Kimyasal için mektup

Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) / foto: AFP

Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW) / foto: AFP

  • 131 aydın ve siyasetçi, Türkiye’nin kimyasal kullanımına ilişkin OPCW, Türkiye ve Irak’a açık mektup yazarak sorumluluklarını hatırlattı. 

Akademisyen, aktivist, sendikacı, sivil toplum temsilcisi ve siyasetçilerin olduğu 131 kişi, Türkiye’nin kimyasal silah kullanımına ilişkin açık mektup yayınladı. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü (OPCW), Türkiye, Irak ve Federe Kurdistan hükümetlerine çağrı yapıldı. 

Mektupta şu ifadelere yer verildi: “30 Kasım Kimyasal Savaş Kurbanlarını Anma Günü vesilesiyle Türk ordusunun Güney Kurdistan’da PKK'ye karşı sürmekte olan operasyonunda yasaklı silahlar kullandığı yöndeki tedirgin edici iddiaların yarattığı derin kaygıyla size başvuruyoruz. Aynı zamanda Türk devletinin bir kez daha Suriye içinde sivilleri hedef aldığı ve yeni bir kara istilası için hazırlık yaptığı bir dönemde size yazıyoruz.

 18 Ekim’de muhtemel kimyasal silahların iki PKK gerillasında yarattığı etkileri gösteren görüntüler yayımladı. İkisi, son aylardaki kimyasal saldırılar sonucu yaşamını yitiren 17 PKK savaşçısının arasında yer alıyor. Görüntülerden kısa bir süre önce Nükleer Savaşın Önlenmesi İçin Uluslararası Hekimler Birliği (IPPNW), Türk devleti tarafından kimyasal silahların kullanıldığı yöndeki iddiaları inceleyen bir rapor yayımladı ve ulaştığı sonuçlar temelinde uluslararası bir incelemenin yapılması çağrısında bulundu.

OPCW gerçeği görmeli

Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) sadece üye bir devlet tarafından başvuru yapıldığında kimyasal silahların kullanımı ile ilgili iddiaları araştırabildiğini anlıyoruz. Ancak mevcut mekanizmaların günümüz savaş durumu ile ilgili gerçeklikleri yansıtmadığı kanaatindeyiz. Devletsiz halklar ve devlet dışı siyasi ve askeri aktörler de günümüz çatışmaların parçası olabiliyor. Savaşlarda suç işleyip, kendini sorumlu tutmak isteyenlerin sesini boğmaya çalışan otokrat rejimler de aynı şekilde bu çatışmaların tarafı olabiliyor.

Adalet mekanizmasına erişemiyor

İki durum da burada önem teşkil ediyor. Kürt halkı, onun adına sesini yükseltebilecek bir hükümete sahip değil. Batı’da güçlü müttefiklere sahip baskıcı rejimler altında yaşıyorlar. Örneğin devamlı bir biçimde ciddi insan hak ihlallerinde bulunduğunu gösteren kanıtlar çıkmasına rağmen Türkiye, NATO müttefikleri tarafından destekleniyor. Dolayısıyla Kürtlerin baskı gören azınlık statüleri nedeniyle savaş suçları ve uluslararası hukuk ihlallerine maruz kalma ihtimali orantısız bir şekilde daha yüksek iken, sorumluların yargılanmasını sağlayacak adalet mekanizmalarına erişim olanakları da orantısız bir şekilde daha düşüktür.

Tarafsız araştırma olmalı

İnsan hakları hukuku ve savaş hukuku etkili olmak adına mümkün olduğu kadar evrensel bir biçimde uygulanmalı, siyasi yaklaşımlardan uzak olmalı. İnsan hakları ve savaş hukuku ihlalleriyle ilgili inandırıcı iddiaların, özellikle de yasaklı silahların kullanımı gibi ciddi ihlallerin, tarafsız uluslararası kuruluşlar tarafından incelenmesi için mümkün olduğu kadar çok yol olmalı. Uluslararası hukuku ihlal eden herkesi adalete ve sorumluluğa çekebilmeli ve devam eden çatışmalara kalıcı siyasal çözümler bulmaya hizmet etmeli.

Konuyla ilgili şu tavsiyelerde bulunmak istiyoruz:

OPCW’ye:

* Kimyasal silah kullanımı ile ilgili iddialarda adalete daha kapsamlı erişim ve hesap sorulabilirlik sağlamak için inceleme prosedürlerinde düzeltmeye gidin.

* Türkiye’nin Güney Kürdistan’da kimyasal silah kullandığı yöndeki iddiaları inceleyin.

Türkiye hükümetine:

* Irak ve Suriye’deki bütün sınır ötesi askeri hareketliliği derhal sona erdirin.

 * Kimyasal silah kullanımı, diğer savaş suçları ve insan hakları ihlalleri ile ilgili iddiaların yerel ve uluslararası düzeyde incelenmesinde tam işbirliği sağlayın ve ihlaller tespit edildiğinde sorumluların yargılanmasını sağlayın.

* PKK ile barış müzakerelerine dönüş sağlayın ve Kürt sorununu siyasal yollardan çözün.

Federe Kurdistan Hükümeti'ne:

* Türkiye’nin askeri operasyonlarında kimyasal silah kullanıp kullanmadığını saptamak amacıyla uluslararası araştırmacılara, çatışma bölgelerine ve orada yaşayan topluluklara tam erişim sağlamasını engellemeyin.

İlgili hükümetlere:

* Mevcut OPCW mekanizmaları kullanarak Türkiye’ye dönük kimyasal silah kullanımı iddialarının araştırılmasını talep ediniz.

* Türkiye’ye silah satışı ve güvenlik desteğini sonlandırın.

* Türkiye’ye, Irak ve Suriye’deki sınır ötesi askeri operasyonlarını sona erdirmesi için baskı uygulayın.

* Kürt sorununun siyasal yollardan çözüme kavuşturulması amacıyla Türkiye ve PKK arasında barış müzakerelerine dönülmesine destek sunun. HEWLÊR

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.