Erken teşhis hayat kurtarır
Kadın Haberleri —

Meme kanseri ve teşhisi
- Dünya genelinde 2,3 milyon kadına meme kanseri teşhisi konurken, erken teşhis hayatta kalma oranlarını yüzde 90’a kadar artırıyor.
- Tedavilerdeki ilerlemelere rağmen kanser ölümlerinin 2050’ye kadar yüzde 75 artarak 18,6 milyona ulaşacağı öngörülüyor.
Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanser türü olup her 20 kadından birini yaşamları boyunca etkiliyor. 2022’de dünya genelinde 2,3 milyon yeni vaka ve 670 bin ölüm kaydedilirken, Avrupa’da 558 bin yeni vaka raporlandı. Ekim ayı, Meme Kanseri Farkındalık Ayı olarak, erken teşhisin ve eğitimin hayati rolüne vurgu yapıyor. İsveç’teki Karolinska Enstitüsü’nün 2025’te yayımladığı bir çalışma, ilk tarama randevusunu kaçıran kadınların ölüm riskinin yüzde 40 daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Ayrıca, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki araştırmalar, iklim değişikliğinin artan sıcaklıkları ve çevresel toksinlerin meme kanseri vakalarını artırdığını gösteriyor. Uzmanlar, düzenli taramalar ve sağlıklı yaşam tarzıyla bu hastalığa karşı mücadele çağrısı yapıyor.
İlk tarama yapılmazsa tehlike artar
Euro News’in haberine göre Texas Üniversitesi’nde kadın sağlığı profesörü Dr. Denise Johnson, meme kanserinde erken teşhisin önemini şu sözlerle vurguluyor: “Meme kanserini erken evrede yakaladığımızda, hayatta kalma oranları yüzde 90’a kadar çıkabilir. Ancak geç teşhis, bu oranı ciddi şekilde düşürüyor.” Avrupa Birliği yönergeleri, ortalama risk taşıyan kadınların 40’lı yaşların ortalarından itibaren yıllık mamogram taramalarına başlamasını öneriyor. 15-20 dakika süren bu X-ray taraması, kendi kendine muayenede fark edilemeyen kitleleri veya anormallikleri tespit edebiliyor. Karolinska Enstitüsü’nün 1991-2020 yılları arasında 434 bin kadını kapsayan çalışması, ilk tarama randevusuna katılmayan kadınların ileri evre teşhis alma olasılığının daha yüksek olduğunu ve gelecekteki taramalara katılma eğilimlerinin de düşük olduğunu gösterdi.
Bedenini tanı, riski azalt!
Dr. Denise Johnson, kadınların kendi vücutlarını tanımasının kritik olduğunu belirterek şunları ekliyor: “Göğüslerinizin normal görünümünü ve hissini bilmek, herhangi bir değişikliği fark ettiğinizde hemen harekete geçmenizi sağlar. Yeni bir kitle, göğüste şişlik, meme başında kızarıklık veya pul pul dökülme, boyut ya da şekilde değişiklik gibi belirtiler görürseniz, doktorunuzla iletişime geçin.” Kendi kendine meme muayenesi, erken teşhis için büyük önem taşıyor. Kadınların düzenli olarak meme başı çevresinden başlayarak dairesel hareketlerle meme dokusunu elle kontrol etmesi öneriliyor. Muayene sırasında kitle veya hassasiyet fark edildiğinde, vakit kaybetmeden bir uzman hekime başvurulması hayati önem taşıyor. Meme kanseri vakalarının yüzde 5-10’u kalıtsal genetik faktörlerden (BRCA1/BRCA2 mutasyonları gibi) kaynaklanıyor. Ailesinde meme kanseri öyküsü olanlar veya genetik mutasyon taşıyanlar, taramalara daha erken başlamalı. Ayrıca, obezite, alkol ve sigara kullanımı, çevresel toksinler ve sağlıksız beslenme riski artırıyor. Sağlıklı beslenme ve bağımlılıklardan uzak bir yaşam tarzı, meme kanseri riskini azaltmada önemli bir rol oynuyor.
Yüzde 75 artış riski öngörülüyor
Lancet tıp dergisinde yayımlanan bir analiz, tedavilerdeki ilerlemelere rağmen kanser ölümlerinin 2050’ye kadar yüzde 75 artarak 18,6 milyona ulaşacağını öngörüyor. Yeni kanser vakalarının ise yüzde 60’tan fazla artarak 30,5 milyona çıkacağı tahmin ediliyor. Nüfus artışı ve yaşlanan nüfus bu artışın ana nedenleri arasında. Kanser ölümlerinin yüzde 40’ından fazlası sigara, sağlıksız beslenme ve yüksek kan şekeri gibi “değiştirilebilir” risk faktörleriyle bağlantılı. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki araştırmalar, iklim değişikliğinin artan sıcaklıkları ve çevresel toksinlerin meme kanseri vakalarını artırdığını gösteriyor.
***
Meme kanseri nedir?
Meme kanseri, meme dokusundaki hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla oluşan tümoral bir hastalıktır. Genellikle süt kanallarında veya süt bezlerinde başlar ve en sık memede kitle ile kendini gösterir. Diğer belirtiler arasında meme başı akıntısı, meme başında çekilme, kızarıklık veya pul pul dökülme yer alır. Her kitle kanser olmamakla birlikte, kitle olmadan da “gizli” (okült) kanser gelişebileceği unutulmamalıdır. Genetik faktörler hastalığın başlıca nedenleri arasında yer alırken, çevresel faktörler ve yaşam tarzı da riski artırıyor. Genç yaşlarda görülen meme kanseri genellikle daha hızlı seyrediyor, bu nedenle erken teşhis her yaş grubu için kritik.
Meme kanseri, erkeklerde yüzde 1 gibi düşük bir oranda görülse de, göğüs veya koltuk altında kitle gibi belirtilere dikkat edilmesi gerekiyor. Genellikle 60 yaş üzeri erkeklerde ortaya çıkan bu hastalık, erken teşhis edildiğinde tedavi şansı artıyor. Erkeklerin de kendi bedenlerini tanıyarak anormal belirtileri fark etmesi ve doktora başvurması önem taşıyor.
HABER MERKEZİ










