Terörize edeceğine destekle

Yurt Dışı Haberleri —

Almanya’da Kürtlerin kriminalizasyona son konferansı - Frankfurt

Almanya’da Kürtlerin kriminalizasyona son konferansı - Frankfurt

  • Almanya’da Kürtlerin kriminalizasyonu politikalarının hukuksal dayanağı da olan 129b davalarının Kürt toplumunu ötekileştiren etkisinin irdelendiği ve çözüm yollarının tartışıldığı konferans serisinin 4.sü Pazar günü Frankfurt’ta gerçekleştirildi. 
  • Alman hükümetine Kürtlere karşı tutumunu düzeltme çağrısı yapan Sol Parti Milletvekili Gökay Akbulut, “Kadın özgürlükçü, demokratik, ekolojik paradigması olan Kürt hareketi terörize edilmek yerine desteklenmeli” dedi.

Azadî Hukuk Bürosu ve MAF-DAD Münih, Hannover ve Köln’de gerçekleştirilen “Almanya’da Kürtlerin kriminalizasyona son” başlıklı konferansların 4.sünü Frankfurt’ta düzenledi. Frankfurt’ta Pazar günü Saalbau Titus Forum’da düzenlenen konferansta Hessen, Rheinland-Pfalz ve Saarland eyaletlerindeki kriminalizasyon politikası ele alınarak, çözüm önerileri tartışıldı.
Almanya’nın 129b çerçevesinde Kürt aktivistlere karşı sistematik olarak açtığı davalar, Kürt toplumunu sosyal ve psikolojik olarak baskılarken yaşanan travmanın boyutlarını irdeleyen konferanslardan 4.sü siyasetçiler, insan haklaları örgütleri ve yasanın mağdur ettiği Kürtlerin katılımı ile gerçekleşti. 

PKK savaşın tarafı
İlk oturumda konuşan Avukat Stephan Kuhn, Almanya’nın ceza hukukunu nasıl Kürtlere karşı kullandığını anlattı. Kuhn, “Kürt siyasetçilerinin yargılanmasında 2011’den itibaren PKK’nin 129b yasasına göre terörizm suçlaması ile yargılanmasının gerekçesi Kurdistan’da gerillanın işgalci Türkiye devletine karşı yaptığı eylemlerdir. Bu durumun Almanya’nın iç hukuku ile bir alakası yok. Almanya ceza hukukunu kendi çıkarlarına göre kullanıyor. PKK’nin uluslararası hukuka göre değerlendirilmesi gerekiyor. PKK savaşın bir tarafıdır” diyerek, Belçika’da verilen kararı hatırlattı.

Kürt hareketi desteklenmeli
İltica avukatı Markus Künzel, Alman devletinin iltica hukukunu baskı mekanizması olarak kullandığını anlatarak, “Dayanışma ağları geliştirilerek bu sorunun önüne geçilmeli” diyerek iltica hukukunda dahi Kürtlere uygulanan çifte standarda dikkat çekti.
Federal Parlamento Sol Parti Milletvekili Gökay Akbulut ise, Kürt hareketinin fikirlerini savunduğu için kendisinin de baskıya maruz kaldığını belirterek, “Alman hükümeti bir an önce bu siyasetinden vazgeçmeli. Parlamentoda bu konuda sık sık soru önergesi veriyoruz. Alman hükümetinin verileri Türkiye’nin eline geçiyor. Kadın özgürlükçü, demokratik, ekolojik paradigması olan Kürt hareketi terörize edilmek yerine desteklenmeli” dedi.

Asıl ‘terörist’ kim
İkinci oturumda ise kriminalizsayon siyasetinin mağdurları yaşadıkları ötekileştirme ve baskıları örnekleri ile açıkladı. 129b davasından yargılanarak ve 2 yıl 6 ay cezaevinde kalan Mazhar Turan, cezaevinde yaşadığı izolasyon siyaseti yetmezmiş gibi hala baskı altında olduğunu vurgulayarak, “Haftanın 4 günü imza verme zorunluluğum var. Bu yüzden yaşadığım yeri terk edemiyorum ve toplumdan izole ediliyorum. Doktora gidebilmek için bile polisten izin belgesi almak zorundayım. Alman devletine soruyorum asıl ‘terörist’ kim?” diyerek bu uygulamaların hayatını nasıl zorlaştırdığını anlattı.

Keyfi 129b uygulamaları
DKTM Eşbaskanlığı yaptığı için oturumu iptal edilen Elif Kalkan ise, “Şu an 3 ayda bir duldung (geçici oturum) veriliyor. Alman hükümeti şunu iyi bilmeli Kürt halkı bu baskılarla yılmaz” diyerek, kendisinin de mücadeleden vazgeçmeyeceğini belirtti.
Darmstadt Yabancılar Meclisinde yer alan Fırat Turgut da, Alman devletinin ve polisinin eylemlerde uyguladığı  muamelelerin rastgele olduğunu söyleyerek, “Eyaletten eyalete ve polise göre bu durum değişiklilik gösteriyor. Kurdistanlılar  olarak her türlü baskılara karşı yaratıcı yollarla mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.

Sivil toplum harekete geçmeli
“Politik savunma ve dayanışma” başlıklı son oturumda ise  ise 80’li yıllarında sonundan beri kriminalizasyona karşı çalışmaları olan Alman sivil toplum kuruluşu Aktion Dritte Welt Saar temsilcisi Roland Röder, “Almanya’nın Kürtlere uyguladığı karşıt siyasetin asıl sebebi kendi çıkarları. Bu anti-demokratik uygulamalara karşı sivil toplum harekete geçmeli” diye konuştu. Röder, “Tarih bizim haklı olduğumuzu yazacak!” dedi.
Konferansın son oturumlarında somut çözüm önerileri tartışıldı. Alman hükümetinin Kürtleri kriminalize etmekten vazgeçip, Kürt sorunu ve kalıcı barış sağlanmasında katkı sunması gerektiği belirtildi. FRANKFURT

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.