Tahir Elçi cinayeti kapatılıyor

Tahir Elçi anma

Tahir Elçi anma

  • Tahir Elçi'nin katledilmesiyle ilgili davada Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne mütalaasını sunan savcılık, "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçundan tutuksuz yargılanan polislerin beraatını istedi.
  • Olay yeri incelemesi 5 ay sonra yapılan, mermi çekirdeği bulunmayan, polislerin şüpheli değil tanık sıfatıyla dinlendiği, cinayet anını gösteren 12 saniyelik Emniyet kamera görüntüsü kaybedildiği dava böylece kapatılmak isteniyor.
  • Savcılık mütalaasının, ilk günden itibaren suikastı aydınlatma yönünde yargısal ve siyasal bir iradenin olmadığı yönündeki görüşü doğruladığını vurgulayan Amed Barosu, hukuk mücadelesini sürdürmeye devam edeceğini belirtti.

Savcılık, Tahir Elçi’nin ölümüne sebep olan kurşunun, hangi silahtan çıktığının belirlenmesinin, “tıbben ve fiziken mümkün olmadığı” şeklinde mütalaa verdi; yargılanan polislerin beraatını istedi.

Amed’in Sûr ilçesinde bulunan tarihi Dört Ayaklı Minare önünde 28 Kasım 2015'te katledilen Amed Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin davasında, savcı celse arası hazırladığı mütalaasını mahkemeye sundu. Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan mütalaada, "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçundan tutuksuz yargılanan polisler Sinan Tabur, Mesut Sevgi ve Fuat Tan’ın beraatları istendi.

Elçi’yi öldüren kurşunun sanık polislerin silahından çıktığına dair her türlü şüpheden uzak delil elde edilmediği belirtilerek, sanıkların ayrı ayrı beraatının istendiği mütalaada şu ifadeler kullanıldı: “Sanıkların aşamalarda alınan savunmalarında, özünde, üzerlerine atılı suçlamayı reddeden olay anlatımlarında bulundukları görülmüş olup, olay yeri civarındaki PTT Balıkçılarbaşı Şubesi ve Mardin Kebap Evi'ne ait kameralar ile İstihbarat ve Foto Film Şube Müdürlüğü ekiplerine ait kameralar ve KGYS, haber ajansları ile açık kaynaklardan temin edilen görüntülerde maktul Baro Başkanı Tahir Elçi’nin vurulma anını gösteren herhangi bir görüntü kaydına ulaşılamadığı, yine mezkur savunmaların suç atımından kurtulmaya matuf olduğu yönünde, tanık olarak beyanlarına başvurulan kamu görevlisi avukat, esnaf ve basın görevlilerinden hiç kimsenin bu âna ilişkin olarak görgüye dayalı bilgi sahibi olmadığı gibi bu hususta bir beyanlarının bulunmadığı, bu itibarla dosya kapsamındaki söz konusu uzman bilirkişi raporları, Adli Tıp Kurumu raporları, TUBİTAK raporu, olay yeri inceleme ve otopsi raporu ile yukarıda değinilen dosya münderecatındaki diğer sair delillerle birlikte değerlendirildiğinde, olay yerinde görevli polis memuru sanıklar Sinan Tabur, Mesut Sevgi ve Fuat Tan ile adı geçen teröristler arasında gerçekleşen silahlı çatışma ânında nereden geldiği yapılan tüm araştırmalara rağmen tespit edilemeyen kurşun ile maktulün hayatını kaybettiği kanaatine varıldığı, sonuç olarak sanıklar Sinan Tabur, Mesut Sevgi ve Fuat Tan’ın maktule yönelik olarak atılı bilinçli taksirle ölüme neden olma suçunu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi karşısında, amacı maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olan ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden birisi olan ‘şüpheden sanık yararlanır (in dubio pro reo)’ ilkesi ve AİHS'nin 6/2 maddesi ile garanti altına alınan masumiyet karinesi uyarınca, müsnet suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle, sanıklar Sinan Tabur, Mesut Sevgi ve Fuat Tan’ın CMK'nın 223/2(e) maddesi gereğince ayrı ayrı beraatına karar verilmesi, Kamu adına talep ve mütalaa olunur.”

Bir sonraki duruşma 12 Haziran’da görülecek.

Suikast cezasız kalamaz

Amed Barosu, Tahir Elçi’nin katledilmesine dair görülen davada savcılık tarafından verilen mütalaaya dair yazılı açıklama yaptı. Elçi’nin katledilmesine ilişkin ilk andan itibaren isteksiz ve etkisiz başlatılan bir soruşturma olduğu kaydedilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Her ne kadar Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava ve yargılamaya konu edilmiş ise de soruşturma aşamasındaki suikastın aydınlatılması konusundaki isteksiz tutum kovuşturma sürecinde de devam etmiştir. Mahkemenin suikastın aydınlatılması yönündeki delillerin toplanmasına ilişkin taleplerimizi reddetmesi, bugün itibariyle tarafımıza tebliğ edilen savcılık mütalaası; ilk günden itibaren suikastı aydınlatma yönünde yargısal ve siyasal bir iradenin olmadığı yönündeki bütün iddia ve görüşlerimizi doğrulamıştır. Amed Barosu, Elçi ailesi ve Tahir Elçi’nin tüm hukukçu dostları, failsiz bırakılmak istenen yargılama sürecine karşı etkin bir hukuk mücadelesini sürdürmeye devam edecektir.  Bu vesile ile 12 Haziran 2024 Çarşamba günü saat 10.00’da Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek karar duruşmasına tüm hukukçu dostları ve insan hakları savunucularını Diyarbakır Adliyesi’ne davet ediyoruz.”

 

 

Katili korumuya çalışıyor

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Tahir Elçi cinayeti davasında savcının beraat talepli mütalaasına tepki göstererek, "Yargı katili tanıyor ve korumaya çalışıyor" dedi. Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te düzenlediğ ibasın toplantısında, Elçi cinayeti için ‘kimin vurduğunu tespit edemiyoruz’ diyen bir yargıyla karşı karşıya olduklarını belirtti. Koçyiğit, şunları söyledi: "Savcılık bu davada polislerin avukatlığını yaptı. Dosyada olay yeri incelemesi 5 ay sonra yapılıyorsa tabii ki bu deliller açığa çıkamazdı, keşif yapılmazsa tabii ki mermi çekirdeği bulamazdı. Polisleri şüpheli değil, tanık sıfatıyla dinlerseniz tabii ki hakikat açığa çıkamazdı. En önemlisi cinayet anını gösteren 12 saniyelik Emniyet kamera görüntüsünün kaybedilmesi de cinayetin üstünü örtmeye yönelik önemli bir delil karartmaydı. Peki katilin kim olduğunu bildikleri için onu korumaya çalıştıklarını düşünsek abartılı mı olur? Hayır. Tam da bunu yapıyor yargı. Katili biliyor, tanıyor ve korumaya çalışıyor. Katili, avukatlar biliyorlar, istihbarat şube tanıyor, iktidar biliyor, dönemin başbakanı olan ve ‘Biz iktidardan düşersek beyaz toroslar dönemi başlayacak’ diyen Davutoğlu çok iyi biliyor. Bu karanlığın üzerini bütün bu bilenler birlikte kapatmaya çalışıyor. Bz de katili biliyoruz ve tanıyoruz. Bu dosyanın böyle kapanmaması, Tahir Elçi'nin katillerinin adalet önünde gereken hesabı vermesi için sonuna kadar mücadele edeceğiz. Tahir Elçi dosyasındaki bu aşamanın bir kez daha kamu vicdanını, toplumsal adalet duygusunu zedelediğini ifade etmek istiyorum. Dosyanın üzerinin kapatılarak değil, gerçek suçlular adalet önüne çıkarılarak Türkiye'de yeni bir döneme kapı aralanabilir." AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.