Doç. Dr. Corradi: Öcalan’ın kitapları özgürlük şarkısıdır

• Doçent Doktor Laura Maria Corradi, yüz binlerce kişinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kitaplarını okuyarak özgürlük fikirleriyle etkileşime geçtiğini belirterek, “Hapishanedeki zulme rağmen; 500 yıllık devlet baskısının, ataerkilliğin analizini yaptı, dünyadaki pek çok insanın özgürlük mücadelesine muazzam bir katkı sağladı” dedi. 

• “Abdullah Öcalan kafesteki bir kuşun ötüşünden bahsediyor. Bu çok dokunaklı, çünkü kafesteki bir kuşun ötüşünün bir özgürlük mesajı, bir özgürlük talebi olduğunu söylüyor. Kitapları da kafesteki kuşun şarkısıdır.”

MUHAMMED KAYA/ROMA

İtalya’da Calabria Üniversitesi Sosyoloji Departmanı Öğretim Üyesi olan Doçent Doktor Laura Maria Corradi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin “Türk rejiminin, onlarca yıllık özgürlük yolunun sembolü karşısında duyduğu korkunun kanıtı” olduğunu söyledi.
Sosyolog Laura Maria Carradi, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride tepki gösterdi. Tecridin zalimce olduğunu belirterek, uluslararası kurumların da bunu teyit ettiğini hatırlatan Doç. Dr Corradi, “Kürt halkının lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecrit politikasının zalimce olduğu uluslararası örgütler, insani yardım grupları ve hükümetler tarafından da dile getirilmiştir” dedi. 

Korkunun kanıtı, Öcalan’a tecrit
Öcalan’a yönelik mutlak tecride dikkat çekerek, 31 aydır hiçbir şekilde haber alınamadığı, ailesi ve avukatlarıyla görüşmesine izin verilmediğine dikkat çeken Corradi şöyle konuştu: “Tek başına, bir adada, 1000 askerin bulunduğu bir hapishanede hala hayatta olduğuna dair kanıtımız da yok. İnsani hakların bu şekilde istismar edilmesi ve Türk hükümetinin gücünü kötüye kullanması, Türk rejiminin onlarca yıllık özgürlük yolunun sembolü karşısında duyduğu korkunun kanıtıdır.”

İtalya sözünü tutmadı
Kürt Halk Önderi Öcalan’ın İtalya’ya belli vaatlerle geldiğini ama dönemin İtalyan hükümetinin verdiği sözleri tutmadığını belirten sosyolog Corradi, “Abdullah Öcalan'ın siyasi sığınma vaadiyle İtalya'ya, benim ülkeme gelişinin 25. yılındayız. Dino Frisullo ve ona eşlik eden diğer İtalyanlarla birlikte geldi. Ancak dönemin D'alema hükümeti verdiği sözü tutmadı. Sonrasında, Kenya'ya götürülüp Türkiye'ye kaçırıldıktan sonra ona siyasi sığınma hakkı verdiler” dedi. 

Yüz binler yazdıklarını okudu
İtalyan düşünür, sosyalist kuramcı ve bir dönem Komünist Parti’nin liderliğini de yapmış Antonio Gramsci’nin de yıllarca ağır tecrit koşullarında hapsedildiğine işaret eden Corradi, İmralı adasında koşulların bundan çok daha ağır olduğunun altını çizdi. Abdullah Öcalan’ın ağır tecride rağmen cezaevinde üretmeye devam ettiğini kaydeden Corradi, “Yazdıklarına, 20 yıldır yazdıklarına duyulan ilgi; yüz binlerce insanın bu özgürlük fikirlerini okuyup etkileşime geçtiğinin kanıtı. Bunun unutulmaması gerektiğini düşünüyorum” dedi. 

Kalemi de yasaklamak!
“Abdullah Öcalan'ın cezaevinin ilk döneminde yazdığı, bugün hala üzerinde tartıştığımız Özgürlük Sosyolojisi kitabının da bulunduğu pek çok kitap birçok dilde yayınlandı, bu çok önemli” diyen Corradi, kitaptan da alıntı yaparak şöyle devam etti: “Sizinle paylaşmak istediğim alıntılardan biri de, tecrit hücresinde bir seferde sadece bir kitaba izin verildiği ve uzun süre kalem bulundurmasının yasak olduğunu anlattığı bölüm. Yani kalemi yasaklamak! Antonio Gramsci bile bir kaleme sahip olabiliyordu ve bir seferde değil bir kitap, birçok kitaba sahipti. 

Kitapları kafesteki kuşun şarkısı
Hapishanedeki bu tür bir zulme rağmen, son 5 bin yıllık kapitalist birikimin, son 500 yıllık devlet baskısının, son 500 yıllık ataerkilliğin üst düzey bir analizini üretebildi ve dünyadaki pek çok insanın özgürlük mücadelesine muazzam bir katkı sağladı. Yapacağım alıntı, İmralı hapishanesiyle ilgili. Abdullah Öcalan kafesteki bir kuşun ötüşünden bahsediyor. Bu çok dokunaklı, çünkü kafesteki bir kuşun ötüşünün bir özgürlük mesajı, bir özgürlük talebi olduğunu söylüyor. Kitapları da kafesteki kuşun şarkısıdır.”