Lozan; bölündüğümüz yerde birlikteyiz

Forum Haberleri —

Lozan Konferansı

Lozan Konferansı

  • Kürtler kendilerine kefen olarak biçilen bir antlaşmaya karşı ortak bir irade sergiliyor, farklılıklarına ve parçalanmışlıklarına rağmen dünyaya ortak bir mesaj veriyordu: Bölündüğümüz yerde birlikteyiz!

SERKAN DEMİREL

100 yıl önce, 24 Temmuz 1923’te Türkiye, İngiltere, Fransa ve müttefikleri arasında Lozan Rumine Sarayı’nda atılan imza, uluslararası arenada Lozan Barış Antlaşması olarak anılacaktı. Ancak, hayata geçirilmesiyle birlikte Kürt ve Kurdistan halkları için ağır bir trajedinin yanı sıra kültürel ve fiziki soykırımların başlangıcı haline dönüşecekti.

Öyle de oldu. Kurdistan’ın, sömürgeciler nezdinde dört parçaya bölünmesini meşrulaştıran bu antlaşma, Kurdistan halklarının geleceğini Arap, Fars ve Türk egemen güçlerine bıraktı. Üzerinden yüzyıl geçen bu antlaşma, Kürt halkının tarihinde derin yaralar bıraktı ve bugüne kadar süregelen bir haksızlığın sembolü haline geldi. Bu nedenledir ki; Kürt ve Kurdistan halklarının bu antlaşmaya dönük öfkesi ve direnişi hiç dinmedi; aksine nesilden nesile geçerek günümüze kadar büyüdü.

1923’te sömürgecilere ev sahipliği yapan İsviçre, özel de Lozan, 100 yıl aradan sonra o gün masa da yok sayılan ve bir asır sömürgecilerin insafına bırakılan Kürt halkının çocuklarının öfkesini ve itirazını ağırladı. Antlaşma’nın 100. yılında sadece dört parça Kurdistan’dan değil, Kürt’e biçilen makul tarihin mağduru olarak dünyanın dört bir yanına dağılmak zorunda kalan 600’den fazla Kurdistanlı delegenin katılımıyla Lozan’da iki günlük tarihi bir konferans düzenlendi. Ve bu konferansa paralel olarak Avrupa’nın kentlerinden gelen binlerce Kurdistanlının katılımıyla görkemli bir yürüyüş düzenlenerek, Lozan Antlaşması’na karşı Kürt’ün öfkesi haykırıldı.

Aslında Lozan Antlaşması’nın her yıl dönümünde Lozan’da Kürtlerin isyanına ve öfkesine tanıklık ediyorduk. Ama, 100. yılında düzenlenen bu etkinlikler hem Kürt halkı hem de Kurdistan’ı dört parçaya bölenler açısından tarihiydi; çünkü Kürtler kendilerine kefen olarak biçilen bir antlaşmaya karşı ortak bir irade sergiliyor, farklılıklarına ve parçalanmışlıklarına rağmen dünyaya ortak bir mesaj veriyordu: Bölündüğümüz yerde birlikteyiz!

Tam da bu mesajın anlam bulması için “Lozan Antlaşması’nın 100. yılında Kürt ve Kurdistanlılar Lozan’dayız ve Lozan Antlaşması’nı kabul etmiyor, red ediyoruz” şiarıyla düzenlenen iki günlük konferansa katılanlar, Kürt halkının Lozan’a itirazını ve Kurdistan’ın gelecek yüzyılına dönük umudunu kuşanıp gelmişti. Bir taraftan, Lozan’ın yarattığı yıkımlar masaya yatırılırken, diğer taraftan Kürt halkının ve Kurdistan’ın önümüzdeki yüzyılda ortaya koyacağı tavrın ne olacağı ele alındı. Her bir delege geldiği gelenekten ve durduğu yerden doğru bir yaklaşım sergilese de, hepsinin ortaklaştığı ve es geçemediği nokta aynıydı: Kürt halkının Lozan’a dönük itirazı ve gelecek için Kürtler arası ortak bir stratejinin varlığı. Bu minvalde yapılan tartışmalar, tarihi konferansı, “Uluslararası alana, Kurdistan içine, Kurdistan’ın bölünüp parçalandığı bölgeye” dönük bir dizi kararlara götürdü.

Hiç kuşkusuz ki; 100 yıl aradan sonra Kurdistan’ı dört parçaya bölen antlaşmanın yapıldığı Lozan’da Kürt ve Kurdistan’ın geleceğine dönük alınan bu kararlar tarihi niteliktedir. 31 maddelik konferans sonuç bildirgesi, bir yandan geçtiğimiz yüzyılda Kürt halkına karşı işlenen suçların temelini oluşturan Lozan Antlaşması’na ortak olan uluslararası güçlere, diğer yandan önümüzdeki yüzyılda Kurdistan’ın geleceği açısından hem Kurdistanî partilere hem de uluslararası topluma ve kuruluşlarına önemli sorumluluklar yüklüyor. 

Lozan Antlaşması’na karşı Lozan’da açığa çıkan Kürtlerin ortak iradesi ve ortaya koyduğu tarihsel tavrın, kısa sürede bu antlaşmanın yıkımlarını ortadan kaldırmayacağı aşikâr. Ancak, açığa çıkan bu ortak irade, dört parça Kurdistan’ın geleceği açısından kimsenin göz ardı edemeyeceği bir strateji belgesi ve yol haritası ortaya koydu.

Özellikle son on yıldır dört parça Kurdistan’da yaşanan gelişmeleri göz önüne aldığımızda Kurdistan sömürge güçlerinin de Kürt halkının Lozan’a rağmen elde ettiği kazanımları yok ederek, Kürt’ün inkârı üzerinden yeni bir yüzyıla hazırlandığını görüyoruz. Bu temelde, yüzyıl aradan sonra Lozan’da gerçekleşen tarihi Kürt konferansından çıkan sonuçların hayata geçirilmesi önünde engel oluşturacak ulusal ve uluslararası her bir güç, Kürt halkı nezdinde sömürgeci güçler tarafından Kurdistan’da yaşatılacak her suçun ortağı konumuna düşecektir.

Şunu da söylemeden geçmemek gerekir ki, Lozan Antlaşması’nın 100. yılı vesilesiyle Lozan’da gerçekleştirilen, devletlerin bile organize etmede güçlük çekebileceği, İsviçre’yi de şaşırtan bu denli kapsamlı organizasyona ön ayak olan ve gerçekleşmesini sağlayan kim varsa en büyük teşekkürü hak ediyor.

 

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.