Erkekler ‘göreve’ davet ediliyor
Kadın Haberleri —

Berrin Sönmez
- Berrin Sönmez, “Diyanet, din alanında konuşmaya en yetkili olan kurum, bir fetva makamı değil. 90 bin cami var, bu camilerde cuma namazına giden insanların yüzde 95’i erkek. Yüzde 95 erkek olan cemaate yapılan bu konuşma, erkekleri göreve davet etmektir.”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 1 Ağustos’da Türkiye genelindeki camilerde okutulan “Haya ve Edep” başlıklı cuma hutbesi, kadınların giyim tarzını hedef alan ifadeleriyle büyük tepki topladı. Feminist yazar Berrin Sönmez, hutbenin cinsiyetçi söylemine karşı başörtüsünü çıkararak kişisel bir direniş başlattı. Jinnews’ten Melek Avcı’nın haberine göre Berrin Sönmez, bu kararını, dini kavramların tahrif edilmesine ve kadın haklarına yönelik artan baskılara karşı bir protesto olarak nitelendirdi.
İDSB yasa önerisi sunuyor
Berrin Sönmez, 2004-2005 yıllarında kurulan İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği’nin (İDSB) Türkiye’deki kadın hakları politikalarını etkilediğine dikkat çekerek, 67 ülkeden 345 sivil toplum kuruluşunu kapsayan bu yapının, iş birliği ve ortak projeler geliştirmenin yanı sıra hükümetlere yasa önerileri sunduğunu belirtti. Özellikle 2010’lu yıllarda, boşanmaların zorlaştırılması gibi önerilerle aile yapısını koruma odaklı politikalar öne çıkardığını söyleyen Berrin Sönmez, “Bu yapı, aile konulu ve özellikle de boşanmaların zorlaştırılmasına ilişkin, akşam evlendi sabah boşandı olmasın, üç günlük, üç aylık, üç yıllık evlilikler hemen bitmesin gibi düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu söyledi” dedi.
En büyük silah şiddet, hükümet de destekliyor
“Bunların her biri üstümüze kocaman bir dalganın geldiğini gösteriyor” diyen Berrin Sönmez, hemen ardından “aile yılı”nın ilan edildiğini belirtti. Berrin Sönmez, “Aile de erkek egemenliğini tekrar güçlendirmek için, bütün dünyada olduğu gibi eril restorasyon denilen yapı, yani ataerkeğin kendisini yeniden şekillendirip güçlenme çabası; kadın kazanımlarına, kadın hakları ve feminizmin kazanımlarına karşı bir karşı devrim niteliğinde, bütün dünyada var. En büyük silahı da şiddet ama Türkiye'de de bu hükümet tarafından destekleniyor” dedi.
Emir değil tavsiyedir
Berrin Sönmez, Diyanetin verdiği hutbeye ilişkin, “Bu, iktidarın bilgisi dâhilinde olmadan olamaz. Diyanet iktidarın kurumu, bir iktidarın din politikası kapsamında artık kadınların kısıtlanmasının çok daha ilerletileceğini düşündürdü. Neden böyle düşünüyorum, çünkü o hutbede Kur’an’daki örtünme ayeti, örtünme tavsiyesidir, emir niteliği taşımıyor o ayet. Ama Nur 30-31’di galiba, bu ayetin arkasından sıralanarak gelmeleri, ‘kurumsal yapılarda özellikle en temel ahlaki kurallara da aykırıdır’ ifadesi beni rahatsız etti” diye konuştu.
Nabız tuttular ben de nabız verdim
Berrin Sönmez, direnişinin gerekçesini, “Halkın nabzını tuttular, ben de nabzımı verdim” sözleriyle özetledi. Hutbenin, iktidarın bilgisi dâhilinde hazırlandığını ve kadınların giyimine yönelik potansiyel bir zorlamanın habercisi olduğunu belirtti. Haya, edep ve fıtrat gibi dini kavramların yalnızca kadın bedenine indirgenerek tahrif edildiğini vurgulayan Berrin Sönmez, “Bu kavramlar, göklerin, yerlerin, tüm varlıkların yaratılış gayesiyle ilgilidir. Onları kadın bedenine kodladılar. O yüzden benim için bir alarm zilleri çaldı. O nedenle bu fetva üzerine böyle bir karar aldım” dedi.
Tam yerine rast geldi ki manzara koyuyorlar
Berrin Sönmez’in başörtüsünü çıkarma kararı, kadınlardan hem destek hem de eleştiri aldı. Bazı kesimler, onun duruşunu cesur bir feminist hareket olarak görürken, bazıları ise itibarsızlaştırma çabalarına girişti. Berrin Sönmez, “Bir kadın bir yazı yazdı, ayağa kalktılar” diyerek, tepkilerin iktidarın planlarını deşifre ettiğini düşündüğünü belirtti. Kendisine yönelik Fetullahçılık ithamları gibi suçlamaların tutmayacağını vurgularken, “Söylediklerim tam yerine rast gelmiş ki manzara koymaya çalışıyorlar. Bir kadın, bir yazı yazdı, bir şey söyledi, söylediğini yaptı ve devam edeceğini söylüyor. Bu kadar basit bir şey. Neden bu kadar ayağa kalktılar, çünkü gerçekten kafalardaki planlar oymuş diye düşünüyorum.”
İktidar geri adım atmalı
Kadınların üzerine yük bindirmek istemediğini, asıl sorumluluğun iktidar ve Diyanet’te olduğunu vurgulayan Berrin Sönmez, “Diyanet’in fetva makamı gibi hareket etmesi, laik bir ülkede kabul edilemez. Bu gidiş, inanç dünyamıza ve insanlara zarar verecek” diyerek, iktidarın bu politikadan geri adım atması gerektiğini ifade etti. Kadınların destek olabileceğini, ancak siyasi iradenin tutumunun belirleyici olacağını belirtti.
Erkekler göreve davet ediliyor
Berrin Sönmez, başörtüsünü çıkarmanın inancına aykırı olmadığını, aksine inancını koruma çabası olduğunu söyleyerek, “Başörtümü çıkardım, inancımı çıkarmadım içimden. İnandığım dinin kavramlarının tahrif edilmesinden endişe ettim. Türkiye’de Diyanet, din alanında konuşmaya en yetkili olan kurum, bir fetva makamı değil ama fetva makamı gibi hareket ediyor, sanki bu ülke laik bir ülke değilmiş gibi. Ve hutbede bunu söylediğinde, 90 bin cami var, bu camilerde cuma namazına giden insanların yüzde 95’i erkek. Yüzde 95 erkek olan cemaate yapılan bu konuşma, erkekleri göreve davet etmektir” ifadelerini kullandı.
Gelenin ayak seslerini duymak lazım
Yaşanan bazı durumların geleceğe dair işaret olduğunu söyleyen Berrin Sönmez, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Son yıllarda bu konuda bazı duyumlar oluyor. İşten çıkarmalar, iş yerinde örtüp özel yaşamında örtmediği öğrenildikten sonra işten çıkarılan bir kadın, müdür yardımcısı atanıp, ‘başörtülü olsaydın müdür olarak atanırdın’ denilen kadın örneklerini daha önce de vermiştim. Bunlar işaretler hakikaten, gelenin ayak sesleri. Bunları okumak, görmek, duymak ve ona göre tedbirli olmak gerekiyor. Özellikle örgütlü kadın yapılarının, feministlerin bunu gündeme alması ve bu konuda mücadele yöntemlerini bir kere daha gözden geçirip daha etkin olması gerekiyor.” ANKARA















