Sesi çığa dönüştü

Kadın Haberleri —

Hediye Kalkan

Hediye Kalkan

  • Kadınlar, kısılmak istenen seslerini çığa dönüştürdü. Bugün ordulaşan kadın direnişi tohumlarının dengbêjlikle başladığını söyleyen Halide Kalkan, dengbêjliği “Sisteme ve topluma karşı bir başkaldırıdır. Kadın mücadelesinin temellerindendir” sözleriyle tanımlıyor.

Evde, mahallede, yaşamın tüm alanlarında şiddete maruz bırakılan kadınlar, tarih boyunca çeşitli mücadele yollarına başvurdu. Bu yollardan bir tanesi de dengbêjlik. Kadınlar, dengbêjlik geleneğiyle yüzyıllardır seslerini dünyaya duyurmaya çalışıyor. Hediye Kalkan da sesiyle direnişini, acılarını, özlemlerini ve hayallerini duyurmaya çalışan dengbêjlerden.

MA’dan Ömer Akın, “Sanatla nefes alıyorum” diyen Hediye Kalkan’la dengbêjlik hikayesini konuştu. 

Tarih boyunca kadınların acılarını, zorluklarını ve direnişlerini kilamlarla anlattığına işaret eden Kalkan, “Hem benim hem de annemin içinde birikenleri dengbêjlik sayesinde dile getiriyorum” dedi.

“Yüzyıllar önce de kadının emeği ve sesi vardı, fakat erkek bunları kadından aldı ve emeğine kondu. Kadınlar ise erkek, aşiret ve devletten gördüğü baskı ve zulmü sözlü edebiyat olan dengbêjlikle dile getirdi. Örneğin ‘Mihemedo’ şarkısında olduğu gibi. Bu kilam o dönemde yaşananları anlatıyor. Parçada askerlerin ve aşiretin Mihemedo’ya yaptıkları zulüm anlatılıyor. Tarihe bakıldığı zaman buna benzer çok sayıda olay, kadınların seslendirmesiyle bugünlere taşındı.”

Kalkan, Fatma İsa ve Meryem Xan’ın yaşadıklarını kilamlarıyla bugüne kadar taşıdığını, sessiz çığlıklarını, çığa dönüştürdüklerini ifade etti.

Sesi de kısılmak istendi

Ataerkil toplumlardan sadece kadının bedeni değil sesinin de kısılmak istendiğine dikkat çeken Kalkan, dengbêj kadınların bunu yerle bir ettiğini ekledi.

“Kısılmak istenen kadının sesini dünyanın dört bir yanına ulaştırdılar. Denbêjlik kadınların ilk isyanlarındandır. Sisteme ve topluma karşı bir başkaldırıdır. Kadın mücadelesinin temellerindendir. Dengbêjlikle başlayan kadın mücadelesi bugün ordulaşmaya kadar gitti. Sisteme, devlete ve erkek egemen zihniyete karşı mücadele eden kadınlar ordulaştı. Kendilerini, kimliklerini ve kazanımlarını savunuyorlar. Bugünkü direnişin tohumları dengbêjlikle başladı diyebiliriz.” 

 

 

‘Kadın gibi gidip geleceğim’

Kalkan, erkek egemen sistemin günümüzde kadınları sanat alanının dışına itmeye çalıştığını belirterek, bunun nedenlerini ise, “Kadına yönelik şiddet sanatta da devam ediyor. Çünkü kadının gücünden korkuyorlar. Kendi ailemizde bile zorluklarla karşılaşıyoruz. Bir kadının güçlü olması, kendini var etmesi erkekleri rahatsız ediyor. Kendi sanatımı icra ederken uzunca bir süre bunun zorluğunu yaşadım. Bir programa gittiğim zaman, ‘erkek gibi git erkek gibi gel’ gibi söylemlerle karşı karşıya kalıyordum. Ben de buna, ‘kadın gibi gideceğim ve kadın gibi geleceğim’ diyerek tepki gösteriyordum. Sahnede hala baskılarla karşılaşıyoruz. Bir programa çıktığımızda erkek yine sesini daha gür çıkartarak kadının sesini bastırmaya çalışıyor ya da kadınlara özgü bir program yapıldığında bile bir erkek bir şekilde sesini programa koymaya çalışıyor. Aslında bunların tümü psikolojik şiddet türüdür” sözleriyle açıkladı. 

Kürtçe direniyor

Sanatını Kürtçe icra etmenin ayrı bir öneme sahip olduğunu kaydeden Kalkan, şöyle devam etti: “En başında dilimiz yasaklanıyor. Kürtçe seslendirilen birçok eser yasaklanıyor. Programlar yasaklanıyor. Bunu icra edenler gözaltına alınıyor. Yanı sıra bir kadın olarak bu alanda yer almak ayrı bir direniştir.” ŞIRNEX 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.