Evrenin ölümü ve Entropi

Forum Haberleri —

.

.

  • Sosyal entropi toplumsal kaos sürecidir. Büyük toplumsal değişim ve dönüşümleri barındırır bağrında. Dünya çapında yaşanan savaşlar, yarattığı gerilim, yoksullaşma, açlığın yarattığı öfke toplumsal entropiyi körüklemektedir.

ELİF AKGÜL ATEŞ
Termodinamik, maddeler ve sistemler arasındaki enerji alışverişini inceleyen bilim dalıdır. Bu sistemlerin gelecekteki durumlarını ve aralarındaki etkileşimleri inceler.

Sistemler’in çok fazla parçacık içermesinden dolayı olaylara istatistiksel olarak yaklaşır. Yani klasik mekanik yasları gibi, kesin verilerden hareketle kesin sonuçlara ulaşılmaz. İstatiksel hesaplamalardan hareketle ortalama değerlerle sonuca ulaşılır. 

Termodinamiğin birinci yasası, çevresiyle hiç bir şekilde etkileşim içinde olmayan izole sistemleri ele alır. Bu sistemler çevreleriyle madde ve enerji alışverişi  yapmazlar. Bu nedenle sahip oldukları toplam enerji korunur. Evren de tam kapalı yani izole  bir sistem olduğu için, enerji korunur. 

Termodinamiğin ikinci yasası ise, entropinin arttığını veya en fazla aynı kaldığını, ancak asla azalmadığını belirtir.  Evreninin entropiyle sonlanabileceğine işaret eder. Evren kapalı bir sistem olduğuna göre, evrende zamanla birlikte entropiyle (düzensizlik) genişler. Düzensizliğin düzene dönüşmesi sırasında sistemin uzay-zaman boyutlarında genişleme olmaktadır.  

Entropi, bir sistemdeki düzen ve düzensizlik miktarının ölçüsü yani ‘rastgelelik ölçüsü” olarak tanımlanır. Bir sistemdeki düzensiz işleyiştir ve kapalı sistemlerde gerçekleşir. 

Zaman genişledikçe evrenin düzensizlik derecesi sürekli artar. Entropideki bir artışı, oluştuktan sonra geri döndürmek mümkün olmaz. Zamanın geçmişten geleceğe  tek yönlü aktığını belirler ve asimetrik olarak  tanımlar. Yani düzensizliğe dönük tersimez bir eğilim öngörür. Örneğin canlılar doğar ve zaman ilerledikçe yaşlanır ve ölürler. Bu süreç asla tersine çevrilemez.  

Buna göre sistemlerin toplam entropileri hiç bir şekilde negatif olamaz. Evrendeki düzensizlik asla küçülmez. Entropi büyüdükçe, Evrendeki enerji yoğunlukları arasındaki fark giderek azalacak ve enerji bütün evrende her yerde eşitlenecektir. Bu da evrendeki her şeyin durağanlık durumuna gelmesi demektir. O andan itibaren evrende bir değişim gözlenmeyecektir. Entropi maksimum duruma ulaştığında sistem statik yani ölü bir duruma yaklaşır. Evren kapalı bir sistem olduğu varsayımına göre evrendeki tüm yaşam sonunda yok olacaktır. Bu durum evrenin ısı ölümü olarak tanımlanır.

Buradaki asıl önemli soru, geçmişte entropinin neden düşük olduğudur. Başka bir deyişle, evren neden başlangıçta düzenli bir yapıdaydı, neden devasa miktarda bir enerji ufacık bir yere sıkışmış durumdaydı?  

Evrende her şey quantum parçacıklardan oluşuyor. Bu parçacıklar rastgeleliğe sahip olduklarında entropi hep artar. Entropi durumunda, parçacıkların düzensiz dağılabilecekleri olasılıkların sayısı, düzenli dağılabileceklerinden çok daha fazladır. Dolayısıyla bir değişim gerçekleşirken, sonucu düzensiz seçeneklerden birine dönüşme olasılığı çok daha büyük olur. 

Entropi bir nevi kaos olarakta tanımlanmaktadir. Kaos teorisi, sistemlerin düz çizgisel ilerleyen denge durumunda olmadığını, buna karşılık denge durumu, dengeye yakın durum, kaos durumu olmak üzere farklı durumlardan geçtiklerini belirtmektedir. Yani kaotik bir sistemin, gerçekte ne zaman kaos durumuna geçeceği önceden bilinemez. Entropinin artması sonunda oluşacak kaotik yapının da boyutları tam olarak kestirilemez.

Termodiniğin evrensel yasalarından kimya, biyoloji, bilgi teorisi, istatistik, felsefe ekonomi, sosyoloji, iklim değişikliği alanlarında faydalanılmaktadır. 

Toplumsal boyutta entropi yada kaos, sosyal bilimcilerin toplumsal mekanizma ve süreçleri yorumlarken ilgi odağını oluşturmaktadır. 
Entropi kavramı hem fiziki evreni hem de sosyal evreni açıklayabilmektedir 

Sosyal entropi toplumsal kaos süreci olarak tanımlanmaktadır. Büyük toplumsal değişim ve dönüşümleri barındırır bağrında. Bügün dünya çapında yaşanan savaşların, yarattığı gerilim, yoksullaşmanın, açlığın yarattığı öfke toplumsal entropiyi körüklemektedir. Toplumlar büyük bunalımların kıskacında can çekişiyor. Buda sosyal entropiye gebe süreçleri tanımlar. 

Kötüye bir gidişin dizginlenemezliği, tıpkı evrenin genişlerken ölümünün zeminini hazırlaması misali insanlığında sonunu getirebilir.
Devrim süreçleri aynı zamanda kaosun, gerilimin en yüksek olduğu entropinin patlama süreçleridir.

İşte bu kaosun yarattığı toplumsal bunalım süreçleri yeni düşüncelerin, buluşların da  doğuşunu beraberinde getirir. Sorunları çözme, düzeni ve dengeyi yeniden kurma yolunda düşünmelere yol açar. Böylece yeni dünya görüşleri, toplumsal öğretiler, ideolojiler, bilimsel ve felsefi kuramlar gelişir. Örneğin toplumun bir kesimi sürekli baskı altında tutulmaya çalışıldığında toplumsal düzen bozulur düzen düzensizliğe evrilir. Toplum bu baskıya tepki verir. Baskının şiddeti ne kadar büyükse toplumsal patlama ya yani entropinin en yüksek olduğu dönemlerdir.  

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a kaos süreçlerini söyle tanımlar, ‘Kaos süreçleri aynı zamanda insan doğasında yaşanan kargaşa ve bunalım devreleri olup, toplumsal devrimlerin filizlenişlerine gebe süreçlerdir. Birey ya da toplumun sahip olduğu çok boyutlu seçenek, tercih imkânı ve olasılık, sezgi gücüyle çok çeşitliğin de temelini oluşturmaktadır. Dolayısıyla toplumsal olaylara iç boyutuyla bakılmadığı sürece sağlıklı bir sonuca varmak mümkün değildir.

Biz makro evrenin mikro bileşeni olduğumuza göre evren ve kaos bizim içimizdedir. Biz de tıpkı maddenin atomaltı parçacıkları gibi özgürlük arayışında oluruz hep. 

Çünkü özgürlük maddenin ruhunda vardır, entropi durumudur. Ruhumuz tıpkı bir şişeye hapsedilen gaz misali dışarı çıkmanın arayışı içindedir hep. Evrenin genişlemesi misali toplumsal entropi dizginlenemez bir şekilde ileri doğu sürekli akar.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.