29 yıllık hataya son verin

Dünya Haberleri —

Avukatlar Dr. Peer Stolle ve Dr. Lukas Theune önce PKK yasağının kaldırılması İçişleri Bakanlığı’na başvurdu ardından MAF-DAD’dan Dilan Akdoğan ile birlikte basına bilgi verdiler.

Avukatlar Dr. Peer Stolle ve Dr. Lukas Theune önce PKK yasağının kaldırılması İçişleri Bakanlığı’na başvurdu ardından MAF-DAD’dan Dilan Akdoğan ile birlikte basına bilgi verdiler.

  • Almanya’da 29 yıldır süren PKK yasağının kalkması için ilk kez İçişleri Bakanlığı’na resmi başvuru yapan avukatlar, artık güncel olmayan PKK yasağının kaldırılmasını ve Federal Hükümet’in de Kürtlere yönelik siyasetinde yeni bir sürecin kapısını aralaması gerektiğini vurguladı.
  • MAF-DAD adına konuşan Dilan Akdoğan ise “PKK yasağı Türk devletinin Kürtlere karşı yürüttüğü savaşa Almanya’nın arka çıkması anlamına geliyor. Yasağın kalkması Kürtlere yönelik sürdürülen savaşın sonlandırılması için önemli bir adım olacak, çözüm için baskı yaratacak” dedi.

PKK yasağının kaldırılması için Alman İçişleri Bakanlığı’na 1993’ten beri ilk resmi başvuru yapıldı: 

Almanya’da Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) faaliyetleri dönemin İçişleri Bakanı Manfred Kanther tarafından 26 Kasım 1993’te yasaklandı. 29 yıldır süren PKK yasağının kaldırılması için dün başkent Berlin’de önemli bir adım atıldı. Almanya’da yaşayan Kürtlerin kriminalize edilmesine, çok sayıda Kürt siyasetçi ve aktivistin yargılanmasına, Kürt Özgürlük Hareketi’nin sembol ve bayraklarının yasaklanmasına yol açan yasağının iptali için PKK adına avukatlar Dr. Lukas Theune ve Dr. Peer Stolle dün İçişleri Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Bakanlığın başvuruya dair yanıtını 1 yıl içinde vermesi bekleniyor. Bakanlık talebi reddederse İdare Mahkemesi’ne Bakanlık aleyhine dava açılacak. 

Yasağın güncelliği kalmadı

Başvurunun ardından avukatlar ile Uluslararası Hukuk ve Demokrasi Derneği (MAF-DAD) adına Dilan Akdoğan hükümet ve meclis binalarının yakınında bulunan Federal Basın Konferansı’nda basın toplantısı düzenledi. 

Moderatörlüğünü avukat Heike Geisweid’ın yaptığı basın toplantısında PKK yasağının artık güncel olmadığı ve Federal Hükümet’in Kürtlere yönelik siyasetinde yeni bir sürecin kapısını aralaması gerektiği vurgulandı.

Yetmedi kapsamı da genişletildi

Toplantıda ilk olarak söz alan Avukat Geisweid, PKK’ye yönelik yasaktan dolayı Almanya’da yaşayan Kürtlerin kriminalize edildiğini belirterek, 26 Kasım 1993’de İçişleri Bakanlığı’nın yasak için öne sürdüğü gerekçeleri anlattı.

Geisweid, bu gerekçelerin artık güncel olmamasına rağmen geçen yıllar içinde yasağın kapsamının daha da genişletildiğini vurgulayarak, birçok sembol ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın posterlerinin de yasaklandığını hatırlattı. 

Almanya siyasetini değiştirmeli

Almanya bu yasağı sürdürürken Türk devletinin de Kürtlere baskılarının her geçen yıl arttığına dikkat çeken Geisweid “Kürtler Türkiye’de sistematik bir şekilde baskı görüyorlar ve şu anda Kürt siyasetçilere yönelik her türlü devlet gücünü devreye koyan bir rejimle karşı karşıyayız. Bundan dolayı da artık Almanya siyasetini değiştirerek bu yasağa arka çıkmaktan vazgeçmeli” diye konuştu. 

Dr. Lukas Theune 

PKK de değişti

PKK adına başvuruyu yapan avukatlardan Dr. Lukas Theune ise son 29 yılda PKK’de gözle görülür biçimde değişimlerin yaşandığını belirterek şöyle konuştu: “PKK artık eski hedeflerinin peşinde değil. Kürtlerin yaşadığı ülkelerde kültürel otonomi haklarına sahip olmasını talep ediyor. Bunun için mücadelesini yürütüyor. PKK özellikle Suriye’nin kuzeyinde birçok etnik dini grubun içinde yer aldığı özerk yönetimin kurulmasına öncülük etti. PKK, 2015’te Şengal’de Êzîdîleri DAİŞ’in katliamından kurtardı ve dönemin Federal Hükümeti de bundan dolayı teşekkürlerini iletti.”

Kürtler baskı altında

Diğer yandan Türkiye’de Kürtlere yönelik baskıların da gittikçe arttığını belirten Dr. Theune “Örneğin Kürtlerin ağırlıkta temsil edildiği HDP’ye yönelik kapatma davası gündemde. Türkiye ayrıca uluslararası hukuku çiğneyerek diğer komşu ülkelerde de savaş yürütüyor ve bu durum Alman Hükümeti tarafından da biliniyor ve kınandı. Bundan dolayı bu yasak artık diplomatik çıkarların korunmasına bağlı olarak gerekçelendirilemez” dedi.

 

Gerekçeler ortadan kalktı

Başvuruyu yapan diğer avukat Dr. Peer Stolle de 1993’te  Almanya’da yaşanan şiddet olaylarından sonra bu yasak kararının alındığını belirterek “Eğer bir yasağın gerekçeleri ve altyapısı yoksa bu yasağın kalkması gerekiyor” dedi. 

Aynı zamanda Cumhuriyetçi Avukatlar Derneği’nin (RAV) Başkanı da olan Peer Stolle, PKK’nin Almanya’da suç işlediğine dair ellerinde somut bilgi ve belgenin bulunmadığına dikkat çekti. 

Dr. Peer Stolle

 

Yasak şiddete neden oluyor

Stolle, suç alanında uzman olan bilirkişi Prof. Roland Hefendehl’e başvurarak 1990’lı yıllardan bu yana yaşanan gelişmeleri incelemesini ve şimdiye kadar hangi şiddetin yaşandığını tespit etmesini istediklerini belirterek şöyle konuştu: “Prof. Hefendehl, şiddetin önemli bir kısmının yasaktan dolayı yaşandığını ve yasağın kalkması halinde bu şiddetin de ortadan kalacağını belirtti.”

 Europol raporları da delil

Aynı biçimde Avrupa Polis Birimi Europol’un raporlarında da PKK’nin şiddete eğilimli olduğuna dair herhangi bir bulguya rastlanmadığını ifade eden Dr. Stolle, “Newroz’dan bu yana da önemli gelişmeler yaşandı. PKK yönetiminin Alman yasalarına saygı göstereceğine dair yeni bir açıklaması oldu ve bu başvurumuzu önemli oranda güçlendirdi” diye konuştu.

Hak gaspına yol açtı

MAF-DAD adına konuşan Dilan Akdoğan ise başvuruyu desteklediklerini belirterek şu hususlara dikkat çekti: “Kürtler yasaktan bu yana hedef gösterilerek kriminalize edilerek, dernek kurma ve kültürel haklarını yaşama gibi yasal haklardan mahrum bırakıldı. Ayrıca birçok Kürt siyasetçi ve aktivist 129a ve 129b yasaları gerekçe gösterilerek yargılandı, hapis cezaları aldı. Kürt aktivistler bu yasağı dayanak göstererek Türkiye’ye sınır dışı edildi. Kürtlerle dayanışma içinde olan Alman aktivistler de polisin baskısına uğradı.”

5 yaşında yasakla tanıştı

Kendisinin de çocukluğundan bu yana yasağın bir mağduru olduğunu anlatan Akdoğan “5 yaşındayken 1996’da ulusal kıyafetlerimizle Köln’deki bir Newroz kutlamasına katılmak isterken babam gözlerimizin önünde kelepçelenerek gözaltına alındı. Biz Kürtler ötekileştirilerek dışlandık. Türk devletinin başlattığı siyaset bir şekilde Almanya’da sürdürdü ve Almanya Kürtlere yönelik baskılara katıldı. Bu durum Kürtlerin yaşadığı travmaların burada da sürmesine yol açtı” dedi.

Kalkması çözümün önünü açar

Yasağın Alman demokrasisini yaraladığını ve Kürtlerin bu topluma katılmasını engellendiğini vurgulayan Akdoğan konuşmasını şöyle tamamladı: “Almanya’nın PKK yasağı Türk devletinin Kürtlere karşı yürüttüğü savaşa arka çıkması anlamına geliyor. Kürt bakış açısı es geçiliyor, yasağın kalkması Kürtlere yönelik sürdürülen savaşın sonlandırılması için önemli bir adım olacak, çözüm için baskı yaratacak ve Kürtlerin Almanya’daki uyumunu güçlendirecek. PKK, Türk devletinin Kürt halkına yönelik ağır baskıları sonucu ortaya çıkan bir harekettir. Bizler Kürt toplumu olarak diyaloga açığız ve bu toplumun parçası olmak istiyoruz, siyasal ve kültürel kimliğimizle bu toplumda kabul görmek istiyoruz.”

ANF/BERLİN

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.