohbet dahi edemeyen tutuklular var. ‘Cezaevine teslim olacaksın’ diyorlar” diye konuştu. 

Ölmelerini bekliyorlar

“İnfazı yakılan tutukluların ölmesini bekliyor” diyen Çakas, şunları ekledi: “İçeride 10 bin siyasi tutsağa baskı yaparken, dışarı da onların ailesine baskı yapıp, kontrol altına almaya çalışamazsınız. Bu işi sadece güvenlik ve hukukla izah edemezsiniz. Bu işi izah eden çerçeve, Türkiye'deki mevcut güvenlikçi, milliyetçi politikalardır. Bu politikaların temel hedefi de örgütlü direnen kesimlerdir.” AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.