Kaybettirilen gelecek

Kadın Haberleri —

Sudanlı kadınlar/ Foto: AFP

Sudanlı kadınlar/ Foto: AFP

  • Sudan’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında Nisan ayında başlayan çatışmalar devam ediyor. Çatışmalarda kadın ve kız çocukların ‘silah aracı’ olarak kullanıldığı sık sık basına yansıdı. Tecavüze uğruyor, kaçırılıyor, baskı altına alınıyor veya silahlı taraflara yardıma zorlanıyorlar. 

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nü kapsamında dünyanın farklı yerlerinde milyonlarca kadın alanlara akmış, kadınlar için 16 günlük kampanya başlatılmıştı.  

Sudan’daki kadınların durumuna dikkat çekilen kampanyada, kadınların yaşadığı koşullardan cinsel şiddete maruz bırakılmasına, kaçırılmasına, kaybedilmesine ve silahlı gruplara yardıma zorlanmasına vurgu yapıldı. Ayrıca, doğrudan veya dolaylı olarak savaşın etkisi altındaki bölgelerde tecavüz vakalarının arttığı, kölelik ve kadın ticaretinin bir sorun olduğunu belirtti.

Independent Arabia, bu sorunlar kapsamında Sudan’da yaşayan ve ismini vermek istemeyen genç bir kadınla konuştu.

Şiddet ve hakaretle geçen 3 saat

Hartum'dan Cezire Eyaleti'ne dönerken bir grup kişi tarafından saldırıya uğradım. Üç saat boyunca alıkonuldum ve yalnız başıma gezdiğim için sorgulandım” diyor kadın. 

Zor anlar yaşadığını belirten kadın, sözlerine şunları ekledi: “Çok sayıda kızın anlattığı ihlal hikayelerini sıkça duydum ama asla bunun kurbanı olacağımı düşünmemiştim. Dayak yedim, küçümsendim ve ardından serbest bırakıldım.”

Yolculuk sırasında kadınların indirildiğini ve onlara provokatif bir şekilde davranıldığını anlatan genç kadın, ayrıca eşyalarının aranmasını istemeyen kadınlara cinsiyetçi küfürler edildiğini ifade etti.

‘İnsanlık onurları korunmalı’

Sudan'da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Birimi Başkanı Selime İshak, kadınları koruma ve şiddetle mücadele mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.

“Kadınların temel ihtiyaçlarını sağlamalı ve onların insanlık onurunu korumalıyız" diyen Selime İshak, başta Çad sınırındaki Adre bölgesinde bulunan mülteci kampı olmak üzere, kadınların ihtiyaçlarını karşılamalarını öncelikleri olduğunu kaydetti.

Korkuyor ve güvenmiyorlar

Psikolog Ravza el-Hatim ise savaş koşulları, yerinden edilme ve şiddetin kadınlar üzerindeki baskının artığını belirterek, karşılaştıkları sorunları sıraladı:

"Bazı kadınlar cinsel saldırıya ve şantaja maruz kalıyor, bu da onlarda psikolojik etki, anksiyete nöbetleri, depresyon ve aşırı sinirlilik yaratıyor, güvenlerini kaybediyorlar ve her zaman benzer deneyimlerin yaşanmasından endişe ediyorlar. Bu da onların psikolojilerini istikrarsız duruma sokuyor.

Şiddete maruz kalan kadınlarda uzun vadede ortaya çıkan psikolojik ve sosyal etkiler ise sürekli bir korku duygusu, depresyona ve hayal kırıklığına eğilim, yakın arkadaşlarıyla iletişimde zorluk, yetersizlik yaratıyor. Aşağılık duygusu nedeniyle yeni arkadaşlıklar kurma korkusu, utanç ve aşağılanma duygusu sonucu sosyal izolasyonu tercih ediyorlar.” HARTUM

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.