Kıyametin ortasında bir kadın cerrah

• Gazze’nin ilk kadın cerrahı Sara Al-Saqqa: “Çaresiz olduğum için korkunç hissediyordum. Hiçbir şey kalmamasına rağmen onları tedavi etmek için elimden geleni yapıyordum fakat bu kadar çok masum hayatı kurtaramamak beni çok üzüyordu.”

BBC’nin ilham veren 100 kadın listesinde yerini alan Sara Al-Saqqa’nın savaşla birlikte değişen hayatı kadınların zorlu koşullarda verdiği mücadeleyi gözler önüne seriyor.

Sara Al-Saqqa, geçtiğimiz Ağustos ayında mezun oldu ve Gazze’nin ilk kadın cerrahı olarak tarihe geçti. Bir zamanlar kendi kliniğini açma hayali kuran 31 yaşındaki genç kadın, “Sağlık hizmetlerini geliştirmekle ilgili pek çok hedefim vardı” diyor.

Fakat tam sekiz hafta sonra ailesinin hayatta kalması tek dileğine dönüştü: “Herkesin öncelikleri değişti ve artık sadece hayatta kalmayı düşünüyoruz."

Bir gecede hayatı değişti

Mezuniyetinin ardından Gazze’nin kuzeyindeki en büyük hastane olan El Şifa Hastanesi’nde çalışmaya başlamıştı. Ekim ayında bir gün izin almış ve 17 yaşındaki en küçük kız kardeşini okula hazırlarken telefonuna baktığında, Hamas’ın İsrail’e saldırdığı haberini görmüştü. Bin 200 kişi öldürülmüş, 240 kişi rehin alınmıştı. Bunun üzerine çalıştığı hastane hemen onu işe çağırmıştı.

Parçalanmış bedenlerle günlerce

Savaş başladığında Gazzelilere kuzey bölgesini boşaltıp güneye gitmeleri söylenmişti. BBC’nin hikayesini yazdığı Sara ise 34 günden fazla bir süre evine gitmeden aralıksız çalışmıştı.

"Her bombardımandan sonra yüzlerce hasta aynı anda geliyordu ve hepsiyle ilgilenmek imkansızdı” diyen Sara, hastanedeki sağlık çalışanlarının kopmuş insan uzuvları karşısında şaşkına döndüğünü söylüyor.

Çaresizdi, korkunç hissediyordu

Savaş yoğunlaştıkça ilaç ve steril eldiven temin etmekte zorlandıklarını belirten Sara, artık bundan sonrası için hayatta kalma şansına göre hastalara öncelik vermek zorunda kaldıklarını anlatıyor:

“Çaresiz olduğum için korkunç hissediyordum. Hiçbir şey kalmamasına rağmen onları tedavi etmek için elimden geleni yapıyordum fakat bu kadar çok masum hayatı kurtaramamak beni çok üzüyordu.”

Umut gibi doğdu…

Bir gece dışarıda bombalar patlarken bir anne ile birlikte ameliyathanede mahsur kalıyor. Saatlerce bir jinekoloğun yardım etmesini bekliyor ama saat 06:00 olunca daha fazla bekleyemiyor. İlk kez bir kız bebeğin dünyaya gelmesini sağlayan Sara, “Allah’a bana yardım etmesi, anne ve çocuğu kurtarması için dua ettim” diyor. Bebeğe de Sara adı konuluyor.

İsrail ordusunun El Şifa Hastanesi’ne baskın yapacağı söylentileri netleştikçe, Sara da Refah’ta amcasının yanına sığınan annesi, dört kardeşi ve büyükannesinin yanına gitmeye karar veriyor. Meslektaşları, doğumunu yaptığı anne ve küçük bebeğiyle birlikte yola çıkıyor.

Her yerde terk edildiler

Yerinden edilmiş bir milyondan fazla Gazzelinin hayatını şöyle özetliyor: "İçecek suyumuz ve yiyecek yemeğimiz yok. Bir evimiz yok. Terk edilmiş durumdayız, sokaklarda, okullarda ve meydanlarda oturuyoruz. Kış geldi ve buna hazırlıklı değiliz. Kıyafetimiz, battaniyemiz ve hiçbir şeyimiz yok."

Sara, Refah’a geldikten sonra da her gün dışarı çıkıyor, sokakları dolaşıyor ve elinden geldikçe insanlara yardım ediyor. REFAH