Mahkeme duyumları esas aldı
- HDP Gençlik Meclisi eski üyesi Hüsamettin Tanrıkulu, tutuklu yargılandığı davada, tanık Şiyar Aydın’ın duyumlar üzerinden verdiği beyanları tekrarlaması nedeniyle tahliye edilmedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturma kapsamında 3 Eylül’de gözaltına alınan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından hedef gösterilmesi ardından tutuklanan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi eski üyesi Hüsamettin Tanrıkulu’nun “Örgüte üye olmak” iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Tanrıkulu ile Avukatı Negehan Avçil ve Tanrıkulu’nun yakınları da katıldı.
Duruşmada söz alan Tanrıkulu, hakkında beyanlarda bulunan iki kişiyi HDP içinde siyasi faaliyet yürüttüğü esnada tanıdığını söyledi. HDP Milletvekili Remziye Tosun’un kendisine bir poşet verdiğini ve aleyhinde ifade veren Şiyar Aydın’ın “ses bombası” olduğunu iddia ettiğini paylaşan Tanrıkulu, bu durumun gerçeği yansıtmadığını; eylem ve etkinlikler ile ilgili gençlik olarak pankart, döviz taşıdıklarını söyledi.
Süleyman Soylu'nun yalanı
Türk İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisini hedef gösterdiğini anımsatan Tanrıkulu, kuzenine ait pasaportun kendisine aitmiş gibi gösterildiğini ve bu pasaport üzerinden Yunanistan’a gittiğinin iddia edildiğini söyledi. Tanrıkulu, Yunanistan’a ve iddia edildiği gibi Lavrion Kampı'na da gitmediğini söyledi. Mahkemenin, “Sanal medyada ‘delil’ isminde hesap kullandın mı? Bu kod ismini kullandın mı?” diye sorması dikkat çekti. Tanrıkulu, böyle bir isimle sanal medya hesabı kullanmadığını kaydetti.
Tanık gösterilen konuştu
Duruşmada Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile Şiyar Aydın’a söz verildi. Mahkemenin Aydın’a verdiği ifadeyi okuyup onaylatmaya çalışması üzerine avukat Avçil, itiraz etti. Avçil, söz konusu kişinin usulen ilk önce bildiklerini anlatması gerektiğini söyleyerek, tepki gösterdi. Ancak mahkeme, Avçil’in itirazına dair karar vermeden devam etti.
Böyle bir duyum almış
Mahkeme, daha sonra Aydın’ın beyanlarını okuyarak, “doğru” olup olmadığını sordu. Aydın, Tanrıkulu ile yer aldığı HDP faaliyetlerini anlattı. Mahkeme, “Siyasi parti çalışmaları yerine PKK veya KCK faaliyetlerine katıldınız mı? Bir yere molotof attınız mı?” şeklinde soru sordu. Aydın, HDP çalışmaları dışında herhangi bir çalışmada yer almadıklarını ve şahit olmadığını söyledi. Aydın, Tanrıkulu’nun “PKK üyesi” olup olmadığını bilmediğini söyledi. Aydın, böyle bir duyum aldığını ve duyumlar üzerinden beyanda bulunduğu söyledi.
Her davanın iftiracısı da vardı
Son yıllarda Amed merkezli tüm davaların açık ve gizli tanığı Kezban Kuday'a da söz verildi. Mahkeme, bu esnada Tanrıkulu’yu tanıtarak, “Tanıyor musun?” diye sorması dikkat çekti. Tanrıkulu’yu 2020’de tanıdığını savunan Kuday, kendisinin Amed'de HDP Gençlik Meclisi içinde yer aldığını Tanrıkulu’nun da İstanbul’da olduğunu ve bu nedenle bir birlikteliklerinin olmadığını, çok tanımadığını söyledi. Kuday, “Örgüt içinde yer aldığına inanmıyorum” dedi.
Kuday'ın ifadeden haber yok
Mahkeme, “Daha önce verdiğiniz ifadeyi kabul ediyor musun?” demesi üzerine Kuday, “Ben Tanrıkulu hakkında ne ifadesi vermişim?” diye sorması dikkat çekti. Kuday, mahkemenin okuduğu ve kendisine ait olduğu iddia edilen beyanları reddetti. Kuday, kendisine ait olduğu iddia edilen beyanları reddedince mahkeme başkanı, “O zaman savcılıkta neden böyle bir ifade verdin?” diye sordu. Kuday, savcılıkta böyle bir ifade vermediğini ve verdiği ifade arasında bu beyanların yer almadığını, kendisine sorulan sorulara yanıt verdiğini, ancak daha sonra beyanlarına eklemeler yapıldığını düşündüğünü söyledi.
'Katıldı' denildiği zaman çalışıyordu
Daha sonra Tanrıkulu’nun babası tanık olarak dinlendi. Muş’ta inşaata çalıştığı esnada eşinin kayıp ilanında bulunduğunu, ancak oğlu ile haftada bir konuştuğunu ve kayıp olmadığını eşine anlattığını söyledi. Tanrıkulu, daha sonra oğlunu aradığını ve kayıp ilanını kaldırttığını belirtti.
İddia makamı, Tanrıkulu’nun tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Söz alan Av. Avçil, Tanrıkulu’nun “örgüte katıldığı" iddia edildiği tarihlerde çalıştığını ve bunun polis tarafından teyit bile edildiğini, ancak bunun dosyada yer almadığını söyledi. Bu durumun iddianamede de yer almadığına işaret eden Avçil, kayıp olduğu iddia edilen tarihlerde de sigortalı bir şeklide lokantada çalıştığını ifade etti. Aynı zamanda bu esnada Tanrıkulu’nun kendisini aradığını ve dilekçe vermesi yönünde yardımcı da olduğunu söyleyen Avçil, Tanrıkulu’nun daha sonra adresini bildirdiğini ve kayıp olmadığını kaydetti.
Bilgi, belge, görü yok
Emniyet'in, Mehmet Emin Tutmaz’ın “mülakat” yoluyla Tanrıkulu’nun Lavrion Kampı'na gittiğine dair dosyaya bilgi koyduğunu aktaran Avçil, Tutmaz’ın daha sonra savcı tarafından dinlendiğini ve müvekkilini tanımadığını beyan ettiğini paylaştı. Avçil, şöyle devam etti: “Örgüt üyesi olduğuna dair bir delil, tespit var mı? Yok. Bilgi yok, görgü yok. İllegal bir faaliyeti var mı? Tanıklar da olmadığını söyledi. Ayrıca bir siyasi partide illegal bir eylem yapılacaksa bu vekil olan Remziye Tosun’a mı kalmıştır? Siz hiçbir örgüt üyesinin kod adını istagrama yazdığına şahit oldunuz mu?”
Soylu istediği için
“Soylu bu dosyanın kararını verdi” diyen Avçil, müvekkilinin adil yargılama hakkının bu nedenle ihlal edildiğini belirterek, “Müvekkilim gözaltındayken Soylu’nun attığı twit ardından polis, müvekkile, ‘Bu twitten sonra tutuklanmamam mümkün değil’ demiş. Ayraca Soylu’nun attığı twitte göre tek bir tespit de yok. Silahlı, ideolojik eğitim aldığına, hiyerarşinin neresinde yer aldığına dair bir tespit yok. Hangi bir örgütsel faaliyette bulunmuştur? Buna dair tek bir şey yoktur” şeklinde konuştu.
Mahkeme, kararını değiştirmedi
Avçil’in ardından mütalaasını sununa iddia makamı, tutukluluk halinin devamı yönünde talepte bulundu. Ara kararını veren mahkeme, duyumlar üzerinden beyanlarda bulunan Aydın’ın beyanları nedeniyle tutuklu halin devamına karar vererek, duruşmayı 15 Mart’a erteledi. İSTANBUL