•  Kürt siyasetçi İbrahim Ayhan’ı anlatan mücadele arkadaşlarından Sıtkı Dehşet, Kobanê’nin özgürleşmesinde verdiği emeklere dikkati çekti. Ramazan Fırat ise “Hayatı mücadeleydi” dedi.

 

Bir dönem Barış ve Demokrasi Partisi (BDP), iki dönem de Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekilliği yapan İbrahim Ayhan, 20 Eylül 2018’de Federe Kürdistan'ın Hewlêr kentinde kalp krizi geçirmesi sonucu yaşamını yitirdi. Lise yıllarında tanıştığı Kürt Özgürlük Hareketi'yle politik mücadeleye atılan Ayhan, yaşamının sonuna kadar bu alanda mücadele eden Kürt siyasetçisi olarak hafızalara kazındı. Ayhan, DAİŞ’in 15 Eylül 2014'te Kobanê kentine başlattığı ve 134 gün süren saldırılar boyunca sınırda nöbet tutarak Kobanê halkıyla dayanışma içinde bulundu. 

İbrahim Ayhan’ın yaşamını yitirişinin 4. yılında arkadaşları Sıtkı Dehşet (49) ve Ramazan Fırat (56), sendikal ve siyasal mücadelede verdiği emekleri MA'dan Emrullah Acar'a anlattı.

Büyük bir kayıptır

Ayhan ile 30 yıl önce Van’da üniversite okudukları sırada tanıştıklarını belirten Sıtkı Dehşet, “Ayhan’ın yaşamını yitirmesi siyasal mücadelemiz için büyük bir kayıp olmuştur. Bilgi birikimi, iradesi ve dirayetiyle mücadeleye daha uzun yıllar katkı sağlayabilecek bir arkadaşımızdı” dedi. Sendikal mücadeleyi uzun yıllar birlikte sürdürdüklerini belirten Dehşet, “Kendisi bulunduğu ortamlarda sözüne anlam biçilen bir arkadaşımızdı. Pozitif olduğu kadar da mücadelesinde kararlı bir duruşu vardı. Biz de onun kararlığını kendimize esas aldık. Ayhan gibi bir arkadaş ile yol yürümenin onuru, gururunu hep yaşadım” diye konuştu.  

Hiç vazgeçmedi

Ayhan’ın 2007 genel seçimlerinde öğretmenlik ve sendikal faaliyetlerinden istifa ederek Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) “Bin Umut Adayları” listesinden milletvekili seçilmesine rağmen milletvekilliğinin gasp edildiğini belirten Dehşet, şunları ifade etti: “Adliyede bir kavga mizanseni yaratıldı ve o esnada oylar maalesef başka bir partinin hanesine yazıldı. Bu onu mücadelesinden asla vazgeçiremedi. Daha sonra Ayhan siyasal alanda mücadelesini sürdürdü. Bu sendikal mücadele veren bizler için zor oldu ancak siyasal mücadele açısından ise büyük bir kazanımdı. Mücadelesini her safhada sürdürdü.” 

2011’de BDP'nin bağımsız adaylarla girdiği genel seçimlerde cezaevindeyken Ayhan’ın Urfa Milletvekili seçildiğini hatırlatan Dehşet, kendisinin de Ayhan’a danışmanlık etmek için 15 yıl sürdürdüğü öğretmenlik mesleğinden istifa ettiğini kaydetti. Ayhan’ın cezaevinde olmasına rağmen Urfa’nın yerel sorunlarıyla yakından ilgilendiğini belirten Dehşet, “Kısıtlı imkanlara rağmen halk için elinden geleni yaptı” dedi.

Kobanê'ye odaklandı

DAİŞ’in 20 Eylül 2014'te Kobanê’ye dönük başlattığı ve 134 gün süren saldırılar boyunca Ayhan’ın sınırda kaldığını anımsatan Dehşet, şunları söyledi: “Kobanê’deki her gelişmeden haberi vardı. Ciddi bir yoğunlaşma yaşamıştı. Kobanê’nin bugün özgürlüğüne kavuşmasında Ayhan’ın çok büyük emeği var, ben bunun tanığıyım. Çadırda yattı, birçok tehlike atlattı. Ayhan, bölge illerinden halkın kalbine taht kurduğu gibi Rojava’da da sevilen sayılan biriydi. Kobanê’de yaşanan her acıyla üzüldü, her başarıyla mutlu oldu. Sınırda gösterilen direnişin merkezinde olan biriydi. Çok ciddi saldırılara maruz kaldı. Yaralıları alabilmek için elinden geleni yaptı. Bazen ambulans şoförleri ‘gidemeyiz’ dediğinde onlarla birlikte giderek yaralıları aldı.” 

Bayrak düşmez

Ayhan’ın yaşamını yitirmesinin, AKP-MHP iktidarının demokratik siyasete tahammülsüzlüğü sonucu olduğunu vurgulayan Dehşet, şunları ekledi: “O dönem birçok milletvekili yurt dışına çıkmak zorunda bırakıldı. Ayhan’ın yaşamını yitirmesinde birinci sorumluluk iktidarın politikalarıdır. Baskıcı politikalar günümüzde de devam etmekte. Bunun çözüm olmadığı bilinmeli. Ayhan’ın özgür yaşanabilir bir Türkiye, demokratik bir cumhuriyet hayali vardı. Erken ölümü bize onun mücadele bayrağını devretti. Biz de o bayrağı asla yere düşürmeyeceğiz.”

Hayatı mücadeleydi

Ayhan’ın hayatının mücadele içinde geçtiğini belirten Ramazan Fırat ise Ayhan ile 1990’lı yıllarda tanıştığını söyledi. Eğitim Sen Urfa Şubesi’nde birçok dönem birlikte görev aldıklarını kaydeden Fırat, “Ayhan’ın kararlı bir duruşu vardı. Sürekli okuyan biriydi. Ankara’da gittiğimiz bir kitap evinde bize ‘uzun yıllar kitap işi yapıyoruz Ayhan vekil gibi kaliteli bir okur bize daha önce denk gelmedi’ demişlerdi” dedi.

Bugün anılıyor

Ayhan’ın her yıl sevenleri tarafından Siverek ilçesinde bulunan Nato Mezarlığı’ndaki kabri başında anıldığını anımsatan Fırat, “Bu yıl 20 Eylül saat 11.00’de yine mezarı başında olacağız. İbrahim Ayhan’ı öldüren, ona hukuksuz nedenlerle ceza veren iktidardır.”   URFA

 

Vekilliği gasp edildi

İbrahim Ayhan, 1968'de Urfa'nın Siverek ilçesinde dünyaya geldi. 1994'te Van 100. Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden mezun olan Ayhan, 1997'de Urfa’da öğretmenlik mesleğine başladı. Yaptığı sendikal faaliyetler nedeniyle Kastamonu'ya sürgün edilen Ayhan, 2007 Genel Seçimlerinde öğretmenlik ve sendikal faaliyetlerinden istifa ederek Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) “Bin Umut Adayları” listesinde bağımsız milletvekili adayı olarak seçimlere katıldı. 1 Ekim 2010'a kadar Urfa'da DTP ve BDP İl Başkanlığı görevi yapan Ayhan, 1 Ekim 2010’da 'KCK operasyonları' kapsamında gözaltına alınarak tutuklandı ve Urfa Kapalı Cezaevi’ne konuldu. İki çocuk babası olan Ayhan, 2011’de BDP'nin bağımsız adaylarla girdiği genel seçimlerde cezaevindeyken Urfa Milletvekili seçildi. 3 Ocak 2014’te Anayasa Mahkemesi’nin tutukluluklarının makul süreyi aştığı ve seçilme haklarının ihlali iddiasıyla yaptıkları başvuruyu haklı bulması sonucu tahliye edildi. Ayhan, 7 Haziran 2015 ve 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri’nde de HDP’den Urfa Milletvekili olarak seçildi.  

Rojava'da şehit düşen Birleşik Özgürlük Güçleri (BÖG) savaşçısı Aziz Güler'in fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaşarak "Örgüt propagandası" yaptığı gerekçesiyle Urfa 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davada Ayhan'a 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Ayhan’ın cezası kesinleşmesi üzerine 27 Şubat 2018'de milletvekilliği düşürüldü. Sürgüne gittiği Hewlêr’de kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren Ayhan, doğduğu Siverek ilçesinde on binlerce kişinin katıldığı törenle defnedildi.