27 bin yabancı çocuğu alın

• Birleşmiş Milletler (BM), Kuzey-Doğu Suriye’deki kamplarda bulunan DAİŞ’lilerin 27 bin çocuğunun ülkelerine geri getirilmesi çağrısında bulundu.

BM’den Vladimir Voronkov, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Cuma günü yapılan toplantısında Hol Kampı’ndaki çocukların durumunun dünyada en acil çözülmesi gereken problemlerden biri olduğunu söyledi. Çoğunluğu DAİŞ çetesi elemanlarının çocukları olan 27 bin çocuğunu kaderlerine terk edildiğini söyleyen Voronkov, çare bulunamaması halinde çocukların kamp içerisinde radikalleşme riskinin çok yüksek olduğunu uyarısında bulundu.
BM verilerine göre; Hol'da yaklaşık 62 bin kişi yaşıyor. Yüzde 80'den fazlasını, QSD’nin kurtardığı DAİŞ’in işgalindeki son toprak parçası olan Baxoz’dan kaçanlar oluşturuyor.

Kürtler sorumlu değil

Voronkov, kampa 60’tan fazla ülkeden çocuk olduğunu ve bunların sorumluluğunun Suriye ya da kampı kontrol eden Kürtlere değil, çocukların anavatanı olan ülkeler ait olduğunu vurguladı.
Kazakistan ve Rusya'nın da dahil olduğu bazı ülkelerin bine yakın çocuğu ve ailesini geri getirdiğini hatırlatan Voronkov, geri gelenlerin yakından takip edildiğini ve şu ana kadar korkulan güvenlik risklerin yersiz olduğunun anlaşıldığını söyledi. Voronkov, çocukların öncelikle kurban olarak ele alınmaları ve 14 yaşının altındakilerin herhangi bir tutuklama ya da adli soruşturmaya maruz kalmamaları gerektiğini savundu. 
BM Çatışma Ortamında Kalan Çocuklar Özel Temsilcisi Virginia Gamba da çocukları silahlı gruplarla ilişkilendirmenin onları aslında akıntıya bırakmak anlamına geldiğini öne sürerek, onların bir an evvel bu ortamdan uzaklaştırılarak topluma kazandırılmaları gerektiğini belirtti. CENEVRE

Hesekê’de provokasyona devam

Şam yönetimine bağlı paramiliter grubun elemanları, Hesekê’de üç gün arayla ikinci kez provokasyon girişiminde bulundu. 25 dakika süre çatışma ve arbedede bir kişi öldü, üç kişi de yaralandı.
ANF’den Mustafa Çoban’ın haberine göre;     Merşo Mahallesi’nin Qamişlo sokağında çoğunluğu Difaa El Watani üyelerinden oluşan grup (sivil kıyafetli ve askeri teçhizatlılar) Kuzey-Doğu Suriye İç Güvenlik Güçleri’ne ait noktalara doğru yürüdü. 
Grup, İç Güvenlik Güçleri noktalarına doğru yaklaştığı anda grubun içerisinde bulunan Difaa El Watani üyeleri provokasyon yarattı. İç Güvenlik Güçlerine taş ve sopalarla saldıran bu elemanlar, silahları da ateşlemeye başlarken nereden açıldığını gizleme amacıyla sis bombaları da attı. İç Güvenlik Güçleri ise bölgedeki sivilleri göz önünde bulundurarak meşru müdafaa doğrultusunda saldırılara karşılık verdi.
Yaklaşık 25 dakika süren çatışma ve arbede sonucunda Şam yönetimine bağlı Muhammed Riheyl adlı polis öldü, 3 kişi de yaralandı.
Adını vermeyen güvenilir bir kaynağa göre; Difaa El Watani elemanları tarafından ateş açılarak vuruldu. 
Hesêkê’de güvenlik noktalarına dönük 27 Ocak’ta da saldırı girişimi olmuştu. Olay anına ilişin yayınlanan görüntülerde sivil giyimli kişilerin ellerinde tabanca ve uzun namlulu silahlar görülmüştü. HESEKÊ

Ezaz ve Bab’da patlamalar

Türk işgali altındaki Kuzey-Doğu Suriye ketntlerinden Bab ve Ezaz’da yaşanan patlamalarda 10 kişi öldü, 24 kişi de yaralandı.
Türk devlet ajansına göre; Ezaz kent merkezinde 'Suriye Geçici Hükümet Binası' ve 'Azez Kültür Merkezi'nin yanında araca yerleştirilmiş bomba infilak ettirildi. 4 kişi öldü, 20 kişi yaralandı.
Ezaz’daki patlamadan kısa süre sonra Bab kentinin 5 kilometre doğusunda yer alan Zerzur bölgesindeki Türk güçlerinin araç kontrol noktasında da patlama meydana geldi. Patlamada ilk belirlemelere göre 6 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.
Türk devlet ajansı, ölü ve yaralı sayısının artmasından endişe ettiklerini de ekledi.