ABD yönetimine Türkiye uyarısı

Dünya Haberleri —

.

.

  • Erdoğan’ın beklediği telefonun gelmediği, Savunma Bakanı’nın yazdığı S-400 mektubuna yanıt verilmediği ABD’de Türk hükümetini 'rahatsız' eden bir gelişme daha yaşandı. 

ABD Temsilciler Meclisi’nin her iki partiden 180'i aşkın üyesi, Dışişleri Bakanı Antony Blinken’a Türkiye’di durumu anlatan ve uyarılar yapar bir mektup gönderdi.

 ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’e gönderilen ve 180’den fazla Temsilciler Meclisi üyesinin imzasını taşıyan mektupta, Türk hükümetinden 'berbat insan hakları ihlalleri ile demokraside geri gidiş konularında hesap sorulması istendi.
Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Demokrat Greg Meeks ile komisyonun kıdemli Cumhuriyetçi üyesi Mike McCaul’un da imzacıları arasında bulunduğu mektup, 26 Şubat tarihli ama önceki gün kamuoyuyla paylaşıldı. Mektupta, NATO müttefiki Türkiye’nin uzun süredir ABD’nin önemli bir ortağı olduğu hatırlatılarak, Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan hükümetinin ilişkilerde gerilim yarattığı belirtildi. Mektupta, “İkili ilişkilerimizde stratejik konular haklı olarak çok büyük ilgi toplamakta ancak Türkiye’deki ağır insan hakları ihlalleri ve demokrasinin geriye gitmesi de büyük bir kaygı oluşturuyor” denildi.

Ağır ihlaller hatırlatıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan 20 Şubat’ta yaptığı açıklamada, “Türkiye olarak, Amerika ile ortak menfaatlerimizin görüş ayrılıklarımızdan çok daha fazla olduğu inancındayız. Uzun vadeli bir perspektifle, kazan-kazan temelinde yeni Amerikan yönetimiyle iş birliğimizi daha da güçlendirmek istiyoruz. Türkiye iki ülke arasındaki müttefiklik ve stratejik ilişkisine yaraşır şekilde üzerine düşeni yapmayı sürdürecektir” diye konuşmuştu. Kongre üyelerinin mektubunda, Erdoğan ve partisinin Türkiye’de yargıyı zayıflattığı, siyasi müttefiklerini ordu ve istihbaratta kilit konumlara yerleştirdiği ve siyasi muhaliflerini, gazetecileri ve azınlık gruplarına mensup kişileri haksız yere hapse attığı bilgilerine yer verildi. Mektupta, şunlar ifade edildi: "2016'dan bu yana 80 binin üzerinde Türk vatandaşı hapse atıldı ya da tutuklandı ve siyasi muhalefeti bastırmak için 1500'ü aşkın sivil toplum örgütü kapatıldı. Kuşkulu cezai suçlamalarla tutuklananlar arasında ABD Dışişleri Bakanlığı'na bağlı çalışan üç Türk personel de bulunuyor. Sizi bu kişilerin derhal serbest bırakılması ve tüm suçlamaların düşürülmesi dahil bu davalara öncelik vermeye çağırıyoruz." 

Korumaları da unutulmadı

Kongre üyeleri mektupta şunları kaydetti: "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hükümeti, kendi tarzını, 2017'de Erdoğan'ın ABD'yi ziyareti sırasında Türk güvenlik personelinin barışçı protestoculara ve federal çalışanlara saldırmasıyla ülkemizin başkentine bile taşıdı. Erdoğan'ın korumalarından dördü hala bu olaydan dolayı ABD'de suçlamalarla karşı karşıya. Türkiye'de serbestçe dolaşıyorlar."

Erdoğan’dan beklenen

Mektupta, "Stratejik müttefik olarak kalmak ABD ve Türkiye'nin karşılıklı çıkarına olsa da, bu ilişkilerin onarılabilmesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan ve partisinin davranışını değiştirmesi gerektiğine inanıyoruz" ifadesi kullanıldı.
50’den fazla ABD’li senatör de 9 Şubat'ta Başkan Joe Biden’a mektup yazarak Türk hükümetine insan hakları sicilini iyileştirmesi konusunda baskı uygulama çağrısında bulunmuştu.

 

Gözleri ABD’de, bekliyorlar

Trump sonrası için ABD’nin hışmına uğramadan yoluna devam etmek isteyen Türk iktidarı, içeride ve dışarıda çeşitli atraksiyonlar yapmayı sürdürüyor ama yeni ABD yönetiminden umduğu henüz bulamadı. 
S-400 füze savunma sistemi yüzünden yaptırım menziline giren Türk hükümeti, Biden yönetimiyle ikili ilişkilerde beklediği 'temiz sayfa’yı bir türlü açtıramadı. 

Mektuba cevap yok

S-400 krizini çözmek için önce "Girit modeli" öneren Türk Savunma Bakanı Hulusi Akar, gönderdiği mektuba da yanıt alamadı. Yaptırımların kaldırılması için Türkiye'nin S-400'lerden vazgeçmesini şart koşan ve bunu ABD Büyükelçisi David Satterfield aracılığıyla Ankara'ya geçtiğimiz günlerde tekrar hatırlatan Washington, pozisyonunda ısrarlı.
Ocak sonunda yürürlüğe giren Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası (NDAA) kapsamında ABD'nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası (CAATSA) uyarınca S-400'ün satın alınmasında rol oynayan kişilere yaptırım kararı alınmıştı. Savunma Sanayii Başkanlığı yetkililerini yaptırım listesine alan Washington, Savunma Sanayii Başkanlığı'na ABD'den ihracatı yasaklamıştı. Türkiye F-35 savaş uçakları programından da çıkartılmıştı.

Telefon da gelmedi

Joe Biden'ın başkanlık koltuğuna oturmasının ardından iki başkent arasındaki ilk temas dışişleri bakanları düzeyinde telefonla gerçekleşti. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu arasındaki görüşmeden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Joe Biden'ın da telefonla görüşmesi bekleniyordu ama Ankara beklemeye devam ediyor.
ABD'nin yeni yönetimi ve Ankara arasındaki gerilimi DW Türkçe’den Hilal Köylü’ye değerlendiren uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. İlhan Uzgel, Akar'ın mektubuna ABD'den yanıt gelmemesi ve Biden'ın göreve başlamasından bu yana Erdoğan'la görüşmemesi S-400 geriliminin daha da büyüyeceğine işaret ettiğini söyledi. Prof. Uzgel, "Tarafların ciddi bir pazarlık içinde olduğunu görüyoruz ama şu açık ki; destek arayışında olan ve bölgesinde yalnızlaşmış bir Türkiye var. ABD de bu durumu sonuna kadar kullanacağını gösteriyor" dedi. 
Ankara'da 'nasılsa bizimle ilişki kurmak zorundalar' havasına işaret eden Prof Uzgel, şöyle devam etti: "Amerika, Türkiye'nin sorunları geçiştirmeye çalıştığını öğrendi. Temel sorun, S-400'le simgeleşen Ankara-Moskova yakınlığı. Ankara, Amerika'ya Rusya'yla arasına mesafe koyacağına dair güvence vermedikçe de sorun çözülmeyecek."

 

Biraz da sevindirdiler

ABD Dışişleri Sözcüsü Ned Price, sosyal medya hesabından yaklaşık bir yıl önce İdlib bölgesinde 36 Türk askerinin öldürülmesini hatırlatarak, "Türkiye’nin yanındayız" mesajı verdi. Price, "Sadece bir yıldan biraz daha uzun bir süre önce, İdlib’deki masum Suriyeli sivilleri Esad rejiminin ve onun Rus ve İranlı destekçilerinin gaddarlığından koruyan 33 Türk askeri hayatını kaybetti. Onların fedakarlıklarını hatırlamakta ve onurlandırmakta NATO Müttefikimiz Türkiye’nin yanındayız" ifadesini kullandı.
Suriye'nin İdlib kentinde hava saldırısında 36 asker ölmüş, 36 asker ise yaralanmıştı. Türkiye, 27 Şubat 2020'de gerçekleştirilen saldırıdan "Suriye rejimine bağlı güçleri" sorumlu tutmuştu. Kısa bir süre sonra Erdoğan Moskova'ya Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ayağına kadar gitmiş ve dakikalarca kapıda bekletilmişti. Rusya Savunma Bakanlığı, saldırı sonrası "Türk askerlerinin o bölgede olmaması gerektiğini, Türkiye'nin bilgilendirme yapmadığını" açıklamıştı.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.