Jiyan’la yaşamını yeniden kurdu

Kadın Haberleri —

Hayat Özmez

Hayat Özmez

  • Hayat Özmez, 16 yaşında evlendirildi ve evliliği boyunca şiddet gördüğü erkekten 23 yıl sonra boşanabildi. Boşandıktan sonra ekonomik özgürlüğünü kazanmak için Welat gazetesinin dağıtımcılığını yaptığı sırada kadın bilinci gelişti ve ardından ‘Jiyan’ adlı bir işletme kurarak yaşamını yeniden ördü.
  • İşletmesinde hem toplumsal kalıplara hem de erkek esnaflara karşı mücadele eden Özmez’in kadınlara 8 Mart mesajı ise şu: “Her gün bizim günümüz ama maalesef belli günlere sığdırılmışız. Bu sıkışmışlıktan çıkıp, bir yılın 365 gününü kadınlar günü olarak görmeliyiz.”

Doğduğunda ailesi ona “Hayat” ismini verirken tam olarak ne düşündü bilinmez ama onun 46 yıllık hayatının yaklaşık 40 yılı erkek egemen sistem kıskacında, hayatına hükmedilerek geçti. Amed’in Sûr ilçesinde doğup büyüyen Hayat Özmez’in (46) hikayesi, kendi küllerinden yeniden doğan bir kadının hikayesi.

16 yaşında evlendirilen Özmez, 1995 yılında evliliği nedeniyle doğduğu toprakları terk etmek zorunda kaldı. 15 yıl Kocaeli’nde yaşayan ve Kürt olduğu için ırkçılığa maruz kalan Özmez, daha fazla dayanamayarak ailesiyle birlikte 2011 yılında yeniden Sûr’a döndü. Bu süre zarfında 3 çocuğu oldu, evliliği süresince fiziksel ve psikolojik şiddet gördü. 2016 yılındaki sokağa çıkma yasakları esnasında oğlu ve babası keskin nişancılar tarafından vurularak yaralandı, bu süreçleri çocuklarıyla birlikte atlatmaya çalıştı. Yaşadığı bu dönemlerde gördüğü şiddet nedeniyle 2018 yılında boşanma kararı alarak, Welat gazetesinin dağıtımını yapmaya başladı. Gazete dağıtımcılığıyla birlikte yaşamında yeni kararlar aldı ancak sağlık sorunlarından ötürü dağıtımı sürdüremedi. En son açtığı “Jiyan” adlı işletmesiyle hayata tutundu.

Kaçırılmadı ama ‘köle’ gibi çalıştırıldı

Erken yaşta evliliğin kurbanı olan Özmez, babası cezaevinde olduğu sırada onunla evlenmek isteyen erkeğin ailesinin kendisini ‘kaçırma’ tehdidiyle karşı karşıya kaldı. Bunun üzerine annesi ‘kaçırılmaktansa evlendirelim’ düşüncesiyle kızını o erkekle evlendirdi. Bu durum annesine çok ‘normal’ geliyordu çünkü o da 12’sinde evlendirilmişti.

MA’dan Eylem Akdağ’a konuşan Özmez, kadına “köle” olarak bakılan bir evlilik süreci yaşadığını, fiziksel ve psikolojik şiddet gördüğünü, ekonomik sorunlara karşı kendince çözümler üretmeye çalıştığını belirtti. Çalışmasına izin verilmediği için el işi yaparak çocuklarına baktı ve erkek şiddetinin yanında bir de devlet şiddetine maruz kaldı.

6 ay bombardıman altında

2015 yılının Aralık ayında sokağa çıkma yasaklarında Sûr’da olan Özmez, uzun bir süre çocuklarıyla birlikte mahalleyi terk etmedi ve 6 ay boyunca bombardıman altında yaşadı.

O süreci şöyle anlatıyor: “3 çocuğumla birlikte tek başımıza kaldık. Evli olduğum erkek maddi, manevi hiçbir şekilde destek sunmadı. Babam ve oğlum keskin nişancılar tarafından vuruldu. Her gün bomba seslerinden çocuklarımın ve yeğenlerimin psikolojisi alt üst olmuştu. Evin içinde sürünerek lavabo ya da mutfağa gidiyorduk. Lazerle evimizin içi sürekli gözetleniyordu. Mahallede bizden başka kimse kalmayınca çıkmak zorunda kaldık. 6 yıl sonra yıkılan evlerin yerine yapılan yapıları görmeye gittim. Maket evler gibi yapılar. Orada tarihi bir yıkım oldu. Bizde yaratılan travmaları hiçbir zaman unutamayız.”

 

 

23 yıl sonra yeniden

Evliliğin her aşaması şiddetle geçen Özmez’in boşanması da çok kolay olmadı. Yaşadığı baskılara daha fazla dayanmadı ve 23 yıl sonra evli olduğu erkekten ayrılma kararı aldı. Çocukların velayeti, ekonomik özgürlüğün olmaması ve ailenin yanına dönüş onda travmalar yarattı.

Özmez, boşandıktan sonra kadın bir arkadaşının referansı üzerine gazete dağıtmaya başladı. Tabi “ekonomik nedenlerden” ötürü başladığı gazete dağıtımcılığında kadın bilinci de pekişir.

“İlk dönemler ekonomik olarak bir şeyler yapma düşüncesiyle gazete dağıtsam da daha sonra bu alanın bende kadın bilincini pekiştirdiğini hissettim. Biat etmeyi bıraktım ve daha sonra hayatımda her şey değişti. Bir yandan dağıtım yapıyordum, diğer yandan kokulu taş yaparak satıyordum. Sabahları gazete dağıtımına gidip, dağıtım bittikten sonra atölyeye gelerek alınan siparişleri yapıyordum. Gazetede gerçek kadın bilincine vardım. Bu bilinç oluştuktan sonra ‘anneyim, kadınım istersem birçok şeyin üstesinden gelirim’ dedim.”

 

 

Hem devlete hem erkeğe karşı savaş

Sağlık sorunları nedeniyle gazete dağıtımına ara vermek zorunda kalan Özmez, daha sonra Rezan (Bağlar) ilçesi Bayramoğlu Mahallesi’nde esnaflık yapmaya başladı. Tost ve gözleme yapıp satan ancak esnaflık yaptığı mahallede erkek esnaflar tarafından uzun bir süre kabul edilmedi.

“Sûr’daki savaş ve erkeğe karşı verdiğim savaşın içinden çıkmıştım ama kendimi bir başka savaş içinde buldum. Nedeni de buradaki esnafların kadın esnaflara alışık olmamasıydı. Kadın bilinçleri yok, tamamen erkek egemen zihniyetin tezahürü. Erkek esnaflar beni bir tehdit olarak gördüler. 6 yıldır Bayramoğlu’nda esnaflık yapıyorum. Bir kadın esnaf olarak burada çalışmam çok kolay olmadı.”

Şimdi yaşam daha anlamlı

İşletmesine Kürtçe “yaşam” anlamına gelen “Jiyan” adını veren Özmez, “Evliliğimi sonlandırdıktan sonra yeni bir yaşamım olsun istedim” diyor.

Kadın mücadelesinin yarattığı değişimden memnun olduğunu ifade eden Özmez, aynı zamanda Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Örgütü yönetiminde kadın çalışmalarında yer alıyor.

 

 

8 Mart bizim günümüz

Özmez’in yaşamını yeniden kurmaya çalışan kadınlara 8 Mart mesajı ise şöyle: “Erkek egemen zihniyette kadın sadece meta olarak görülür, kadınlar bu anlayışa karşı çıkmalı. Bunun için de farkındalık oluşturmalıyız, gerekirse mahalle mahalle, ev ev dolaşarak bütün kadınları bilinçlendirmeliyiz. Her gün bizim günümüz ama maalesef belli günlere sığdırılmışız. Bu sıkışmışlıktan çıkıp, bir yılın 365 gününü kadınlar günü olarak görmeliyiz. 8 Mart bizim günümüz, kadın günüdür. Bütün kadınların o gün alanlarda olmasını istiyorum.” AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.