9 Ekim: Roma'da bir "Kürdistan Caddesi"

Yurt Dışı Haberleri —

Öcalan’ın İtalya’ya gittiğini duyan Kürtler, Romaya akın etmişti

Öcalan’ın İtalya’ya gittiğini duyan Kürtler, Romaya akın etmişti

  • Öcalan, Rusya ardından yönünü İtalya’ya çevirdiğinde Avrupa’nın birçok noktasından on binlerce Kürt de Roma’ya akın etmişti. Tanıklar o günü anlattı: 

Başkan camdan el sallayacak
Hasan Küccük: İtalyan bir gazeteci, bulunduğumuz caddenin tabelasını indirerek yerine "Kürdistan Caddesi" yazılı bir tabela asttı. Karşıda da en üstte büyük bir pencere vardı. Herkes, 'Başkan çıkacak, halkı bu camdan selamlayacak, bize el sallayacak' diye bekliyordu.

Roma’dan barış rüzgarları eser mi?
Miro Daban: Roma’da Barış Meydanı’nda toplandık. İtalyan basını oradaydı. Herkes büyük bir heyecan içinde haber bekliyordu. Acaba İtalya Kürt Halk Önderi’ni serbest bırakır mı, ilticasını kabul eder mi, Roma’dan barış rüzgarları eser mi?

Ezê çavên wî maç bikim
Kamil Durgun: "Hiç unutmuyorum, bizimle beraber olan Malatyalı yaşlı İbrahim dayı vardı. O yaşına rağmen haberi alır almaz soluğu Roma’da almıştı. Bana dönerek güney batının kendine özgü şivesiyle, ‘Apo çawa derkeve ezê çavên wî maç bikim’ diyordu. O an inanın anlatılmaz, yaşanır.”

 

DENİZ BABİR

Küresel güçlerin ortaklığıyla 9 Ekim 1998’de Suriye’den çıkarılarak, 15 Şubat’ta rehin alınan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplo 24. yılına giriyor. Komplo tüm Kürtler arasında bir teyakkuza yol açmış, Avrupa’da da Kürdistanlılar sokaklara taşmıştı. Öcalan, Rusya ardından yönünü İtalya’ya çevirdiğinde Avrupa’nın birçok noktasından on binlerce Kürt de Roma’ya akın etmişti.

Öcalan’ın İtalya’ya gittiğini duyar duymaz Almanya’dan yola çıkan Hasan Küccük, Miro Daban ve Kamil Durgun ile o dönemde yaşadıklarını görüştük. 

Hasan Küccük

Bütün yollar Roma’ya çıkar
1995’ten bu yana Nürnberg’de yaşayan Maraşlı Hasan Küccük, Öcalan’ın Roma’ya çıktığını Med TV’den duymuş. Kendisinin de bir grupla Nürnberg’den Roma’ya gittiğini belirten Küccük o günleri şöyle anlatıyor: "Rusya sürecinden sonra biz bir akşam duyduk ki Önderlik Roma’ya gelmiş. O zaman Med TV’i vardı. Med TV’de ‘Bütün Yollar Roma’ya çıkar’ diye bir haber yapıldı. O arada Avrupa’nın değişik ülkelerinden herkes, kendi imkanlarıyla Roma’ya ulaşmaya çalıştı. İnsanlarda şöyle bir duygu vardı; biz Roma’ya gideceğiz, Sayın Öcalan’la görüşeceğiz, konuşacağız. Bu anı canlı yaşayacağız. Böylelikle binlerce kişi Roma’ya akın etti. 

Öyle bir heyecan vardı ki anlatamam
Herkes kendi imkanlarıyla; arabayla, trenle, uçakla, artık kimin imkanı neye el veriyorsa öyle Roma’ya gitti. 3’üncü gündü sanırım, biz de Nürnberg’den Roma’ya gittik. Roma’ya ulaştığımızda hava çok soğuktu. Bir meydanda toplandık. Karlar erimiş, fakat yerler donmuş ve buz tutmuştu. Oraya binlerce insan yığılmıştı. Öyle bir heyecan vardı ki anlatamam. Şu an bile aklıma geldiğinde böyle acayip oluyorum.”

Bir anne terlikleriyle buzların üzerindeydi
Soğuğa rağmen bir Kürt annesinin terlikleri ile oraya gelmesini unutamadığını ifade eden Küccük, “O kışın soğuğunda, o buzların üstünde terliklerle geziyordu. Ben gördüm, gözümün önündeydi. Hala dün gibi hatırlıyorum o yaşlı anneyi. O zaman Roma’ya ulaştığımızda 5 bin insan vardı orada. Biz o gece orada, dışarıda kaldık. Sabaha kadar bekledik. Kimisi slogan atıyor, kimisi bağırıyordu" diyerek anlatıyor o geceyi. 

Kürdistan Caddesi
İtalyan bir gazetecinin, bulundukları caddenin tabelasını indirerek yerine "Kürdistan Caddesi" yazılı bir tabela astığını hatırlatan Küccük, ertesi gün on binlerce kişinin katıldığı kitlesel bir yürüyüş yaptıklarını anlatıyor. Yürüyüş sonrası bir meydanda toplandıklarını belirten Küccük, "Karşıda da en üstte büyük bir pencere vardı. Herkes, 'Başkan çıkacak, halkı bu camdan selamlayacak, bize el sallayacak' diye bekliyordu. Herkes o duyguyla saatlerce bekledi. Sonra öğrendik ki, Önderlik Roma’nın dışında bir hastanede gözaltında tutuluyormuş. O gece de orada kaldık" diye anlatıyor Roma’daki bekleyişlerini. 

Miro Daban

Öcalan’dan haber almanın heyecanı
1977’den bu yana Almanya’da yaşayan Malatyalı Miro Daban da Roma Yürüyüşü’nün tanıklarından. Öcalan’ın Roma’da olduğunu duyar duymaz Darmstadt’tan yola çıktıklarını anlatan Daban, "İsviçre sınırında bizi engellediler ama sonra bıraktılar. Roma’da Barış Meydanı’nda toplandık. Her yerden Kürtler toplanmıştı, İtalyan basını oradaydı. Herkes büyük bir heyecan içinde haber bekliyordu. Acaba İtalya Kürt Halk Önderi’ni serbest bırakır mı, ilticasını kabul eder mi, Roma’dan barış rüzgarları eser mi? Büyük bir heyecan vardı" diye anlatıyor oradaki ruh halini. 

Yaşlı babamla kartonların üzerinde kaldık
Özellikle Almanya ve Fransa’dan binlerce kişinin Roma’ya geldiğini anlatan Daban, "Roma Yürüyüşü’ne on binlerce kişi katılmıştı" derken, 1 hafta boyunca Roma’dan ayrılmadığını anlatıyor: "Yanımda yaşlı babam da vardı. Soğuya dayanamıyordu, kartonların üzerinde yatıyorduk. Başkan’ın çıkıp konuşacağı günü heyecanla bekledik. Barışçıl bir yolun kapıları açılır diye umuyorduk. Ama komployu düzenleyen uluslararası güçlerin baskısı sonucu maalesef gerçekleşemedi."

Kürt Halk Önderi Öcalan’ın özgürlüğünün Kürtler için vazgeçilmez olduğunun altını çizen Daban, "Özgürlüğü talebinden de asla vazgeçmeyeceğiz" diye ekliyor. 

Kamil Durgun

Gümrüklerde izdiham yaşandı
1980 öncesi Avrupa’ya giden Kamil Durgun da Roma yürüyüşünün tanıklarından. “Önderliğin Roma’ya geliş haberini aldığımızda bir grup arkadaşla akşam üstü trenle yola çıktık” diyen Durgun, “Almanya, İsviçre ve Fransa sınırında durdurulduk. Gümrüklerde öyle bir yığılma vardı ki anlatamam. İltica sürecinde olanlardan tutalım, daha pasaportlarını alamayan binlerce insan sınırlara yıkılmış ve bir an önce Roma’ya ulaşmak istiyordu. Gördüğümüz manzara bizleri dehşete düşürmüştü" diye anlatıyor.

Önderliğe ulaşma telaşı
"O an kimse kendisiyle ilgili herhangi bir sorunu düşünemiyordu. Herkes Önderliğe bir an önce ulaşmanın telaşındaydı" diyen Durgun Roma’ya girişlerinin engellenmesinin o dönemin İtalya Başbakanı Massimo D’Alema’nın gümrük kapılarına gönderdiği talimatla aşıldığını aktarıyor. 

Anlatılmaz yaşanır 
O dönem yaşadıklarını hayatı boyunca unutmayacağını ifade eden Durgun şöyle devam ediyor: "Hiç unutmuyorum, bizimle beraber olan Malatyalı yaşlı İbrahim dayı vardı. O yaşına rağmen haberi alır almaz soluğu Roma’da almıştı. Bana dönerek güney batının kendine özgü şivesiyle, ‘Apo çawa derkeve ezê çavên wî maç bikim*’ diyordu. O an inanın anlatılmaz, yaşanır. Bir Kürt olarak İtalyan halkına ve o dönem ilgili duyarlı kesimlere teşekkür ediyorum. Bizleri yalnız bırakmadılar.” 

Asla ve asla alanları terk etmeyiz
15 Şubat 1999’a Kürt Halk Önderi Öcalan’ın Türkiye’ye rehin alındığı haberiyle uyandıklarını söyleyen Durgun, “O gün  Frankfurt Yunan Konsolosluğu’na yürüdük ve konsolosluğu içerden, dışardan kuşatarak işgal ettik. Alman polisi tazyikli suyla bize saldırmıştı. Ancak yine de Kürtlerin öfkesini dindiremediler" diyerek; tecrit parçalanana, Öcalan özgür olana kadar alanları terk etmeyeceklerini belirtiyor.

64 yaşında olduğunu ve 23 yaşından bu yana mücadele içerisinde olduğunu söyleyen Durgun, "Önderliğin özgürlüğünü sağlayana dek kendimi mücadeleden asla ve asla alıkoyamam" diyerek gençlere de "İmralı tecridine sessiz kalmayın, alanları terk etmeyin" çağrısında bulunuyor. 

* Apo çıktığı zaman gözlerinden öpeceğim

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.