Hiçbirinin yüzü bile kızarmıyor

Sel felaketi / Urfa

Sel felaketi / Urfa

  • Selin vurduğu Urfa ve Adıyaman'da 15 kişi yaşamını yitirdi. HDP Ekoloji Komisyonu Eşsözcüleri, "Selin ardından suyun tahliye dahi edilemiyor olması utançtır. Deprem felaketinin ardından yaşanan utançlar silsilesi, iktidardaki hiçbir yetkilinin yüzünü dahi kızartmıyor" dedi.

Selin etkili olduğu Urfa’da arama kurtarma çalışmaları dün de sürdü. Ekipler, Abide Köprülü Kavşağı’nda yürütülen çalışmalarda bir kişinin daha cesedine ulaştı. Böylelikle kentte sel nedeniyle can kaybı 13’e yükseldi. Adıyaman’daki iki can kaybıyla birlikte deprem bölgesindeki selden dolayı toplam can kaybı 15’e çıkmış oldu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekoloji Komisyonu Eşsözcüleri Menekşe Kızıldere ve Naci Sönmez, depremlerin 37. gününde meydana gelen sel felaketine dair açıklama yayınladı. Sel felaketinin, yönetim krizinin bir göstergesi olduğu ifade edilen açıklamada, “Yaşanan felaketleri ve can kayıplarını normalleştirmek, kanıksamak istemiyoruz” denildi. “Tek bir canımızı böylesi felaketlerde kaybetmeye tahammülümüz kalmadı” denilen açıklamada, selin olduğu yerlerde ulaşımın ve alt yapının çöktüğü kaydedildi.

Kentler mezara dönüştü

Açıklamanın devamında şunlar belirtildi: “Urfa’da ulaşımı rahatlatmak adına yapılan battı çıktıları adeta bir sel suyu birikme alanına döndü, dere taşkınları kenti su altında bıraktı. Deprem travması yaşamakta olan deprem mağdurları için yapılan çadır kentler su altında kaldı. Deprem ve sel felaketlerinin ardından inşaat rantını esas alan, ekolojik sistemlerin sınırlarını gözetmeyen, insan ve canlı yaşamını odağına almayan ve iklim krizine karşı dirençsiz olan kentlerin sakinleri için mezara dönüştüğünü acı içinde yaşamaktayız. Oysa kentlerin her tür afeti gözeten, kapsayıcı ve dirençli planlanması gerekmektedir. Depremin yaşandığı 10 ilde de afet planlarına ilişkin hiçbir önlemin kent bazında doğru yürütüldüğüne şahit olmadık. Aynı durumu sel felaketinde de yaşamaktayız.”

Her can kaybından sorumlular

Deprem ve sel felaketlerindeki kent ve ulaşımı ilgilendiren eksiklikler nedeniyle yaşanan her can kaybından Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı ile Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanı’nın sorumlu olduğu kaydedilen açıklamada, şunlar belirtildi: “Selin ardından su birikinti alanlarındaki suyun tahliye dahi edilemiyor olması utançtır. Deprem felaketinin ardından yaşanan utançlar silsilesi, iktidardaki hiçbir yetkilinin yüzünü dahi kızartmıyor. Tüm bu felaketlerin ardından iktidarın yapabileceği hiçbir şey kalmamıştır. Attıkları her adım, başka felaketlere yol açıyor. Depremin ardından kurulan çadır kentlerin ve çadır alanlarının su içinde kalması, bu basiretsizliğin, liyakatsizliğin en acı göstergelerinden birisidir. Selin ardından depremi yaşayan kentlerdeki yıkıntıların sel suyu ile birlikte yer altı ve yer üstü sularına karıştığını görüyoruz. Bu illerdeki kullanılan şebeke sularının sağlandığı kuyu ve depolar için selden etkilenen kentlerdeki valiliklerden acil açıklama bekliyoruz.

Bu çürümüş düzen değişmeli

Bu çürümüş düzeni bir an evvel bir tek canı dahi kaybetmeden değiştirmek zorundayız. Kentlerimizi yaşam onuruna uygun, tüm canlılara yaşam kalitesi sunan, kapsayıcı, afetlere karşı dirençli, ekolojik sistemleri tahrip etmeden ve ekolojik varlıklarımızı yok etmeden yeni baştan ayağa kaldırmak, kurmak mümkün. Merkeziyetçi, talimatsız iş yapamayan yerel yönetimi, halk iradesinin karar almaya direkt etki ettiği bir yönetimle değiştirmek mümkün.”

Sorumlu yöneticiler istifa etsin

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Urfa İl Koordinasyon Kurulu (İKK), dün başlayan sağanak yağış nedeniyle meydana gelen sele ilişkin İnşaat Mühendisleri Odası’nda açıklama yaptı. Açıklamaya TMMOB İl Koordinasyon Kurulu (İKK) yönetici ve üyeleri bulundu. Açıklamayı, TMMOB Riha İKK Sekreteri Fikret Çakır okudu. Selin nedeninin plansız ve çarpık kentleşme olduğunu belirten Çakır, sorumluluğu olan yöneticileri istifaya davet etti. Çakır, şunları sıraladı: 

* İmar planları yapılırken meslek odalarının görüşlerinin alınması ve gerektiği durumlarda, imar komisyonlarında meslek odalarının temsilcilerinin bulunması sağlanmalıdır.

*  Tarihi bölgelerde ve turistik alanlarda selin oluşturmuş olduğu hasarların bir an önce ortaya çıkarılması ve yeni felaketler yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir.

* Tarım arazilerinin, dere yataklarının imara açılarak gerek kamusal ve gerekse ticari/konut alanları olarak yapılaşmalarına izin verilmemelidir.

* Karayolları ve belediyeler tarafından yapılan köprü, dal geç, viyadük, üst geçit gibi ulaşım projelerinin yapımında sağlıklı kentleşme için meslek odalarıyla işbirliği kurulmalıdır.

* Derelerde yapılan ve yapılması planlanan taşkın koruma projelerinin debi hesaplarının yeniden yapılarak gerekli revizyonların gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

* Drenaj, yağmur suyu, atık suyu gibi hayati önem taşıyan altyapı projelerinin şehrin nüfus projeksiyon ölçeği fen ve sağlık kuralları göz önünde bulundurularak güncellenmesi gerekmektedir.

* Ekili ve dikili alanlarda risk/zarar boyutunun bir an önce araştırılması ve tarım arazilerinde bulunan drenaj kanallarının gözden geçirilerek eksik olan bölgelere yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

* Selin etki alanında bulunan gıda imalathaneleri ve gıda depolarında bulunan gıdaların güvenliğinin bir an önce kontrol edilmesi gerekmektedir.

* Çadırlarda ve konteynerlerde yaşayan depremzedelerin durumunun bir an önce tespit edilerek fen ve sağlık açısından gerekli iyileştirmelerin yapılması gerekmektedir.

* Acil Durum Afet Planı’nın yapılması gerekmektedir. Yaşanan afette dere kenarlarında bulunan yapıların temel zeminlerinde selden kaynaklı olası muhtemele risklerin oluşacağı binalarda ani oturmaların oluşabileceği acilen bu yapıların zeminlerinde jeolojik etüt çalışmalarının yapılması gerekmektedir.

* Deprem ve sel sonrası mevcut yapıların risk haritalarının zaman kaybetmeden hazırlanması, ağır hasarlı olarak tespit edilen yapıların selden olumsuz anlamda etkilendikleri düşünülerek bir an önce yıkım işlemlerinin yapılması gerekmektedir. URFA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.