• Avrupa Parlamentosu’nun (AP) 68 milletvekili AP başkanı David Sassoli’ye bir mektup yazarak, Türk devletinin Kuzey-Doğu Suriye’de işgal ettiği bölgelerde yaşanan insan hakları ihlallerinin incelenmesini talep etti.

 

Kuzey-Doğu Suriye’de işgal ettiği bölgelerde katliam, baskı, tecavüz ve gasp vakalarıyla gündeme gelen Türk devletine ilişkin 68 AP milletvekili bir mektup yazdı. Vekiller AP başkanı David Sassoli’den Türk işgali altında bulunan bölgelerdeki hak ihlallerinin araştırılmasını istedi.

Mektupta “Türkiye hükümetinden, sistematik olarak insan hakları ihlallerinde bulunan tüm gruplara olan politik, ekonomik ve askeri desteğini kesmesini istiyoruz. Türk ordusuna ve onun güdümündeki gruplara Kuzey-Suriye’deki yaşadığı işgali sona erdirmeye ve bölgeden çekilmeye çağırıyoruz” denildi.

İnceleme için delegasyon kurulsun

Milletvekilleri, işgal altındaki bölgelerde yaşanan savaş suçları ve hak ihlallerinin tespit edilmesi ve geçtiğimiz haftalarda Birleşmiş Milletlerin (BM) yayımladığı rapora ilişkin incelemelerin yapılabilmesi için özel bir delegasyonun oluşturulmasını istedi.  Aralarında AP Kürt Dostluk grubu üyeleri François Alfonsi, Andreas Schieder ve Nikolaj Villumsen’in de yer aldığı 68 milletvekili, bu delegasyonun da Avrupa Parlamentosu başkanlığına seçilmiş parlamenterlerden kurulmasını önerdi.

Raporu dikkate alıyoruz

68 AP milletvekili parlamento başkanı Sassoli’ye şöyle seslendi:

“Sayın Sassoli

Bizler Avrupa Parlamentosu üyeleri olarak, 14 Ağustos 2020 tarihinde Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyine sunulan Suriye Arap Cumhuriyeti Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu’nun raporunu dikkate alıyoruz.

Bu rapor Kuzey Suriye’de açık ve kanıtlanmış insan hakları ihlalleri olduğunu ifade etmektedir. Bu ihlaller Türkiye’nin güdümündeki ‘Süleyman Şah Tugayı’, ‘Hamza Tugayları’ ya da ‘Sultan Murat Tugayı’ tarafından gerçekleştirilmektedir. Bu gruplar Efrîn-Al Bab bölgesinin yanı sıra Tel Abyad (Girê Spî) – Serêkaniyê bölgesini de denetimlerinde tutmaktadır.

Bu ihlallerin kurbanları tecavüz ve cinsel istismardan, insan kaçırma ve yargısız infaza uzanan eylemlerden şikayet etmektedir. Çoğunluğu Kürt olan ve bu katliamlardan kaçabilen mağdurlar Kuzey Doğu Suriye Otonom İdaresi altındaki bölgelerde bulunmaktadır.

Türkiye bölgeleden çekilmeli

Türkiye hükümetinden, sistematik olarak insan hakları ihlallerinde bulunan tüm gruplara olan politik, ekonomik ve askeri desteğini kesmesini istiyoruz. Türk ordusuna ve onun güdümündeki gruplara Kuzey-Suriye’deki yaşadığı işgali sona erdirmeye ve bölgeden çekilmeye çağırıyoruz.

Bu bağlamda, Avrupa Parlamentosu başkanlığına seçilmiş parlamenterlerden oluşan özel bir delegasyon oluşturularak korona nedeniyle bulunan seyahat kısıtlamaları kaldırılır kaldırılmaz Kuzey-Doğu Suriye Otonom İdaresi bölgesine gitmesini istiyoruz.

UCM’de yargılanmaları için

Bu delegasyonun gönderilme amacı bölgedeki durum hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak, otonom idaresinin siyasi organlarıyla diyalog başlatmak ve Türk işgali altındaki bölgelerden kaçan insanlarla konuşmaktır. Bu BM İnsan Hakları Konseyi’nin raporlarının araştırılması, katliamların muhtemel sorumlularının tanımlanması ve Uluslararası Ceza Mahkemesi çatısı altında yargılanmaların başlanmasına izin verecektir.”

BM raporu ne demişti?

Birleşmiş Milletler (BM ) Bağımsız Uluslararası Suriye Soruşturma Komisyon’u, 21 Ocak-Temmuz arasını kapsayan ve sahada yürütülen soruşturmalara dayanarak hazırladığı 25 sayfalık “Suriye raporunu”nda Türk devleti ve çetelerinin Efrîn ve Serêkaniyê’de gasp, tecavüz, yağma, kültürel mirasın yok edilmesi gibi insanlık dışı suçlar işlediğini açıklamıştı. BM; evlerin yağmalandığını, çocuklara işkence yapıldığını, kadınların tecavüze uğradığını raporlamıştı. BM, Halepçe’den sonra ilk kez Kürtlere yönelik savaş suçu işlendiğini bu raporla dile getirmiş oldu.

HABER MERKEZİ