Türk mahkemesi: Kürtçe konuşturmam!

Manavgat Adliyesi

Manavgat Adliyesi

  • Antalya Manavgat S Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde  pencerelere takılan tellere zarar verdikleri iddiasıyla yargılanan 4 tutsağın Kürtçe savunma talepleri hakim tarafından, “Kürtçe konuşturmam, Türkçe konuşacaksınız” denilerek engellendi. 

Antalya Manavgat S Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde pencerelere takılan gergi tellerine zarar verdikleri iddiasıyla Manavgat 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nce “Kamu malına zarar vermek” iddiasıyla yargılanan Ümit Tamur, Cesim Yıldırım, İbrahim Ertaş ve Özkan Bayhan haklarında açılan davanın dördüncü duruşması önceki gün görüldü.

“Kürtçe konuşturmam”

Tamur, Yıldırım, Ertaş ve Özkan ile avukatları Özgürlük İçin Hukuk Derneği (ÖHD) üyesi Şuheda Ronahi Çiftçi duruşmada hazır bulundu. Tutsaklar, anayasal güvence altında bulunan savunma hakları kapsamında Kürtçe savunma yapmak istediklerini belirterek, tercüman talebinde bulundu. Talebe karşılık hakim, “Benimle dalga mı geçiyorsunuz, burası Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleri, benim mahkememde Türkçe konuşacaksınız, Kürtçe konuşturmam, siz kim olduğunuzu sanıyorsunuz?” diyerek hem Kürtçe savunma talebini reddetti hem de Kürtçeyi inkar etti.

Kürt kimliğine, Kürt diline saldırı 

Kürtçe savunma Talebinin reddi üzerine söz alan avukat Şuheda Ronahi Çiftçi, hakimin tutumunun yalnızca hukuka değil, insan onuruna ve eşit yurttaşlık ilkesine de aykırı olduğunu belirtti. Şuheda Ronahi Çiftçi, tutsakların daha önce başka mahkemelerde tercüman eşliğinde savunma yaptıklarını hatırlatmaları üzerine, mahkeme başkanının alaycı bir üslupla “Sen tecrübelisin herhalde” şeklinde karşılık verdiğini kaydetti. 

Şuheda Ronahi Çiftçi, bu yaklaşımın mahkeme ciddiyetiyle bağdaşmadığını ve yargının tarafsızlığına gölge düşürdüğünü vurguladı. Kürtçe savunmanın evrensel hukuk ve iç hukukta tanınmış bir hak olduğunu belirten Çifçi, “Mahkeme hakimi ısrarla hak ihlaline devam etmiş, beyanlar zapta geçirilmemiş, duruşma ortamı gerilmiş ve yargılamayı sağlıklı biçimde yürütme iradesi gösterilmemiştir” dedi. Bunun üzerine Şuheda Rohani Çiftçi, reddi hakim talebinde bulunduklarını belirterek, yaşananların münferit bir üslup sorunu değil, Kürt kimliğinin, Kürt dilinin ve savunma hakkının sistematik biçimde yok sayılmasının bir yansıması olduğunu ifade etti.

“Sabotajdır”

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre Şuheda Rohani Çiftçi devamla şunları söyledi: “Bu yalnızca yargısal bir ihlal değil; toplumsal barışa, eşitliğe ve birlikte yaşama iradesine açık bir sabotajdır. Yargının görevi süreci baltalamak değil, hakları güvence altına almak ve adaleti tesis etmektir.”

Şuheda Rohani  Çiftçi, sorumlular hakkında hukuki ve idari tüm başvuruları yapacaklarını belirterek, “Kürtçe savunma engellenemez. Savunma susturulamaz. Adalet, inkâr ve tahakküm diliyle tesis edilemez” ifadelerini kullandı.

Öte yandan hakimin bu tavrı yüzünden tutsakların savunma yapmadığı belirtildi. 

Hakim ise avukatın reddi hakim talebini de reddederek, bir sonraki duruşmayı 2 Nisan 2026 tarihine erteledi. ANTALYA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.