Gözdağıyla durduramazlar

Barış Annesi Emine Erbek

Barış Annesi Emine Erbek

  •  Aynı gün içerisinde evine iki defa baskın yapılan ve ardından gittiği karakolda gözaltına alınan Barış Annesi Emine Erbek, gözdağı verilmek istendiğinin farkında olduğunu ve mücadelesinden vazgeçmeyeceğini söyledi.

AKP-MHP iktidarı, polis ve yargı eliyle barış ve demokrasi için mücadele eden Barış Anneleri’ni hedef alıyor. Barış taleplerini her fırsatta dile getiren anneler, katıldıkları her etkinlikte ya darp ediliyor ya gözaltına alınıyor ya da evleri basılarak tutuklanıyor. Bu annelerden biri de Barış Annesi Emine Erbek.

Emine Erbek’in hakkında açılan bir davadan imzalaması gereken evrak olduğu gerekçesiyle geçen hafta Küçükçekmece’de bulunana evine aynı gün içerisinde iki defa baskın yapıldı. Evde olmadığı için daha sonra Küçükçekmece Kanarya Emniyet Müdürlüğü’ne giderek ifade vermek isteyen Erbek, bu sefer gözaltına alınarak, önce sağlık raporu alındı, ardından da İstanbul dışında bulunan Silivri Kapalı Cezaevi Kampüsü’ne götürülerek mahkemeye çıkarıldı. Katıldığı eylem ve etkinlikler suçlama konusu olarak yöneltilip bırakıldı. 

Polis: Tutuklanma zamanı

Aynı gün içerisinde evine iki defa baskın yapıldığını hatırlatan Erbek, “Taziyedeydim telefonum çaldı. Kimsiniz diye sorduğumda polis cevabını aldım. Bana ’dün geceden beri sana ulaşmaya çalışıyoruz. Neredesin? Ne yapıyorsun hemen eve gel’ dediler. Ben de eve uzak olduğumu fakat karakola yakın olduğumu söyledim. İki akrabamla birlikte karakola gittik. Karakolun kapısında kimliğimi, telefonumu benden aldılar. Polislere ’beni neden aldınız’ diye sorduğumda ’tutuklanma zamanın gelmiş’ cevabını aldım” dedi.

Okuma ve yazmasının olmamasından kaynaklı karakolda oğluna ve avukatına ulaşmak isteğini belirten Erbek, “Oğlum geldi. Bana dosyayı okudu. Bana ’bu gece misafirimiz olacaksın’ dediler, çok sinirlendim. ’Değil bir gün bir dakika bile burada kalmam’ dedim. Bir suçum yok herhangi bir şey yapmadım. Bunu bir hakaret olarak görüyorum bana böyle yapma hakkınız yok” diyerek tepki verdiğini kaydetti. 

Hastaneye gitmek istemediğini söylediği halde zorla araca bindirilerek götürüldüğünü, hastanede korona testinin yapılmasının ardından tekrardan karakola getirildiğini söyleyen Erbek, şöyle devam etti: “Hastalıklarımdan dolayı cezaevi koşullarından biraz korktum. Oğluma ’sen git anneni bırakmayacağız’ dediler. Önce Nöbetçi Mahkemeye gittik. Hakim mi savcı mı kim olduğunu çıkaramadığım biri gözaltına alındığım dosyanın boş olduğunu söyledi. O esnada etrafımı sarıp fotoğraflarımı çekmeye başladılar. Ben de ’bu fotoğrafları niye çekiyorsunuz ben bir anneyim. Zaten Türkiye’de demokrasi kalmamış. Bir anneye bu kadar hakaretle gelinmez, dedim.”  

HDP’liyim, suç mu? 

Gözaltına alındığı sırada bir polis tarafından Halkların Demokratik Partisi (HDP) üyesi olup olmadığının ve Silivri’deki açlık grevleri eylemine katılıp katılmadığının sorulduğunu aktaran Erbek, şunları söyledi: “Evet Kürt’üm, HDP benim partim, elbette savunacağım. HDP’liyim diye suç mu işledim? Meclis’te olan bir siyasi parti. Silivri’deki eyleme de katıldım. Ben bir anneyim kimsenin ölmesini istemiyorum ondan dolayı destek amaçlı katıldım. 

Sözümden dönmem

Annelere gözdağı vermek istiyorlar. Canlarını, evlatlarını yitirmiş insanlar asla bu yoldan vazgeçmez. Türk devleti böyle bahaneler üretiyor. 4-5 defadır beni gözaltına alıyor yine sözümden dönmedim. Ben Kürt’üm; yaşadığım sürece halkımı savunacağım. Barış annesiyiz barışı istiyoruz. Gaz, bomba ve kimyasal silah kullanıyorlar. Biz bitmeyiz, Kürt halkı bitmez.”  İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.