Sarım Çayı özgür akacak

Toplum/Yaşam Haberleri —

Sarım Çayı

Sarım Çayı

  • Dicle Havzası’nın son özgür kolu olan Sarım Çayı üzerindeki HES projesinin ÇED raporu iptal edildi. Sarım Havzası ve Çevresi Kültürel Mirasın Korunması Derneği Başkanı Emin Turhallı, “Eğer baraj yapılmış olsaydı temiz su kalmayacaktı. Buranın ekosistemi korunmalı. Risklere karşı mücadelemiz devam edecek” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Bingöl’ün Genç ilçesi ve Amed’in Lice ilçesi arasında Sarım Çayı ve Yan Kolları üzerinde yapımı kararlaştırılan Birsu Hidroelektrik Santrali (HES) için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı, geçtiğimiz günlerde mahkeme tarafından iptal edildi. Sarım Çayı’nda ÇED olumlu kararının iptal edilmesi ile beraber derin bir nefes aldıklarını belirten Sarım Havzası ve Çevresi Kültürel Mirasın Korunması Derneği Başkanı Emin Turhallı, “Buranın ekosistemi korunmalı. Risklere karşı mücadelemiz devam edecek” dedi.

 

Sarım Havzası ve Çevresi Kültürel Mirasın Korunması Derneği Başkanı Emin Turhallı

 

Bölgede barajın yapılmadığı ve korunan tek alan olarak bilinen Sarım Çayı’nda 1 Mart 2023 tarihinde Çevre, Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından “Çevreye kalıcı ve etkili zararı olmaz” denilerek ÇED olumlu raporu verildi. Verilen karar sonrası açılan iptal davasında hem bölge halkı hem de avukatlar ciddi bir mücadele yürüttü. ÇED kararının iptal edilmesi sonrası mücadelelerine devam edeceklerini belirten ekolojist avukatlar ve bölge halkı, “Alanın ekosistemi korunmalıdır” dedi.

Sarım Çayı doğal güzelliği ve içinde barındırdığı hayvan çeşitliliği ile Geliyê Goderne’yi andırıyor. Zengin ekolojik yapısı ile bölgedeki yüzlerce köye de içme suyu sağlayan ve tarıma katkı sunan Sarım Çayı bölgenin iklim yapısına da büyük bir fayda sunuyor. Çoğu 90’lı yıllarda boşaltıldıktan sonra geri dönüşlerin yaşandığı köylerden oluşan yaklaşık 70 köy, Sarım Çayı’nın yakınında bulunuyor. Bölgedeki insanlar ise arıcılık, tarım ve hayvancılık ile geçimlerini sağlıyor. Geçtiğimiz sene bahsi geçen HES’i yapmak isteyen şirket ortada henüz idari bir izin veya başvuru olmadan çaya gidip ölçümler almaya başladı. Durumu araştıran köylüler HES projesini öğrendikten sonra konuyu Diyarbakır Barosu’na taşıdı.

 

 

ÇED olumlu raporu iptal edildi!

Avukatların da dahil olması ile beraber bakanlığın verdiği ÇED olumlu kararına bölgede yaşayan üç yurttaş dava açtı. Köylülerin açtığı dava ve avukatların iptal kararı geçtiğimiz günlerde sonuca vardı. Davaya bakan Erzurum 2’nci İdare Mahkemesi bölgede yaşayan yurttaşların ana geçim kaynaklarından arıcılığın HES’den zarar göreceği ve çığ tehlikesine karşı ÇED raporunda gerekli önlemlere yer verilmediği gerekçeleriyle bakanlığın verdiği kararı iptal etti.

Sürecin takipçisi olan Diyarbakır Barosu Çevre ve Kent Komisyonu Genel Sekreteri Avukat Ahmet İnan, bu süreçte bölge halkının çok ciddi mağduriyet yaşadığına dikkat çekti. HES istemeyen köylülerin katılım toplantısına katılımlarının engellendiğini ve farklı hukuksuzluklar ile karşı karşıya kaldıklarını belirten İnan, iptal kararı sonrası gelişebilecek risklere karşı olayın takipçisi olacaklarını aktardı.

 

 

‘Çay bütün canlıların yaşam kaynağı’

İlk olarak bölgedeki ekolojik yapıya dikkat çeken Ahmet İnan şu detaylara yer verdi: “Bölgenin fauna, florası çok zengin ayrıca nesli tehlikede olan birçok koruma altındaki tür, bu coğrafyada yaşıyor. Ve bu coğrafya Dicle Havzası’nın; madenlerle, barajlarla kirletilmemiş ender bölgelerinden biri. Bölge halkı arıcılık ve hayvancılık ile geçimini sağlıyor. Sarım Çayı, bölgede yaşayan tüm canlılar için kırmızı çizgidir. Çünkü HES yapılmasıyla beraber Sarım Çayı’ndaki suyun yalnızca yüzde 10'u akacak, suyun geriye kalan yüzde 90'ı özel şirketin rantı için metalaştırılıp, hapsedilecekti. Böyle bir durumda kuşların, hayvanların, su ekosisteminin, bitkilerin, arıların ve bölge insanının yaşamını devam ettirmesi mümkün değildi.”

 

 

'Sürecin takipçisi olacağız’

Köylülerin kararlı duruşu ile beraber baro ve ekoloji derneğinin duyarlılığı sonucu bu başarının elde edildiğine dikkat çeken İnan, şirketin yen bir ÇED dosyası ile bölge halkının karşısına tekrardan çıkma ihtimalinin bulunduğunu söyledi. Sarım havzasının kalıcı olarak bu riskten kurtulabilmesi için hukuki girişimlerini devam ettireceklerini belirten İnan, “Kurdistan'ın nehirlerine, toprağına, ormanına, canlılarına inanılmaz bir saldırı var. Biz Diyarbakır Barosu'nun Çevre ve Kent Komisyon'u olarak, Diyarbakır özelinde doğa talanlarına karşı birçok hukuki girişimde bulunduk. Bundan sonrası için daha da etkili bir savunma ağı oluşturmak zorundayız” dedi.

 

 

‘Burası korunmalı’

Sarım Havzası ve Çevresi Kültürel Mirası Koruma Derneği Başkanı Emin Turhallı ise alınan kararın devamı için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Vadide bir HES projesi riskinin bölgede 70 köye ve on binlerce insana etki edeceğini belirten Emin Turhallı, çaya yakın yerlerde daha önce yapılan maden ocaklarının da kendilerine ve içme sularına çok ciddi zararlar verdiğini aktardı. Bahsedilen köylerin çoğunun 90’lı yıllarda yıkılıp yeniden inşa edilen köyler olduğunu hatırlatan Turhallı, yeniden bir boşaltma riskine karşı ayakta olduklarını söyledi. Bu projelere karşı yıllardır mücadele içerisinde olduklarına işaret eden Turhallı, “Buranın doğası ve ekolojik yapısı çok değerli. Her tarafta baraj var zaten. Burada yapılacak barajla temiz hiçbir su kalmayacak. Biz bunu istemiyoruz. Buranın insansızlaştırılması amaçlanıyor ama buradan gitmek istemiyoruz. Burası bizim toprağımız ve evimiz. Buradaki balıklar, buradaki bitkiler hiçbir yerde yok. Bu kararın arkasında durulmalı ve buranın doğası korunmalı. Bizim tek talebimiz budur” şeklinde konuştu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.