İran’ın kanlı sicilindeki şafak infazları
Kadın Haberleri —

.
- İran Ulusal Direniş Konseyi Kadınlar Komitesi, dünya hükümetlerini İran rejimiyle ilişkileri idamların durdurulması şartına bağlamaya çağırdı.
İran’da kadınlara yönelik devlet destekli şiddet Nisan 2025’te gittikçe yükselerek tarihe geçti. Meşhed’deki Vakilabad, Kazvin’deki Çubindar ve İsfahan’daki Dastgerd hapishanelerinde en az beş kadın asılarak idam edildi. Bu infazlar, 2025’te idam edilen kadın sayısını 13’e yükselterek İran’ı kadın idamlarında dünya rekorunun sahibi yaptı.
Aynı günde üç kadın
Meşhed’deki Vakilabad Hapishanesi’nde 8 Nisan’da üç kadın, kimlikleri belirsiz bir şekilde asıldı. Bir hafta sonra, 15 Nisan’da Kazvin’deki Çubindar Hapishanesi’nde 39 yaşındaki Marzieh Esmaili, 600 gram uyuşturucu taşıdığı iddiasıyla idam edildi. Yoksulluk ve avukat tutamama gibi engellerle adil yargılanma hakkından mahrum kaldı. 28 Nisan’da ise İsfahan’daki Dastgerd Hapishanesi’nde Marjan Sabzi, altı mahkumla birlikte asıldı. Bu kadınların çoğu, çocuk yaşta evliliğe ve aile içi şiddete maruz kalan kadınlardı.
Her geçen gün artıyor
Uluslararası Af Örgütü’nün 2024 raporuna göre, dünya genelindeki infazların yüzde 64’ünden fazlası İran’da gerçekleşiyor. Hengaw İnsan Hakları Örgütü, Nisan 2025’te idamların yüzde 59 artarak 122’ye ulaştığını bildirdi. 2013-2020 arasında yıllık ortalama 15 kadın idam edilirken, 2024’te bu sayı 34’e, 2024-2025 arasında ise 38’e fırladı. İran İnsan Hakları Örgütü yayımladığı raporda 2010-2024 yılları arasında İran'da en az 241 kadının idam edildiğini, sadece geçen yıl ise idam edilen kadınların sayısını 31 olduğunu duyurdu.
Sadece birkaç mahkum değil
İnsan Haklarının yayımladığı raporda şunlar ifade edildi: “İran'da kadın düşmanı molla rejimi altında kadınların idam edilmesi, sadece birkaç mahkûma karşı bir intikam değil; bu rejim, kadınların bedenlerini ve hayatlarını kullanarak korku, aşağılama ve kontrol yaratıyor. Konuşmaya cesaret eden kadınlar, hatta sessizce yoksulluğun ve ayrımcılığın kurbanı olan kadınlar bile örgütlü devlet şiddetine maruz kalıyor.
Kadın düşmanı şiddetin kökeni
Nisan 2025’te BBC’nin yayımladığı bir ses kaydı, 1988’de 300 Halkın Mücahitleri Örgütü (PMOI) üyesi kadının toplu infazını ortaya çıkardı. Hüseyin Ali Montazeri’nin rejimi eleştirdiği bu kayıtta, aralarında iki Fransız vatandaşının da bulunduğu kadınların ideolojik muhalefet nedeniyle idam edildiği belirtiliyor. Bu katliam, bugünkü infazların ideolojik ve kadın düşmanı köklerini gözler önüne seriyor.
‘İdama Hayır Salıları’
İran’daki kadın mahkumlar, Evin Hapishanesi’nden Zahedan’a kadar “İdamlara Hayır Salıları” kampanyasıyla rejime karşı seslerini yükseltiyor. Nisan 2025’te 41 cezaevinde devam eden bu kampanyaya Zahedan Hapishanesi kadınlar koğuşu da katıldı. Siyasi tutsakların aileleri ve gençler, Evin Cezaevi önünde ve diğer şehirlerde protestolar düzenleyerek idamlara karşı dayanışma gösteriyor. 29 Nisan’da Evin’deki kadın tutsaklar, açlık grevi ve sloganlarla infazların durdurulmasını talep etti.
Uluslararası kayıtsızlık
İran Ulusal Direniş Konseyi Kadınlar Komitesi, dünya hükümetlerini İran rejimiyle ilişkileri idamların durdurulması şartına bağlamaya çağırdı. Küresel sessizlik, bu vahşetin sürmesine olanak tanıyor. Nisan 2025’teki infazlar, İran’daki kadınların yalnızca bir rejimin değil, aynı zamanda uluslararası kayıtsızlığın da kurbanı olduğunu bir kez daha kanıtlıyor. HABER MERKEZİ