10 yıldır 'ihlal' kararını yok sayıyor
- AİHM'in Abdullah Öcalan'a dair verdiği "ihlal" kararını 10 yıldır yok sayan Türkiye, "eylem planı" sunmak dışında herhangi bir adım atmadı.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, Uluslararası Komplo sonucu 15 Şubat 1999'da Türkiye’ye teslim edildi. Hakkında 29 Haziran 1999’da idam cezası verildi. İdam cezası, kaldırıldı. 7 Mayıs 2004 tarihli değişiklikle Anayasa'dan ölüm cezaları ile ilgili maddeler çıkarıldı. 14 Temmuz 2004 tarihli 5218 sayılı kanun ile Türk Ceza Kanunu'ndan ölüm cezaları ile ilgili maddeler çıkarıldı. Böylece ölüm cezası Türkiye'nin iç hukukundan tamamen kaldırılmış oldu.
AB süreci ve AİHM başvurusu
İdam cezasının kaldırılmasında hem 2001'de başlayan Avrupa Birliği (AB) üyeliği süreci hem de Abdullah Öcalan’ın avukatlarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yaptığı başvurular etkili oldu.
Yeniden yargılamaya ret
AİHM Büyük Dairesi, 12 Mayıs 2005'te "Türkiye/Öcalan" adıyla açıkladığı nihai kararında, Abdullah Öcalan’ın davasının adil olmadığına hükmetti ve davanın yeniden görülmesini talep etti. Türkiye, Abdullah Öcalan’ı yeniden yargılamayı reddetti.
Ömür boyu hapse AİHM şerhi
Türkiye'de 2002'ye kadar bir tutsağın şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ömür boyu hapiste tutulması söz konusu değildi. Abdullah Öcalan’a verilen bu ceza sonrası "ömür boyu hapiste tutma", Türkiye’nin infaz uygulamasında yer aldı. Sonraki süreçlerde söz konusu uygulamayı da kapsayan bazı maddeler Terörle Mücadele Kanunu'nda (TMK) yerini aldı. Asrın Hukuk Bürosu, bu cezaya karşı AİHM’e başvurdu. AİHM, 2014'te “Öcalan 2” adıyla verdiği kararda, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) işkence ve kötü muameleyi yasaklan 3. maddesine aykırı olduğu yönünde hüküm kurdu; şartlı tahliyeyi yasaklamanın "umut hakkı"nın ihlali olduğunu belirtti.
Komite 2015'te gündeme aldı
AİHM kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetlemekle sorumlu olan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, ilk kez 2015'te söz konusu "ihlal" kararını gündemine aldı. Türkiye, 24 Temmuz 2015’te bir “Eylem Planı” sundu. AİHM kararının bütün mahkemelere yollandığı ve icra edildiği iddia edildi. Fiili olarak ise AİHM kararı yerine getirilmedi.
Avukatlar Komite'ye başvurdu
Abdullah Öcalan’ın avukatları, "umut hakkı" ile ilgili Bakanlar Komitesi’ne ilk kez 6 Haziran 2016'da başvurdu. Daha sonra sırasıyla 12 Ekim 2017, 2 Şubat 2018, 28 Ocak 2019, 9 Ağustos 2022 ve 26 Ocak 2023 tarihlerinde başvurular sürdü. 6 başvurunun tümünde, Abdullah Öcalan'ın "umut hakkı"nın sağlanması ve Türkiye’nin gerekli adımları atması talep edildi.
Sivil örgütler de devreye girdi
Sivil toplum örgütleri de 26 Temmuz 2021'de ilk kez "umut hakkı"na dair komiteye başvuruda bulundu; "ihlal" kararını acil olarak gündemine alması talep edildi. Türkiye, 7 Eylül 2021'de Bakanlar Komitesi’ne yanıt verdi; 2009’dan beri İmralı’da ihlal olmadığını ileri sürdü.
Öcalan'ın hariç tutulduğunun itirafı
Türiye, “Umut hakkının güvenceye alınması” ve “ağırlaştırılmış müebbet cezasının infazı rejimi hakkında yasal değişiklik” yapılmasına ilişkin tespit ve önerileri görmezden geldi. Abdullah Öcalan’ın "umut hakkı"ndan “muaf” tutulduğunu kabul etti. Türkiye, Aralık 2022 ve Temmuz 2024 tarihlerinde sunduğu eylem planlarında da önceki iddialarını savundu.
Türkiye'ye süre verildi
Başvurucu sivil toplum örgütleri, bu yanıta karşı 12 Ekim 2021'de yeni bir bildirimde bulunarak, iddiaların yanıltıcı olduğunu ve tecridin sürdüğünü vurguladı. Komite, başvurusu üzerine, 6 yıl aradan sonra 30 Kasım-2 Aralık 2021 tarihleri arasında "umut hakkı"nı gündemine aldı. Komite, Türkiye’yi gerekli tedbirleri daha fazla gecikmeden kabul etmeye çağırdı. Türkiye’deki yetkililerden, genel tedbirlerin uygulanmasında kaydedilen ilerlemeye dair en geç 2022'nin Eylül ayı sonuna kadar bilgi sunması talep edildi.
Üç yıl sonra yeniden görüşme
Komite, üç yıl geçtikten sonra 17-19 Eylül 2024 tarihlerinde yapacağı toplantıda "umut hakkı"nı gündemine alacağını açıkladı. Bunun başvurucu sivil toplum örgütleri, 31 Temmuz’da yeni bir bildirimde bulundu. Bildirimde, "Gerekli mevzuat değişikliklerinin yapılması" için çağrıda bulunulması talep edildi.
* * *
Demokrasinin anahtarı İmralı'da
ÖHD Eşbaşkanı Serhat Çakmak, mevcut sorunların demokrasiyle çözüleceğini, demokrasinin de anahtarının İmralı’da olduğunu; Abdullah Öcalan ile görüşmeden demokrasinin sağlanamayacağını söyledi.
Çakmak, hukuki olarak bir kişiye ömür boyu ceza verilemeyeceğini belirterek, "AİHM'in daha önce Bask Yurdu ve Özgürlük (ETA), İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu (IRA) örgütlerinin militanlarına yönelik verdiği kararlar var. AİHM, bir insanın bir gün özgürlüğüne kavuşabileceğine dair bir umudunun olabilmesi gerektiği değerlendirmesinde bulunuyor. Bu çerçevede yapılan başvurularda Sayın Abdullah Öcalan için de 2014'te bir karar verildi. Türkiye’nin iç hukukta bir değişiklik yapması gerektiği ifade edildi. Biz de ‘umut hakkı’nın uygulanmadığına yönelik bir bildirimde bulunduk" şeklinde konuştu.
Çakmak, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) taraf bir ülke olduğunu ve AİHS kararlarının bağlayıcı olduğunu hatırlatarak, bu nedenle “ihlal” kararının uygulanmamasının hukuksuz olduğunu vurguladı.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin yaptırım gücüne değinen Çakmak, “Kararı uygulamayan Azerbaycan'a en son Avrupa Konseyi'nden atılma uyarısı verildi ve Azerbaycan kararı uygulamak zorunda kaldı. Komite, Türkiye’de bu süreci henüz işletmiyor” dedi. Çakmak, geçmiş dönemlerde yapılan toplantılarda Komite'nin kararların neden uygulanmadığını sorusuna, Türk hükümetinin "Darbe vardı. Bu geçsin ondan sonra bu süreci başlatacağız. Sorunlarımız var. Terörle mücadele ediyoruz” yönünde yanıt verdiğini hatırlattı. Çakmak, "Mevcut sorunların tek çözüm kaynağı demokrasidir. Demokrasinin de anahtarının İmralı’da olduğunu düşünüyoruz. Bugün İmralı’da bulunan ve yıllardır tecrit altında tutulan Sayın Abdullah Öcalan ile görüşmeden demokrasinin sağlanamayacağını hepimiz çok iyi biliyoruz” şeklinde konuştu.
* * *
İmralı için yeni başvuru
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tecrit koşulları altında rehin tutulan ve 42 aydır haber alınamayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın avukatları yeni bir başvuru yaptı. Avukatlar, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İmralı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğüne başvuruda bulundu. Başvurular, Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Rezan Sarıca, Raziye Öztürk, Faik Özgür Erol ve Mazlum Dinç tarafından yapıldı. Avukatlar, ayrıca İmralı'daki diğer müvekkilleri Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş için de görüşme başvurusunda bulundu.