Kadın emeği gündemde yok

Kadın Haberleri —

8 Mart kutlamaları/Mersin/Foto:MA

8 Mart kutlamaları/Mersin/Foto:MA

  •  DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, Türkiye’deki kadın işçilerin hem emekçi hem de kadın kimliğinden dolayı ikili bir saldırı biçimiyle karşı karşıya olduğunu belirterek, “Kadın emeğine dair ikili sistemin bütün ve ayrı ayrı saldırılarını gözeten, teşhir eden ve teşhir muhalefeti ile de yetinmeyerek alternatifini koyan bir kadın örgütlülüğünü güçlendirmeliyiz” dedi.
  • Devletin ise kadın işçilerin sağlığı ve güvenliğini sağlamak yerine, düşmanlığı yükselterek kadın kırımının önünü açtığını kaydeden Koca, şunları ekledi: “Kadın düşmanlığı bu rejimin sacayaklarından birisidir. Kadın düşmanlığı olmadan faşizm olmaz. Onların gündemi daha çok kadın kırımının nasıl mümkün kılarız sorusuna cevap aramak.”

HAVAR DERYA/WAN

Tarihten bugüne kangrenleşerek devam eden kadın yoksulluğu, ekonomik krizle beraber her geçen gün biraz daha büyüyor. Ekonomik özgürlüğünü kazanmak isteyen kadınlar ise işyerlerinde cinsiyet ayırımı, ücret eşitsizliği, mobbing ve tacizle karşı karşıya kalıyor. İşvenler/patronlar adeta devlet mantığıyla hareket ederek kadının emeğini sömürerek, görünmez kılıyor.

Kadın işçiler ise ilk olarak 1908 yılında New York’ta ayaklanmış ve emeğinin gasp edilmesini protesto etmişti. DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, 15 bin kadın işçinin ayaklanmasıyla başlayan mücadelenin her dönemde farklı bir karakterle tarihinin akışına müdahale ettiğini ve bu mücadeleyle kadın tarihinin geliştiğini söylüyor.

 

DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca

 

Kadın dayanışması bilinci oluştu

Tarihe ve topluma eleştirel bir gözle bakan ve var olan her şeyin feminist eleştirisini yapan feminist bakış açısı gelişti. Ama en önemlisi kadın dayanışması bilince çıkarıldı. Mücadelenin en önemli kazanımlarından birisi budur. Öte yandan, patriyarka güncel varoluş alanları ve krizleri ile günün nesnelliğinde karşımızda duruyor. Üstelik kapitalizmle ve devlet-iktidar pratikleriyle hemhal olarak. Ancak kadın kurtuluş mücadelesi de dünya, Ortadoğu ve ülkemizde sınırları aşarak, domino taşı misali birbirini doğrudan etkileyerek ve tetikleyerek yükseliyor ve güçleniyor.”

İkili saldırı biçimi

Koca, Türkiye’de kadın emeğinin yeterince gündemleştirilmediğini ve AKP-MHP iktidarının kendini tahkim ederken en büyük saldırılarından birini kadınlara yaptığını ve yeniden üretime katılımını engellediğini ifade ediyor.

“Türkiye’deki kadın özgürlük mücadelesinin teorik zaaflarından kaynaklanıyor. Kabaca sosyalist feminizmin zayıflığı ve yeniden üretim tartışmalarının yeterince güçlenememesi olarak tanımlanabilecek olan bu sorun çözüm bekliyor. Hem ev içi emek hem de kapitalist sistemin varoluşunda kadın emeğine dair ikili sistemin bütünleşik ve ayrı ayrı saldırılarını gözeten, teşhir eden ve teşhir muhalefeti ile de yetinmeyerek alternatifini koyan bir kadın örgütlülüğünü güçlendirmeliyiz. Fabrikadaki bir işçi kadın hem emekçi olarak hem de kadın kimliğinden doğru ikili bir saldırı içinde.”