Heftanîn’de bir kelebekti Viyan

Kadın Haberleri —

Viyan Soran

Viyan Soran

  • Gerçekleştirdiği eylemin amacını “Önderliğin yalnızlaştırılmasının kırılması ve yoldaşlığın özeleştirisi” olarak tanımlayan Viyan Soran’ın şehadeti üzerinden 18 yıl geçti. Viyan’ın yoldaşı Ebubekir Mecid, “Bedenini ateşe vermek öyle kolay değil. Bu iradenin zirvesidir” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan 15 Şubat 1999’da ABD, Uluslararası Komplo ile İmralı Cezaevi’nde rehin alındı. Buna karşın, Kürt halkı ve dostları dünyanın birçok noktasında ‘Hûn nikarin roja me tarî bikin (Güneşimizi Karartamazsınız)’ hamlesini başlatarak eylemler düzenledi.

Mereş cezaevindeki tutsak Mehmet Halit Oral, 9 Ekim 1998 gecesi bedenini ataşe verdi. Sonrasında Avrupa, Kurdistan, Rusya, Yunanistan, Türkiye ve zindanlara da yayılan eylemlerde, 100’e yakın kişi bedenini ateşe verdi.

Bir kelebek gibiydi

YJA Star Komutanı ve PKK Yeniden İnşa Komitesi Üyesi Viyan Soran da (Leyla Wali Hüseyin) Uluslararası Komploya karşı 2006’yılının 1 Şubat’ını 2 Şubat’a bağlayan gece Heftanîn’de bedenini ateşe vererek şehitler kervanına katıldı.

Kollarını özgürlüğün yeline açtığı, güneşin tam da kalbine işlendiği bir kelebek misali “Heftanîn de geçit yok, direniş var” çığlıkları atan, kar çiçeklerinin bile secde ettiği bir anda direnişin adı Viyan Soran’dı.

Bedel verilmeden özgürlük sağlanmaz

Eylemi öncesinde Öcalan’a hitaben yazdığı mektupta şunları yazmıştı: “Her 15 Şubat gecesinde, Mazlum Dağan, Zekiye Alkan, Berivan, Ronahi, Rehşan, Sema, Fikri Baygeldi, Serdar ve binlerce şehit yoldaşımın kalbi kalbimle atıyor. Onların ‘Bijî Serok Apo’ sloganı her zaman kalbimde atıyor. Eylemimi kabul etmeyebilir, eleştirebilirsiniz. Ama biz sizden öğrendik ki, bedel verilmeden özgürlük sağlanamaz.”

Özgür olduğu yerdeydi

Viyan Soran 1981 yılında Başûrê Kurdistan’ın Süleymaniye kentinde dünyaya geldi. 1997 yılında Kürt Özgürlük Hareketi’ne katılan Viyan Soran, kendisini geri götürmek isteyen ailesine, “Asla sizinle geri gelmeyeceğim. Ben özgür olacağım yere gidiyorum” diyerek gerilla alanlarında kaldı.

Henüz bir yıl gerillada olan Viyan Soran, yaşanan birçok zorluğa rağmen kısa sürede YJA Star komutanı oldu. Kadın özgürlük çizgisinde ısrarlı ve kararlı bir şekilde mücadele etti, bilinçli duruşuyla tüm kadınlara öncü oldu.

Ender bir örnekti

Şehadetinin 18’inci yılında yoldaşı Ebubekir Mecid, Başûrê Kurdistan’da Viyan Soran gibi örneklerin çok az olduğunu söylüyor. Rojnews’e konuşan Mecid, Viyan Soran’la ilk karşılaşmasını ise şöyle anlatıyor:

“Şehit Viyan’la tanışmadan önce yetenekli bir devrimci olduğu çok kez duymuştum. PÇDK’nin bazı çalışmaları için Musul’a gittik. Onu ilk olarak orada gördüm ve çok şaşırdım. Ne yazık ki daha sonra birbirimizi görme şansımız olmadı. Şehadet haberi bize ulaştığında çok üzüldük. Ancak yaptığı tüm fedakârlıkların halk ve örgüt için olduğunu da iyi biliyorduk.”

Öncü kadının temsili

Caf aşiretine mensup olan Viyan’ın aynı zamanda toplumun muhafazakâr zihniyetine karşı da mücadele ettiğini söyleyen Mecid, “Şehit Viyan, ailelerin Başûrê Kurdistanlı kadınların bu tür mücadeleye katılmasına asla izin vermediği zorlu toplumsal sınırları aşmayı başardı. Baskılarla yüzleşmek başlı başına bir kahramanlıkken, bu durum bile tek başına mücadele için kadınlara öncülük ettiğini açıkça gösteriyor. Ayrıca çok zeki bir öğrenciydi, öğretmenleri onun okuldan ayrılmasını istemiyordu. Bütün bunlar özgürlük mücadelesi yürüten öncü kadının Şehit Viyan’ın kişiliğinde ortaya çıktığını gösteriyor” diyor.

Öcalan’ı görebilseydi…

Viyan Soran’ın Öcalan’ı görmek ve ondan eğitim almayı çok istediğini belirten Mecid, şöyle devam ediyor: “Gerilla saflarına katılır katılmaz eğitime başladı. Eğitimi sona erdiğinde 1998 yılında Önder Öcalan’a yönelik uluslararası komployu başlamıştı. Şehit Viyan dışında birçok arkadaş da Önder Öcalan’ın yanına gitmeye hazırlanıyordu. Ancak sonradan durum tamamen değişti. Önder Öcalan’ı görmeyi ve verdiği eğitime katılmayı çok istiyordu. Ancak Önder Öcalan’a karşı yapılan uluslararası komplo bunun gerçekleşmesine izin vermedi.”

Öyle kolay bir eylem değil

“Bedenini ateşe vermek öyle kolay yapılabilecek bir eylem değildir” diyen Mecid, Şehit Viyan’ın eylemini, “İradenin zirvesi” olarak tanımlıyor:

“Kürt halkı ve insanlık tarihinde ilk kez bir insanın, halkı, ulusu ve önderi için canını feda ederek büyük bir kararlılıkla fedai eylem düzenlediği görüldü. Eylem, düşmana mücadele ve önderimizi korumak için canımızı feda edebileceğimizin mesajını verdi. Teslimiyet ruhunu bıraktı, artık fedailik ve direniş ruhunu taşıyor.”

HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.