Hız kesmeyen ayrımcılık

• Almanya'da geçen yıl Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi'ne 11 binden fazla başvuru yapıldı. Ayrımcılıktan en fazla etkilenenler ise hem ırkçılığın hem de cinsiyetçiliğin hedefi olan kadınlar.

 

Almanya’da ırkçı ayrımcılık yüzde 43 ile istatistiklerde başı çekmeye devam ediyor, bunu engelliliğe dayalı ayrımcılık (yüzde 27) ve cinsiyete dayalı ayrımcılık (yüzde 24) takip ediyor. DW'nin haberine göre bu durumdan özellikle kadınlar etkileniyor. Federal Hükümetin Ayrımcılıkla Mücadele Sorumlusu Ferda Ataman, geçtiğimiz Salı günü Berlin'de kurumun 2024 yılına ait raporunun sonuçlarını açıkladı. Ataman, raporun Almanya'da  ırkçılık ve cinsiyetçiliğin görmezden gelinemeyecek boyutlara ulaştığını ortaya koyduğuna dikkat çekti. 

Ayrımcılık ikiye katlandı

"Almanya'da ayrımcılık giderek büyüyen bir sorun” diyen Ferda Ataman, geçen yıl kendilerine gelen başvuru sayısının kurumun kaydettiği en yükse sayı olduğunu belirtti. Cinsiyetçilik ve engelli insanlara eşit katılım hakkı tanıma konusunda da büyük bir yetersizlik ve isteksizliğini olduğunu da vurguladı. Kurumun 2024'te kayıt altına aldığı 11 bin 405 vaka, 2023'e kıyasla yüzde 6 oranında bir artışa işaret ediyor. Ataman, "Cinsiyete dayalı ayrımcılıklar toplumumuzda hala derinlere işlemiş durumda ve yeniden artış gösteriyor" dedi.

Göçmen gençler hedefte

Doğu Almanya'daki Göçmen Örgütleri Çatı Derneği DaMOst’un genel müdürü Ayman Qasarwa ise, Federal Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi'nin yıllık raporunda özellikle göçmen gençlerin, okullarda sık sık ırkçı saldırılara maruz kaldığını belirtti. Qasarwa, bu konuda durumla ilgilenecek yetkin muhatapların dahi bulunmadığına dikkat çekti. Irkçı saldırılara sık sık hedef olan bir diğer grubun ise siyah ve başörtülü kadınlar olduğunu söyledi. Qasarwa, bu kadınların, sokakta hakarete uğradığını, üzerlerine tükürüldüğünü ya da saldırıya maruz kaldıklarını; kimi zaman da başörtülerinin zorla çıkartıldığını belirtti. 

İnsanlar bilinçleniyor

Yaşanan olumsuz tabloda olumlu bir bir noktanın da altını çizen Ataman, kendilerine gelen başvurulardaki artışın aynı zamanda hukuk devletine duyulan güvenin bir göstergesi olarak değerlendirilmesi gerektiğini de vurguladı. Ataman, ülkede giderek daha fazla insanın hakları konusunda bilinçlendiğini ve "ayrımcılığa karşı kendini savunduğunu" ifade etti.

2 bin 133 başvuru 

2024'te cinsiyet temelli ayrımcılıkla ilgili 2 bin 133 başvuru yapıldı. Bu rakam, beş yıl öncesinin rakamlarına kıyasla iki katından fazla bir artışa işaret ediyor. Kadınlar işyerlerinde sık sık cinsel tacize maruz kaldıklarını, müstehcen el hareketleri, rahatsız edici bakışlar, istenmeyen fiziksel temas ve cinsel içerikli e-postalarla karşılaştıklarını bildiriyor. Eşit işe alım fırsatlarının eksikliğinin de kadınlar için; özellikle de başörtülü Müslüman kadınlar için öne çıktığını aktardı. 

Acil reform ihtiyacı

"Almanya'da hatalı park etmek, insanlara ayrımcılık yapmaktan daha sert biçimde cezalandırılıyor" diyen Ferda Ataman, ilgili yasada acil bir reform ihtiyacı bulunduğunun altını çiziyor.

"Ayrımcılıkla mücadele politikaları hiç bu kadar önemli olmamıştı" diye konuşan Ataman'a göre Federal Hükümetin ayrımcılıkla kararlı bir şekilde mücadele etmesi ve Genel Eşit Muamele Yasası'nda (AGG) gerekli reform adımlarını atması büyük önem taşıyor. "Ayrımcılık, yalnızca doğrudan buna maruz kalanların değil, hepimizin sorunu" diyen Ataman, bu sorunun ekonomiye zarar verdiğini, demokrasiyi tehlikeye attığını ve hukuk devletini topyekün tehdit ettiğini kaydetti. HABER MERKEZİ