Ekolojik bir yaşam mümkün

Toplum/Yaşam Haberleri —

Fuat Şengül - Hanife Şengül

Fuat Şengül - Hanife Şengül

  • Manisa’da yaşayan Fuat Şengül ile Hanife Şengül çifti de şehrin havasından kurtulmak ve toprakla uğraşmak için Manisa’ya 20 kilometre uzaklıkta olan ve 12 yıl önce satın aldığı ormanlık arazide yaşamaya başladı.

Fuat Şengül, daha önce inşaatlarda çalışarak geçimini sağlarken, Hanife Şengül ise adliyede katip olarak çalışıyordu. Emekli olduktan sonra şehirde yaşamak istemeyen çift, aldıkları arazide ceviz ağaçları eki, bir yandan da organik tarıma başladılar. 

Yaşamı boyunca sürekli yeni düşüncelerinin peşinde koşan Fuat Şengül, düşlediği yaşamın gerçek olduğunu kanıtlamak için arayış içerisine girdi: “Son 15 yılda ekolojik yaşam, vegan, vejeteryan beslenme üzerine çalışmalarım oldu. Bazı çiftlikleri ziyaret ettim. Ekolojik bir yaşam mümkün mü? Sermayeyle, düzenle ilişkimi kesebileceğim, sistemin tuzağına, çıkarlarına kanalize olmayacağım bir yaşamın mümkün olup olmadığını kendime ispatlamaya çalıştım. İnsanlara böyle bir yaşamın mümkün olduğunu göstermek istedim. Ve 12 yıldır bunu yaşıyorum.”

Önce çadır sonra ev

Yaşadığı dağlık bölgede önce çadır kurduğunu, daha sonra şehirde bulduğu atık tahtalardan kendisine bir ev yaptığını anlatan Şengül, “Canlıların faydalandığı alanlara dokunmadım. Burada akan bir dereden su sorununu, güneş enerji paneli ile elektrik sorununu çözdük. Bu coğrafyada yetişecek ağaçlar seçtik. Bazı denemelerimiz sonucunda yetişmeyen ağaçlar oldu. Sonra ceviz ağacı ve farklı meyve ağaçları diktik. Bunu yaparken bu bölgede yaşayan canlıların faydalanabileceği ağaçlar da diktik. Ağır iş makinaları ile iş yapmamaya özen gösterdim. Küçük bir çapa makinem var onunla ağaç diplerinde oluşan otları biçiyorum” diye konuştu.

Doğada yaşamak politiktir

Kars'ta doğduğunu ve çocukluğunun kent yaşamının dışında geçtiğini belirten Şengül, kentte yaşamaya başlayınca yaşam alanının sürekli daraldığını ve bir alana sıkıştığını hissettiğini aktardı. Doğaya yakın durmayı, doğada yaşamayı politik gördüğünü vurgulayan Şengül, "Kent yaşamı bir süre sonra bataklık gibi insanı içine çekiyor. Şehre gittiğimde 4-5 gün buraya gelemiyorum. Şunu halledeyim, bunu halledeyim derken, orada kayboluyorsun. Bu senin yaşam ilişkilerine, arkadaşlıklarına yansıyor. Bir yerden sonra o yaşamın bir parçası oluyorsun. Burada kendimi özgür hissettiğim bir alan oluşturdum. Kentte iken fark edemediğim hem psikolojik hem fiziksel hastalıklarım olduğunu fark ettim. Şehir yaşamında daha öfkeli, saldırgan, bireyci olduğumu gördüm” diye konuştu.

400 ceviz ağacım var

“Ekolojik yaşam mümkün diyerek yaşamak mümkün değil, bu bir süreçtir" diyen Şengül, "Elden geldiğince minimal yaşamaya çalışıyoruz. Kentten fazla alışveriş yapmamaya çalışıyoruz. 400’ü aşkın ceviz ağacı diktim. İhtiyacımdan fazla olan cevizleri araya aracı koymadan bire bir insanlara verdim. Organiktir diye üstüne ayrıca bir fiyat eklemedim. Kendimizi tüketim çılgınlığından ve sistemin dayatmalarından kurtulabilir, özgürlüğümüzü kazanabiliriz. Bu anlamda ekolojik bir yaşam mümkün” şeklinde konuştu.

DELAK AKYÜZ - MA/MANİSA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.