Türk üslerini KDP koruyor

KDP güçleri Türk üslerini koruyor

KDP güçleri Türk üslerini koruyor

  • Gazeteci Yekta Eren, KDP'nin Türk üslerinin hemen hemen hepsinin güvenliğini sağladığını söyledi. 

MA'dan Ahmet Kanbal'a konuşan gazeteci Yekta Eren, Türkiye’nin bölgede yaklaşık 80 civarında üssü olduğunu ve bu üslerin bir kısmının istihbarat, bir kısmının saldırı, bir kısmının da Suriye ve Irak’taki çetelerin eğitiminde kullanıldığını belirtti. Eren, Türkiye’nin ilk defa güneyden PKK’nin olduğu alanlara saldırı başlattığına; saldırıların büyük oranda Federe Kürdistan'dan organize edilerek gerçekleştirildiğine dikkat çekerek, “Bu üslerin hemen hemen hepsi KDP kontrolünde. Birçoğunun güvenliğini KDP sağlıyor. Buna rağmen birçok eylem gerçekleşti. AKP-MHP için varlık yokluk meselesi. O nedenle çok yoğun bir saldırı ve bu NATO’nun desteğiyle gerçekleştiriliyor. NATO’nun desteği, talebi ve onanıyla da KDP destek veriyor. O nedenle Zap’ta sürdürülen savaş, klasik bir savaştan çok daha öte” dedi. 

Tarihi dönemeç olacak

Türkiye’nin Lozan’da kaybettiklerini elde etmek için çabaladığını vurgulayan Eren, şunları söyledi: “Kürt Özgürlük Hareketi'ni en büyük engel olarak görüyorlar. Her şeylerini bu savaşa yatırmışlar. Binlere varan asker kayıplarını göze almışlar. Bunun için 24 saat aralıksız saldırı var. Buna karşı da bir direniş var. Dolayısıyla Zap’taki savaş tarihsel bir süreci içinde barındırıyor. Hem Türkiye açısından hem de Kürtler açısından önemli sonuçları olacak.”
 
KDP'nin ortaklığı stratejiktir
 
KDP ile Türkiye’nin ortaklığının taktiksel değil, stratejik olduğunu savunan Eren, "Nasıl ki Türk devleti, Kürtlerin yokluğu üzerinden kendini var ediyorsa KDP de kendisinin varlığını Kürt hareketlerinin yokluğunda görüyor. Bu nedenle Kürt hareketlerini yok etmek için her türlü kirli siyaseti yürütüyor” dedi.
 
Gaz rezervlerinin taşınması
 
Mesrur Barzani’nin Birleşik Arap Emirlikleri'ne yaptığı ziyaretlerin ana temasının Federe Kürdistan'daki gaz rezervleriyle ilgili olduğunu kaydeden Eren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gaz rezervlerinin Avrupa’ya ulaştırılmasının iki yolu var. Biri Şengal, biri Türkiye. Şengal üzerinden Akdeniz’e ulaştırma planları var ama üzerinde yoğunlaştıkları proje Türkiye üzerinden. Bunun önündeki en büyük engeli PKK olarak görüyorlar. Bu nedenle de PKK’nin tasfiyesini önlerine hedef olarak koymuşlar. Güney Kürdistan’ın kaynaklarını peşkeş çekme durumu var. Bunu da Erdoğan ve Barzani Ailesi üzerinden sağlamaya çalışıyorlar. Bu saldırıların sadece PKK’yi tasfiye olarak ele alırsak eksik kalır. Birbirini bağlayan durumlar bunlar.” 

Kürtler ilk defa örgütlü

Kürtlerin ilk defa yeni bir aşamaya örgütlü bir şekilde girdiğini söyleyen Eren, şunları ekledi: "Kürtler Ortadoğu’da şu an en örgütlü, en dinamik, en direngen halk pozisyonunda. Rojava’da, Kuzey Kürdistan’da, Güney’de Kürtler ayakta. Rojava’da yeni bir yaşamı açığa çıkarıyor. Kürtler toplumsal birlikteliğini sağlarsa, 21. yüzyılın anahtarı Kürtlerin elinde.” 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.