AKP daha akıl dışı kararlar alabilir

Kadın Haberleri —

.

.

  • Çekilme kararını iktidarın siyasi ve ekonomik olarak yaşadığı krizi perdeleme girişimi olarak niteleyen ÇHD İkinci Başkanı Avukat Ümit Büyükdağ, AKP’nin daha da akıl dışı kararlar alabileceği konusunda uyardı. 

HABER MERKEZİ

Türkiye, AKP’li Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla bir gecede İstanbul Sözleşmesi'nden ayrıldı. Karar, 20 Mart gecesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Türkiye, psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, tecavüz, zorla evlendirme, kadın sünneti, kürtaja zorlama, zorla kısırlaştırma, tecavüz ve taciz başta olmak üzere kadına yönelik şiddetin tüm türleriyle mücadeleyi kapsayan sözleşmeyi, ilk imzalayan ve onaylayan ülkeydi.

Sözleşme’yi geri çeken Türk devletine karşı kadınların isyanı sürerken, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İkinci Başkanı Avukat Ümit Büyükdağ, sözleşmeden çekilme kararını ‘siyasi ve ekonomik olarak yaşadığı krizi perdeleme girişimi’ olarak değerlendirdi ve ülkeyi daha sancılı günlerin beklediğini belirtti. Mezopotamya Ajansı’ndan Hamdullah Kesen’e konuşan Büyükdağ, "Ekonominin konuşulmasını engelleme çabası bu. Bunu yaparken hem küçük ortağına hem de dışlanmış tabanına şirin görünmek zorunda. Bu çaba, artık akıl dışı kararlarla yöneltiliyor. HDP’yi kapatma davası, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek başlangıç. Önümüzdeki günlerde daha da akıl dışı kararlar alınabilir. Buna hazırlıklı olmak zorundayız" diyerek, ülkeyi daha sancılı günlerin beklediğini belirtti. 

AİHS’yi de feshedebilir

Uluslararası bir sözleşmeyi feshetme yetkisinin sıradan bir yetki olmadığına işaret eden Büyükdağ, "Cumhurbaşkanı’nın bu şekilde bir Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ni feshedebileceği kabul edilirse, yarın aynı şekilde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni de feshedebileceği neden kabul edilmesin? Uluslararası sözleşmeleri Cumhurbaşkanı kararıyla feshetme yolu bir kez açıldığında bu yolun nereye kadar uzanacağını kimse kestiremez. Sözleşmenin 80. maddesi sözleşmeden çekilmek isteyen taraf devlete Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği'ne bildirim zorunluluğu getiriyor. Bildirimden 3 ay sonra ancak sözleşmeden çıkmış sayılıyorsunuz. Bu bildirim henüz yapılmadı. Umarım bu süreçte açılan davalarda bir yol alınır da çekilme gerçekleşmez. Ne bu çekilmeyi ne de gerekçelerini bu iktidar, hiçbir kadına anlatamaz" ifadelerini kullandı.
 
Yönetememe hali
 
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un, "İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı hiçbir şekilde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 'kadınları korumaktan taviz verdiği' anlamına gelmemektedir. Türkiye, sözleşmeden çekilse de aile içi şiddetle mücadeleden asla vazgeçmeyecektir" açıklamasını anımsatan Büyükdağ, şöyle devam etti: “Yaptığı açıklama akıllara zarar bir açıklama. Açıklamanın neresinden tutsanız sorun. Başta ayrımcılık yasağı olmak üzere pek çok temel hakkın ihlal edildiği saçma sapan bir metin. İşte karşımızda tam anlamıyla ne yaptığını bilmeyen, söylediği sözün ne anlama geldiğini bilmeyen, akıl ve izandan yoksun kişiler var ve ne yazık ki bunlar Türkiye’yi yönetmeye çalışıyor. Son bir haftada yaşananlar açıkça ortay serdi ki AKP yönetemiyor, yönetemedikçe kaostan beslenmeye çalışıyor. Bunu da kadınlar, Kürtler ve muhalifler üzerinden yapmaya çalışıyor." 
 
Kadınlar hiç durmayacak
 
Bu süreçten sonra öncelikle kararın iptali için hukuki yollara başvurup, yerel ve uluslararası kamuoyu oluşturacaklarını vurgulayan Büyükdağ, sözleşmenin hala yürürlükte olduğunu her fırsatta dile getirmeye devam edeceklerini ve daha da önemlisinin "Sözleşmeyi uygulayın" demekten asla geri durmayacaklarını söyledi.

Kadınlar haykırdı: Vazgeçmiyoruz

  •  Çeşitli kentlerde sokaklara inen yüzlerce kişi, İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilme kararına tepki göstererek, iktidara “Kararı çek, İstanbul Sözleşmesi’ni uygula” çağrısı yaptı.

İzmir’in Bornova ve Çiğli ile İstanbul’un Beşiktaş ilçelerinde ve Antalya’da bir araya gelen siyasi partiler, dernekler ve sivil toplum örgütleri, iktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini protesto etti.

“Kadınların özgürleşmesinden korkuyorlar. Kadınlar üstündeki egemenliklerini kaybetmemek için çırpınıyorlar” diyen kadınlar, bir grup adamın sözünün, tek adamın kararının kadınlar tarafından hükmü olmadığının; İstanbul Sözleşmesi gerektiği gibi uygulanana, erkek şiddeti son bulana kadar mücadelelerini devam ettireceklerinin altını çizdi.

Amed’de düzenlediği basın toplantısıyla tepki gösteren Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Meclisi ise, geri çekilme tercihinin açıktan kadın cinayetlerinin ardındaki politik saikleri de ortaya koyduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: “Patriyarkal kapitalizm ve siyasal İslamcı ideoloji birlikteliği, toplumsal cinsiyet eşitliğini reddederek kadını sadece erkek üzerinden ve aile içinde tanımlıyor; kadınlara, LGBTİ+lara bağımsız ve eşit bir varoluş hakkı tanımıyor; her tür bakım yükünü kadınların sırtına yıkarak sermaye ve onun devleti için bakım maliyetlerini sıfırlıyor; kadının emeğini değersizleştiriyor. Bizler, cinsiyeti, cinsel yönelimi nedeniyle hiç kimsenin ayrımcı, eşitsiz uygulamalara maruz kalmadığı, her nasıl kurulursa kurulsun eşitliğin, özgürlüğün, karşılıklı saygı ve sevginin esas olduğu hanelerde eşit ve özgür bir yaşamı savunuyoruz. Bu yaşamı sağlamak için İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaktan, sözleşmenin ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması ve kadının özgürleşmesi mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz.” 

Mannheim’de protesto

Almanya’nın Mannheim kentinde kadınlar, Türk devletinin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini protesto etti.

Birçok kadın örgütünü bünyesinde toplayan Mannheim Feministler Birliği tarafından Paradeplatz’da düzenlenen eylemde, kararın milyonlarca kadın iradesinin gasp edilmesi anlamına geldiği dile getirildi. Kararı, devletin kadınlar üzerindeki baskısını meşrulaştırma çabası olarak değerlendiren örgütler, “Kadınların, çocukların, LGBTİ+ bireylerin yaşam hakkını koruyan İstanbul Sözleşmesi’ni savunmaya devam edeceğiz” dedi. 

Yüksekdağ’dan mesaj

HDP eski Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ, tutsak edildiği Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’nden, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmesine ilişkin mesaj yayınladı. Twitter hesabında yapılan paylaşımda Yüksekdağ kadınlara, “İstanbul Sözleşmesi’ni nasıl mücadeleyle kazandıysak, sokakta ve mücadeleyle savunacağız. Kadın katillerini, tecavüzcüleri, canileri kollayan iktidar saldırılarına geçit vermemek için daha fazla direniş ve dayanışma zamanı” mesajını verdi. 

Meclis'te protesto 

CHP’li kadın milletvekilleri Türk Meclisi Genel Kurulu’nda Meclis kürsüsüne mor örtü sererek, Erdoğan’ın kararıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini protesto etti.

TBMM Genel Kurulunda, CHP'nin, "İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesinin yol açtığı toplumsal ve hukuksal sorunların araştırılması" için genel görüşme önerisi kabul edilmedi. Önergenin gerekçesini açıklamak için kürsüye çıkan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca mor bir örtüyle kürsüyü kapattı. Bu sırada CHP'li diğer kadın milletvekilleri de ellerindeki dövizlerle kürsünün önünde durdu.

Oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç, mor örtünün kaldırılmasını istedi. Karaca, örtüyü kaldırmayınca Bilgiç oturuma iki kez ara verdi. Bunun üzerine Bilgiç, CHP’li Karaca’ya uyarı cezası verdi.

HDP’nin önergesi reddedildi

Öte yandan HDP, İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesinin yaratacağı sorunların ve olumsuzlukların araştırılması istemiyle önerge verdi. Genel Kurul’da oylamaya sunulan önerge AKP-MHP oylarıyla reddedildi.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.