Yarın yine unutulacaklar

Kadın Haberleri —

Çadır kent

Çadır kent

  • Deprem bölgesindeki kadınlar şiddet ve yoksulluk sarmalında yaşamak zorunda bırakıldı. DAKAH-DER üyesi avukat Şirvan Yakut, “Kadınlar çadır içi yaşamla mücadele etmek gibi belli başlı zorluklarla karşı karşıya kaldı. Hem depremde yaşanan o travmatik boyut hem de ekstra artan ev içi emek, iş, onları daha fazla zorladı” dedi.
  • Rosa Kadın Derneği’nden avukat Berfin Polat ise devletin deprem sonrası kadınları şiddetten uzaklaştıracak herhangi bir acil eylem planını uygulamadığını belirtti ve ekledi: “Kadınların çoğu hijyen, üreme sağlığına ilişkin ürüne maalesef ki ulaşamadı. Hala insanların temiz su sorunlarının çözülmediğini, en temel ihtiyaçlarının karşılanmadığını biliyoruz.”

Mereş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin üzerinden bir yıl geçti. Depremde büyük bir yıkımın yaşandığı Hatay’da yaralar sarılmadı, sorunlar olduğu gibi duruyor. Kadınlar bu yıkımın tam da ortasında. Çadırda yaşam, iş alanlarının daralması, çocuk, yaşlı ve hasta bakım yükünün artması, kadına yönelik şiddet ve yoksulluğun artmasına neden oluyor.

Yani depremle ev içi şiddetin yerini artık çadır ve konteyner içi şiddet aldı. Kendilerini koruyacak mekanizma bulamayan kadınlar, şiddet gördükleri mekanlara hapsedilmiş durumda. Depremzede kadınlardan İlknur Kazan, bu süreçte Mor Dayanışma Derneği ile tanıştı. Önceleri sadece açılan çadırlarda çalışan iken, şimdi de gönüllü olarak kadınların yaralarını sarmaya çalışıyor.

Güvencesiz evden konteynere

Mor Dayanışma Derneği’ni ise prefabrik bir inşaatla yıkımın yoğun yaşandığı bir mahallede açtılar. Amaçları ise enkazlar arasında kadınlar için yeniden bir yaşam inşa etmek.

Aradan geçen bir yılda kadınların ihtiyaçlarının hala karşılanmadığını söyleyen Kazan, “Depremden önce kadınlar için güvensiz olan sokaklar, depremden sonra enkazların olduğu, ışıklandırmanın olmadığı şartlarda daha da güvensiz oldu” diyor.

 

İlknur Kazan

 

Her şey kadınların aleyhine işliyor

MA’ya konuşan Kazan, depremle birlikte kadınların şiddet gördüğü çadır ve konteynerlere hapsedildiklerini söylüyor: “Son zamanlarda bize en çok sorulan ‘Boşanma aşamasındayım, hukuki destek verebilecek birileri var mıdır?’ gibi sorular. İstihdam sorunuyla gelen çok kadın var.”

Kadınların çoğunun ekonomik koşullar ve barınma sorunundan dolayı boşanamayıp, şiddet gördüğü erkekle yaşamak zorunda kaldığını belirten Kazan, ayrıca kadınların temel ihtiyaçlarının karşılanmadığını anlatıyor.

“Erkek bakış açısıyla yapılan her şey kadınların aleyhine işliyor. Kadınlar bundan hijyen, barınma, güvenlik, sağlık, psikososyal şekilde çok kötü etkileniyor. Çocukların, yaşlıların bakımı, evde hasta olması çalışmak isteyen kadınların bu nedenle çalışamamasına ve yoksulluğun artmasına neden oldu.”

İlk gün sahadaydılar

Depremin yıktığı kentlerden Amed ve Semsûr’da da kadınlar birçok sorunla baş başa bırakıldı. 6 Şubat sabahı sahada olan Dayanışmanın Kadın Hali Derneği (DAKAH-DER) ve Rosa Kadın Derneği, kadınların sağlık, barınma, gıda ve güvenlik sorunları yaşadığını belirtiyor.

Rosa Kadın Derneği’nden avukat Berfin Polat, ilk andan itibaren bileşeni oldukları Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu ile birlikte çok hızlı hareket edip hem Amed hem de Semsûr’da çalışma yürüttüklerini söylüyor.