Phillips: Hava sahası Türkiye'ye kapatılsın

Dünya Haberleri —

.

.

  • Columbia Üniversitesi’nden David Phillips: Türkiye Güney Kürdistan sınırında 60 civarında karakol kurdu, Şengal’e hava saldırısı düzenleyerek Êzîdîleri tehdit ediyor. Irak sınırında acil olarak uçuşa yasak bölge ilan edilmeli.

 

MUHAMMMED KAYA/BERLİN

AB-Türkiye Yurttaş Komitesi (EUTCC) “ABD-Türkiye İlişkileri: İnsan Hakları ve Uluslararası Hukuk Bağlamında Bir Turnusol Testi Olarak Mexmûr Mülteci Kampı ve Çıkar Politikaları” temalı webinar organize etti.

Kürt sorununa odaklanan ABD’li bağımsız araştırmacı Meghan Bodette yaptığı açılış konuşmasında Türk devletinin Güney Kürdistan ve Mexmûr mülteci kampına yönelik saldırılarına dikkat çekti. Bodette “Demokratik yöntemlerle seçilmiş bir yönetime sahip Mexmûr, Türkiye’nin tehdidi altında. Türkiye orayı bombalayarak, savaş suçu işliyor. Bu durum Türkiye’nin bölgedeki tüm Kürtlere yaklaşımına işaret ediyor” dedi.

PKK’yi öteleyerek sorun çözülmez

Columbia Üniversitesi’nden İnsan Hakları Araştırmaları Enstitüsü Barış İnşası ve İnsan Hakları Programı Direktörü Akademisyen David Phillips, son iki yıldır Türkiye’nin dış politikasının agresifleştiğine işaret etti. NATO Zirvesi’nde Türkiye’nin Libya, Suriye, Dağlık Karabağ, Güney Kurdistan işgallerinin tartışılacağını belirten Philips, "Türkiye, Kürtler ile mücadelesini PKK’yi önceleyerek 1980’lerden günümüze sürdürmekte. Biden PKK’yi öteleyerek sorunu çözemez" diyerek, PKK’nin 'terör örgütleri listesi’nden çıkarılmasının önemini dile getirdi.

Uçuşa yasak bölge ilan edilmeli

Türkiye’nin Güney Kürdistan sınırlarında 60 civarında karakol kurduğuna, Şengal’de hava saldırısı düzenleyerek Êzîdîleri tehdit ettiğine değinen Philips, Irak sınırlarında acil olarak uçuşa yasak bölge ilan edilmesi gerektiğini vurguladı.

Magnitsky Yasası uygulansın

Türkiye’nin El-Kaide, Nusra ve DAİŞ ile ilişkilerine atıf yapan Philips, Küresel Magnitsky Yasaları’nın (Global Magnistky Act- GMA) en sert şekilde Türk yetkililere uygulanması gerektiğini belirtti. Magnitsky Yasaları, ABD kongresinden geçen ve dünya çapında insan hakları ihlali ve yolsuzluk nedeniyle ABD hazinesinin kişi ve kuruluşlara yaptırım uygulamasına olan veren yasadır.

.

ABD ve BM susuyor

ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu Başkan Yardımcısı Nadine Maenza yaklaşık 7 hafta Güney Kürdistan’da kaldığını belirterek "Erdoğan rejimi bölgenin istikrarını tehdit ediyor ve savaş suçları işleyerek, Êzîdî ve Kürt kadın ve çocukları kaçırıyor. ABD Dışişleri bürokrasisi ise Türk devleti ile ilgili demeçlerde diplomatik dil kullanıyor. Türkiye’nin Efrîn, Serêkaniyê, Girê Sipi işgaline karşı ABD ve BM somut hiçbir şey yapmadı” diye konuştu.

Erdoğan işgal ettiği bölgelerden çıkmalı

Kuzey ve Doğu Suriye’de demokratik bir yönetim olduğunu sözlerine ekleyen Maenza, “Bölgenin en iyi insan hakları uygulamaları, çok kültürlü, dinli ve etnik yapılı yönetim organizasyonuna sahip. Ancak 2018’den beri Türkiye üç defa bölgeyi işgal etti. Bugün Girê Sipi’ye, Serêkaniyê’ye gidildiğinde DAİŞ gibi bir yapı ile karşılaşıyoruz. Biden-Erdoğan görüşmesinde demokrasi ve insan hakları gündem olmalı. Türkiye işgal ettiği bölgelerden derhal çıkmalı” ifadelerini kullandı.

.

En büyük tehdit Türkiye

EUTCC Başkanı, Bergen Üniversitesi öğretim üyesi Kariane Westrheim (Norveç), “Türkiye’nin baskısından Saddam dönemi kaçmış Irak’a yerleşmiş Mexmûrlulara en büyük tehdit yine Türkiye’den geliyor" dedi. Dünyanın diğer ülkelerinde BM denetimindeki kamplarda insanların çalışma ve seyahat kartı aldığını, bu kart sayesinde belirli zaman dilimi kamp dışında kalabildiğini belirten akademisyen Westrheim, "Uzun bir süredir kampa ambargo uygulanıyor. Türkiye’nin PKK ile ilişkili gösterip saldırdığı Mexmûr’a asıl saldırının nedeni tarihsel Kürt meselesidir. 2014’te DAİŞ kampa saldırdı. Erdoğan sonra ‘BM kampı temizlemezse gereğini yaparız’ diye tehdit etti” hatırlatmasında bulundu.

Türkiye kampı 6 defa bombaladı

.

Mexmûr Mülteci kampının dış ilişkiler komitesi üyesi Bewar Ünvar "Türkiye bugüne kadar 6 defa Mexmûr mülteci kampını SİHA ve uçaklarla bombaladı. Bu saldırılarda 11 sivil vatandaş yaşamını yitirdi" dedi. 2019 yılından günümüze Mexmûr mülteci kampının KDP ambargosu altında olduğunu söyleyen Ünvar, "Ambargo nedeniyle 6 gebe anne, çocuğunu düşürmüş. 2 binin üzerinde işsiz var. 2016’dan itibaren BM gerekli yardımları yapmadığı için kampta erzaktan ilaç sıkıntısına birçok sorun mevcut. Üzerine korona salgını da eklenince sorunlar katmerleşti" dedi.

 

Erdoğan yargılanmalı

"BM kendi sözleşmesini ayaklar altına aldı. Hiçbir temel insani hakkımız karşılanmıyor. Irak ise imzaladığı mülteci anlaşmasının gereğini yapmıyor" diyen Ünvar şöyle devam etti: "Biz siyasi mülteciyiz. Temel haklarımızı istiyoruz. Mexmûr’un da içinde olduğu Irak toprakları başta Türkiye olmak üzere yabancı savaş uçaklarının uçuşuna kapatılsın. En son uçak saldırısı çocukların eğitim gördüğü okullara yapıldı. Erdoğan ve yönetimi Uluslararası Ceza Mahkemesi, Avrupa Adalet Divanı, Uluslararası İnsan Hakları Mahkemelerinde yargılanmalı. Bunun yaptırımı olmalı."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.